Bediüzzaman'ın yüzleşmesi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Şubat 13 2019
''Daha önce M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin son kaldığı evde kalıyorduk. Bir ara ziyaretimize Hocaefendi de gelmişti. Bir sabah dersinde İbrahim Kocabıyık arkadaşımız On Yedinci Lem’anın On İkinci Notasını gözyaşlarıyla okumuş, bizim de gözlerimizi buğulandırmıştı… ''
Safvet Senih / samanyoluhaber.com
Bediüzzaman'ın yüzleşmesi

Çağlayan dergisinde M. Fethullah Gülen Hocaefendi “Yüzleşme” ile ilgili olarak seri halinde çok ibretli ve enfes yazılar yazıyor, dersler veriyor. Ben de bir hatıramı anlatarak Üstad Bedizzaman'dan bir yüzleşme aktarmak istiyorum… 1967 yaz tatilinde dört arkadaş İzmir’den Edirne’ye gönderilmiştik. Orada, daha önce M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin son kaldığı evde kalıyorduk. Bir ara ziyaretimize Hocaefendi de gelmişti. Bir sabah dersinde İbrahim Kocabıyık arkadaşımız On Yedinci Lem’anın On İkinci Notasını gözyaşlarıyla okumuş, bizim de gözlerimizi buğulandırmıştı… Ağlatan ifadeler şunlardı: “Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Halık-ı Kerimim!  Benim su-i ihtiyarımda (irademi yanlış kullanmamla) ömrüm ve gençliğim zâyi olup gitti. Ve o ömür ve gençliğin meyvelerinden elimde kalan, elem verici günahlar zillet verici, dalâlet verici vesveselerdir… Bu ağır yük ve hastalıklı kalb ve hacâletli (utanan) yüzümle kabre yakınlaşıyorum. Bilmüşâhede göre göre, gayet sür’atle, sağa sola inhiraf etmeden (dönüp sapmadan), iradesiz bir tarzda, vefat eden ahbab, akran ve akrabalarım gibi kabir kapısına yanaşıyorum. O kabir, bu dâr-ı fâniden (ölümlü diyar, dünyadan) ebedî bir ayrılıkla, ebedü’l-âbâd (tükenmez ebedî hayat)  yolunda kurulmuş, açılmış ve evvelki menzil ve birinci kapıdır. Bu bağlandığım ve meftun olduğum şu dâr-ı dünya da, (kesin bir yakînî ilim ile anladım ki,)  helâk olucudur, gider ve fânidir, ölür. Bilmüşâhede, içindeki mevcudat dahi birbiri arkasından kâfile kâfile göçüp gider, kaybolur… Bilhassa  benim gibi nefs-i emmâreyi taşıyanlara şu dünya çok gaddar, mekkarder  (hilebazdır): Bir lezzet verse, bin elem takar  çektirir. Bir üzüm yedirse, yüz tokat vurur. 

“Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Hâlık-ı Kerimim, “HER  GELECEK  YAKINDIR  sırrıyla ben şimdiden görüyorum ki; yakın bir zamanda ben kefenimi giydi

Bu haberler de ilginizi çekebilir