Belçika'da
bayrak satışları dörde katlanırken,
ülke ulusal marşı 'Brabançonne' ise internette en fazla indirilenler arasında ilk sıralara tırmanmış durumda.
Avrupa'nın merkezi kabul edilen iki toplumlu Belçika Krallığında çatırdama sesleri duyulurken, sokaktaki vatandaşların buna tepkisi de farklı oldu.
Flaman kesiminde
bağımsızlık fikri giderek revaç görüyor; fakat sadece 21 Temmuz milli bayramında pencerelere asılan Belçika bayrakları artık daha fazla kişinin evini süsler oldu.
Özellikle
seçimlerin üzerinden üç aydan fazla süre geçmesine rağmen kurulamayan hükümetin tartışmalarının merkezi olan
Brüksel ve civar belediyelerinde pencereler
siyah-sarı-kırmızı renklere bürünmüş vaziyette. Bayrak satıcıları bir iki ay öncesine kadar üç ila dört kat daha fazla bayrak sattıklarını ifade ederken, vatandaşların ülkenin parçalanma fikrine karşı bir tepki olarak bayrak satın aldıklarını söylediklerine dikkat çekiyorlar.
21 Temmuz 1831 tarihinde I. Leopold'un
yemin ederek Belçika devletinin başına geçmesinin yıl dönümünün kutlandığı 21 Temmuz milli bayramlarının haricinde Belçikalıların evlerinin pencerelerine bayrak asma alışkanlıkları bulunmazken, son zamanlarda artan ayrılıkçı fikirlere bir
protesto olarak daha fazla kişi pencere ya da balkonlarından bayrak sallandırdıkları görülüyor.
Özellikle başkentte hemen hemen her sokakta Belçika bayrağına rastlanırken, "bayrak sevgisine" Flaman Bölgesinde ise pek rastlanmıyor. Seçimlerden büyük zaferle çıkan ve ülkenin muhtemel başbakanı Flaman Hıristiyanlar Demokratlardan Yves Leterme'nin kameralar karşısında Belçika
milli marşını bilmediği, onun yerine
Fransız milli marşını okumaya başladığı görüntülerinden sonra internette en fazla rağbet edilen melodilerin başında Belçika milli marşı 'Brabançonne' geliyor. Milli marşı cep telefonlarına melodi olarak indirenlerin büyük çoğunluğunu bayrağa rağbette olduğu gibi ülkenin güney sakinleri yani Valonlar oluşturuyor.
Öte yandan 10 Haziran genel seçimlerin üzerinden
psikolojik sınır olan 100 günü de geride bırakmasına rağmen siyasi krizden bir türlü çıkamayan Belçika siyaseti için yeni bir umut ışığı göründü. Kral II. Albert ikinci kez Flaman Hıristiyan Demokratların ( CD&V) başbakan adayı Yves Leterme'yi hükümeti kurmak için görevlendirdi. Daha önceki görevlendirmede Leterme Flaman ve Valon Hıristiyan Demokratlarla Liberallerin oluşturacağı dörtlü
koalisyon görüşmelerinde başarısız olmuş görevi yeniden Krala iade etmek zorunda kalmıştı.
Kral ise liderlerin üzerinde uzlaşmaya varamadığı konuların çözümüne yardımcı olması için Herman Van Rompuy'i vazifelendirmiş, o da bu görev için yoğun bir çalışma içine girmişti. Bir ay süren ve basına mümkün mertebe kapalı görüşmelerin ardından ilk kez önceki gün dört siyasi partinin liderlerini yeniden görüşme masasına oturtmayı başaran Van Rompuy vazifesinin tamamlandığını ifade ederek
kraldan izin istedi. Kral da bunun üzerine hükümeti kurma çalışmalarına başlaması için Yves Leterme'yi yeniden görevlendirdi.
Siyasî gözlemceler devlet
reformu ve Brüksel-Halle-Vilvoorde seçim bölgesinin parçalanması gibi 'çetrefilli' konulardan dolayı hükümet mutabakatına kısa sürede varılamayacağını fakat siyasi boşluktan doğan ülkenin parçalanması tartışmalarının tarafları bu kez daha güçlü bir şekilde bir araya getireceğini savunuyor.
CİHAN