BBC Türkçe'nin haberine göre tükenmez kalem alabilmek için aylarca beklediklerini ve araç eksikliği nedeniyle ev baskınına trenle gitmek zorunda kaldıklarını belirten polis sendikaları, 25 milyon euroluk lüks araç ihalesini, "savurganlık" olarak değerlendiriyor.
Belçika İçişleri Bakanlığı, geçen ay 49 araçlık zırhlı Mercedes S sınıfı otomobil ihalesini kazanan Carat Duchatelet adlı şirketle sözleşme imzaladı.
Sözleşme uyarınca Belçikalı şirket, federal polis teşkilatına yedi yıl boyunca her yıl yedi zırhlık lüks araç teslim edecek. Fiyatı 400 ile 500 bin euro arasında değişen otomobiller için toplam 25 milyon euro ödenecek.
Ülkedeki polislerin bağlı olduğu federal sendikalar, lüks araç ihalesinin kendilerine danışılmadan yapıldığını belirterek hükümetten açıklama istiyor.
'Pantolon alamıyoruz'
İhale dosyasının finans denetçilerinin onayına sunulmadığını söyleyen Hristiyan Polis Sendikası (ACV) sözcüsü Joery Dehaes, iflasın eşiğindeki bir polis teşkilatı için en son ihtiyacın zırhlı lüks araçlar olduğunu savunuyor.
Belçika medyasına konuşan Dehaes, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Talep ettiğimiz tükenmez kalemi ya da üniformanın altına giyilen pantolonu almamız ayları buluyor. Araştırmalar için hayati öneme sahip bilgisayar için bile uzun süre beklemek zorunda kalıyoruz. Hiçbir şey için para yok. Geçenlerde Veurne polisi, insan kaçakçılığı soruşturması kapsamında ev araması yapmak için Brüksel'e trenle gitti."
Böyle bir durumda lüks araç alımını anlamsız bulduğunu belirten sendika sözcüsü, "Bu paraya 350 kombi araç alınabilirdi. Çünkü buna çok ihtiyacımız var" dedi.
Federal polis yetkilileri, polis sendikalarının eleştirileri konusunda açıklama yapmak istemiyor. Bir yetkili, lüks otomobillerin Belçika'yı ziyaret eden yabancı devlet ve hükümet başkanları için kullanılacağını söyledi.
Zırhlı araçların güvenlik açısından gerekli olduğunu savunan federal polis yetkilisi, "Bunun bir aptallık olduğunu düşünmüyoruz" diye konuştu.
Federal İçişleri Bakanı Pieter De Crem ise zırhlı lüks araç ihalesinin bir süre önce istifa eden eski meslektaşı Jan Jambon'un kararı olduğunu, bu nedenle açıklama yapmayacağını söyledi.