Belçika'da yaşayan bir Türk aile üç aydır iki Suriyeli mülteciyi evinde misafir ediyor. Murat Gündoğdu ve Serpil Yıldırım çifti 19 yaşındaki Suriyeli Ahmet'i ve 21 yaşındaki ablası Rawa'yı evlerinde ağırlıyor. 6 kişilik bir aile olan Gündoğdu ailesi evlerine aldığı mültecilerle birlikte sekiz kişilik geniş bir aile oldu. Aslen Gümüşhaneli olan Gündoğdu ailesi, yaşadıkları süreci Cihan Haber Ajansına anlattı.
Murat Gündoğdu, mülteci çocukları Ahmet ve Rawa'nın babalarıyla ilk olarak sahibi olduğu lokantada tanışmış. Suriyeli gençlerin babası Muhammed, Türkiye üzerinden Belçika'ya gelmiş. İlk geldiği zaman valiziyle birlikte Gündoğdu'nun lokantasına giren baba Muhammed, yemek yedikten sonra parasını ödemek istemiş, fakat Gündoğdu 'misafirden para almayız' demiş. Ardından da Muhammed ile koyu sohbete dalmışlar.
Lokanta sahibi olan Murat Gündoğdu, sözlerine şöyle devam ediyor:
"Baba Muhammed Suriye'den çocuklarıyla birlikte kaçtığını söyledi. Ben de kendisini yaşadığım şehre davet ettim. Eşim Serpil hanımı aradım ve misafirlerin geleceğini ve evi hazırlamasını istedim. Suriyeli baba evimizde kaldıktan sonra bana çekinerek burada kalmak istediğini belirtti. Ben de düşündüm taşındım, eşim ile tekrar görüştüm. Babayı ortada bırakmak yanlış olur diye düşündüm ve aklıma muhacir-ensar kardeşliği geldi. Baktığımız zaman Suriyeli kardeşlerimizde şu an aynı vaziyette. Bu insanlar zulüm görüyorlar ve ülkelerinde rahat değiller. İlk zamanlar baba Muhammed evimizde kaldı daha sonra çocukları Ahmet ve Rawa'yı getirdi. Bu durumdan çok mutluyum. Çünkü Suriye'deki babanın durumu bana bir ders, benim durumum da o babaya bir ders oluyor. Ben bir taraftan kendime ders çıkarıyorum, o da kendisine ders çıkarıyor."
"RIZKIMIZDAN HİÇ BİR ŞEY EKSİLMEDİ"
Murat Gündoğdu, savaştan kaçan Suriyeli çocukları kabul ettiği evinin bereketlendiğini ve herkese de aynı yardımı yapmalarını tavsiye ettiğini söyledi. Gündoğdu, "Böyle bir zamanda bir insanın sıkıntısını giderebiliyorsak Rabbim de mutlaka senin sıkıntılarını gideriyor. İnsanlara sahip çıkmak rızkımızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Buradaki bazı Türklerin birçok dairesi var. Bunlardan bir tanesini hibe etsinler, belki de yıllık zekatları sayılır. Bu niyet ile yaparlarsa Rabbim hem bu dünyada hem de öbür dünyada hiçbir şeyi eksik etmez. Türk milleti misafirperverdir." şeklinde konuştu.
"ONLAR MUHACİR, BİZ ENSAR OLALIM"
Üç aydır Suriyelileri evlerinde ağırlayan evin hanımı Serpil Yıldırım ise Allah'ın bir şekilde Suriyeli misafirlerini kendilerine sevdirdiğini ve kendilerini de onlara sevdirdiğini söyledi. Serpil hanım eşinin, 'onlar muhacir, biz ensar olalım' sözünden sonra ikna olduğunu ifade etti. Suriyeli çocukların kendi evlatlarından da hiçbir farkı olmadığını da ekleyen Serpil hanım, geleceğe yönelik misafirleri ile planlar yaptığını ve kardeşlik bağının kurulduğunu da aktardı.
Serpil Gündoğdu, şöyle konuştu: "Sıkıntılı zamanımızda onlar bize moral oldular biz de onlara moral olduk. Misafirlerimiz ile İngilizce iletişim kuruyoruz. Arada sırada anlaşabildiğimiz bazı Türkçe kelimelerde oluyor. Babaları şu an Türkiye'de ve diğer çocuklarının vizelerinin çıkmasını bekliyorlar. Eşimle biz evlat edinme üzerine konuşmuştuk ve Allah bize böyle bir şey vesile kıldı. Kimileri şaşırdı kimisi de böyle bir şey yaptığımız için tepki gösterdi. Ama bu çocuklar aklı başında olan çocuklar ve ev müsait olduktan sonra hiçbir sorun olmuyor."
SURİYELİ AHMET: BİZİM MUTLU OLMAMIZ İÇİN HER ŞEYİ YAPIYORLAR
3 aydır Türk ailenin yanında kalan Suriyeli Ahmet, akrabalarının birçoğunun ülkesindeki hayatını kaybettiğini söyledi. Belçika'ya Türkiye üzerinden çok zor şartlarda geldiğini belirten Ahmet, küçük botlarla İzmir'den Yunanistan'a ulaştığını ve akabinde hava yoluyla İtalya'ya geldiğini söyledi. Ahmet, Belçika'ya ulaştıktan sonra Gündoğdu ailesiyle tanıştığını ve onların kendisinin ve ablasının mutlu olması için her şeyi yaptıklarını aktardı.
Ahmet şöyle konuştu: "Suriye'de her şeyimiz yerle bir edildi ve insanlar öldü. Burada Murat amcamı buldum ve benim ailem oldular. Onları çok seviyorum ve bizim mutlu olmamız için her şeyi yapıyorlar. Onların ailesinin bir parçası olarak hissetmemiz için de her şeyi yapıyorlar. Umudum Suriye'deki ve diğer ülkedeki savaşların bir an önce bitmesi. Böylece biz de bir gün yurdumuza geri döneriz ve güvenli bir şekilde hayatımızı sürdürebiliriz inşallah." CİHAN