Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Bugün Türkiye'de kuvvetler kağıt üzerinde yazılı olanın dışında kim ki ayrı diyorsa kesinlikle yalan söylüyor. Türkiye'de kuvvetlerin ayrılığı anayasada yazıyor ama yine aynı anayasada ve Meclis iç tüzüğünde kuvvetlerin yürütmenin emrinde olduğu sonucunu çıkaran düzenlemeler vardır. Türkiye'de yasama ve yürütme bugün birbirinden ayrı gibi gözükse de esasta yürütmenin emrinde bir yasama vardır. " dedi.
Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde verdiği konferansta başkanlık sisteminin özelliklerini anlattı.
Bozdağ, "Yürütme ve yasama ayrı olacak ve birbirine karşı da tam bağımsız olacak. Kuvvetler ayrılığı olmalıdır. Ama bugün Türkiye'de kuvvetler kağıt üzerinde yazılı olanın dışında kim ki ayrı diyorsa kesinlikle yalan söylüyor. Türkiye'de kuvvetlerin ayrılığı anayasada yazıyor ama yine aynı anayasada ve Meclis iç tüzüğünde kuvvetlerin yürütmenin emrinde olduğu sonucunu çıkaran düzenlemeler vardır. Türkiye'de yasama ve yürütme bugün birbirinden ayrı gibi gözükse de esasta yürütmenin emrinde bir yasama vardır. Anayasada hükümet olmak için 276 milletvekilinin güvenoyunun alınması gerektiği belirtiliyor. Salt çoğunluk demektir. Meclis'te ihtisas komisyonları var. Her komisyonda 24 üye var, bunun 16'sı iktidar, 8'i ise muhalefet partisi milletvekillerinden seçilir. İktidarın istemediği bir kanunu komisyon görüşemez, kabul edemez. Genel Kurul'da da iktidarın istemediği bir şeyi görüşmede kabul etmede imkanı yoktur. Başkanlık sisteminde hükümet doğrudan sandıktan çıkıyor. Başkanı halk doğrudan seçiyor. Vatandaşlar arasından başkan dilediğini bakan yapabiliyor. Gensoruyla falan başkan görevden alınamıyor. Başkan Meclis'e tasarı sunamıyor. Başkan, Meclis'in çıkardığı kanunlara göre Türkiye'yi yönetir. Başkanlık sistemi esasında kuvvetler ayrılığının tam olduğu, kuvvetlerine karşı tam bağımsız ve ayrı olduğu sistemdir. -Ki biz hepimiz esasında bunu savunuyoruz- Başkanlık sistemiyle bağımsız bir yasama ve yürütme kuruluyor. Siyasi istikrar kurar, güçlü iktidar yapar" şeklinde konuştu.
BAŞKANLIK SİSTEMİNE HERKES KENDİ BULUNDUĞU NOKTADAN OLAYA BAKIYOR
Başkanlık sistemine herkesin kendi açısından bakarak karşı çıktığını ileri süren Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu'na Başkanlık sistemi hakkında görüşünüz nedir diye sorsanız cevap vermekten kaçınarak "biz tek adamlığa, diktatörlüğe karşıyız" diyerek tek adamlık ve diktatörlük olarak takdim ediyor. Sistemin artısı eksisi nedir, neden karşısın bunu detaylandırmıyor. Sistem tek adamlık ve diktatörlükmüş gibi bir algı oluşturuyor. Sayın Bahçeli ise eyaletlere bölünmesine karşı oldukları için başkanlık sistemini istemediğini söylüyor. Bu sistemin ülkeyi böleceğini, parçalayacağını belirtiyor. Başkası ise özgürlüklerin kısıtlanmasını anlıyor. Herkes kendi bulunduğu noktadan olaya bakıyor. Başkanlık sistemini üniversite çevreleri, medya tartışmıyor. Herkes konuşuyor ama gazetelere, televizyonlara bakıldığı zaman ülke gündeminde böyle bir tartışma yokmuş gibi davranıyorlar. Bunun nedeni de milletin başkanlık sistemini öğrenmesini istememeleridir" dedi.
Başkanlık sisteminin uçları orta noktaya çağıran, merkezi çoğaltan, uçları azaltan bir yapı olduğunu kaydeden eski Bakan Bozdağ, "Böylece toplum daha sağlıklı bir toplum olur. Onun için bu sisteme uçlarda olan ideolojilerin temsilciklerinin tamamı karşıdır. Bu sistem gücümüzü yok eder, aleyhimize olur diye karşıdır. Başkanlık sistemi Sayın Bahçeli'nin dediği gibi ülkeyi bölmez. Eyalet olur mu? Olmaz. Eyalet idari yapısı, başkanlık sisteminin bir özelliği değildir. Eyalet sistemi Amerika'nın siyasi tercihidir. Almanya ve Avusturya parlamenter sistemle yönetiliyor ama eyalet idari yapısını benimsemişlerdir. Biz de ise parlementer sistem eyalet idari yapısını değil de il idari yapısını benimsemiş. Türkiye'nin siyasi tercihi bugünkü gibi devam edebilir, bunda bir sıkıntı yoktur. AK Parti olarak Türkiye'nin üniter yapısını koruyarak, il idari yapısı sitemini de aynen muhafaza ederek başkanlık sistemine geçeceğimizi söylüyoruz. Kim söylerse başkanlık sisteminin özelliği, eyaletlere ayrılmaktır, o da yalancının büyüğüdür. Böyle bir şey kesinlikle yoktur" ifadelerini kullandı. CİHAN