BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, çözüm sürecinde hendekler kazılırken, mühimmatlar yerleştirilirken bunlara göz yuman devlet yöneticilerinin hukuk önünde yargılanması gerektiğini söyledi. Destici, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu, işadamları ve halk arasında partili partisiz diye ayırım yapmadan her kesime karşı adaletli olmaya davet etti. BBP MKYK Üyesi Mehmet Efe'nin annesinin vefatı dolayısıyla taziyede bulunmak için Denizli'ye gelen Destici, Denizli Gazeteciler Cemiyeti'nde bir basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki konuları değerlendirdi.
YENİ ŞAFAK VE YENİ AKİT GAZETELERİNE SALDIRILARI KINADI
Toplantının başında, Yeni Şafak ve Yeni Akit gazeteleri binalarına yapılan saldırıları kınayan Genel Başkan Destici, faillerin bir an önce bulunmasını istedi. Destici, "Bu saldırıları çok şiddetle kınadığımızı burada ifade etmek istiyorum. Beklentimiz, bu saldırıları gerçekleştirenlerin varsa arkasındaki güçlerin bir an önce ortaya çıkarılarak yargının önüne çıkarılması ve belirsizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Mutlaka bunun sorumluları bulunmalı, hak ettiği ceza verilmeli ki bundan sonra medya kuruluşlarımıza karşı bu tür saldırıları yaşamayalım." dedi.
'DEVLETİ ZAAFA UĞRATANLARIN HESABINI KİM VERECEK?'
Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı Terörle Mücadele Eylem Planı'nı sert sözlerle eleştiren BBP Genel Başkanı Destici, terörle mücadele en büyük zaafın çözüm sürecinde oluşturulduğunu iddia etti. Bu dönemde terör örgütü PKK'nın çok güçlendiğini belirten Destici, stoklanan bombalardan dolayı bugün operasyon yapılan yerlerde yıkım meydana geldiğini, o dönemde görev yapan kişilerin hesap vermesi gerektiğini söyledi. Destici, "Bu zararlar niye oluştu, bu yaralar niye meydana geldi? Bu zararların oluşmasında, bu yaraların meydana gelmesinde sorumluluğu olanlarla ilgili ne yapacaksınız? Devletin hazinesini, devletin gücünü, birilerinin yaptığı hatalar sonucu telafi etmek adına kullanıyorsunuz. Devlette en basit memur bile görevini kötüye kullanarak ya da kötüye kullanmasa bile, iyi niyetli bile olsa devleti 5-10 lira zarar uğrattığında bunlarla ilgili hesap sorulmuyor mu? İşlem yapılmıyor mu? Burada 10-20 liranın hesabını soruyorsunuz da orada milyar dolarların hesabını kim verecek?" diye konuştu.
'HENDEKLER KAZILIRKEN GÖZ YUMARAK İHANET EDENLER YARGILANMALI'
PKK ile mücadelede kim milleti zaafa uğratmışsa hesap vermesi gerektiğini dile getiren Destici, sözlerine şöyle devam etti: "Kim devleti zaafa uğratmışsa, PKK bu kadar şehirlerimize yuvalanmışsa, bakın PKK, tarihinde yapamadıklarını yapıyor şu anda. Hiçbir dönemde şehirlerde bu kadar güçlü olmamıştı, bu kadar direnememişti. Bu kadar askerimizi, polisimizi; son 20 yılda en fazla şehidi, şu son yedi ayda verdik. Yüzlerce şehidimiz var. Son yedi yılda 300'e yaklaşmış şehidimiz var. Elbette bunun müsebbiblerinin... Bakıyorsunuz Cizre'de, adamın cephanesi bitmiyor. Sur'da bitmiyor. Silopi'de bitmiyor. Nereden geliyor bunlar? Giriş çıkışı kapatmışsın, bombayı nereden buluyor bu? Bombaları, silahı nereden buluyor? Terörist nereden geliyor? Demek ki burada bir hata, eksiklik, yanlışlık var. Burada bir zafiyet var. Burada bir gaflet var. Gafletin ötesinde bazı noktalarda ihanet var. Dolayısıyla elbette bu zafiyeti yaşatanlar, bu gafleti yaşatanlar, bu basiretsizliği yaşatanlar. bu yanlış politikayı ortaya koyanların sonucunu yaşıyoruz. Bu hendekler kazılırken, o mühimmatlar oraya yerleştirilirken, silah deposu haline çevrilirken sen ne yapıyordun? Devleti yönetmek adına iktidar olan AKP, sen ne yapıyordun? Yöneticiler, mülki amirler, siz neler yapıyordunuz? Buraya göz yumulduğu, yol verildiği, görmezden gelindiği çok açık ortada. Elbette ki bu zafiyeti ortaya koyanların hukuk önünde hesap vermesi lazım. Eğer Türkiye bir hukuk devletiyse bunun olması lazım ama şu anda bizim ülkemizde adil bir hukuk sisteminden bahsedebilir miyiz? Yani hukuk sistemimizin çok yara aldığı, tarafsızlığının en çok tartışıldığı, bağımsızlığının en çok gündeme getirildiği süreçlerden birisini yaşıyoruz şu anda."
'MUHALEFET PARTİ BELEDİYELERİNE PARA YOK, AKP'YE GEÇİNCE VAR'
Hükümetin, terörle mücadele adı altında Belediye Kanunu'nda değişikliğe gideceğini, bunu batıdaki belediyelerde hakimiyetini sağlamak amaçlı yapacağını öne süren BBP Genel Başkanı Destici, "Bizim birkaç tane belediye başkanımız AKP'ye geçti. Niye biliyor musunuz? Geldiler, kandırdılar. Dediler ki, 'Borcunuzu ödeyeceğiz, hizmet getireceğiz, para vereceğiz, destek vereceğiz.' Ya, adalet diyorsunuz, hak diyorsunuz, hakkaniyet diyorsunuz; yani muhalefet partisi olunca para yok, yardım yok, destek yok ama AKP'ye geçince destek var. sen önce bunu hallet. Ya, bu adaletsizliği oradan kaldır. Şimdi diyor ki, 'İlçelere yapılan yatırımlar merkezden onaylanacak, büyükşehir belediyesinin bütçesinden kesilecek.' Burada da tamamen şu ortaya çıkıyor bir yönüyle. Güneydoğu özelinde baktığımız zaman doğru gibi görünse de ama öbür taraftan baktığınız zaman artık bir kısım muhalefet partisinde olan büyükşehirlerin imkanlarını daraltıyor. Onların yetkilerini gasp ediyor ve kendisi merkezden, istediği ilçeye istediği yardımı yapabilir. Kendi partisindeyse yapacak, kendi partisinde değilse yapmayacak, açıkça bu. Bu çok yanlış bir uygulama. Millete, PKK'ya karşı mücadeleyi gösterip sanki, 'Onunla mücadele etmek için bunu çıkarıyorum.' deyip Anadolu'nun bütün bu tarafında kendi hakimiyetlerini kurmak için yasa çıkarıyor. Büyükşehir Yasası'nı niye çıkarmışlardı? Hem PKK'ya olan çözüm sürecinde onların istediğini yerine getirmek ama öbür taraftan da bazı büyükşehirleri, köylerin de oylarıyla kazanmak için yapmışlardı. Bunu hepimiz biliyoruz. Burada da buna benzer bir oyun var." dedi.
'BİNLERCE KİŞİ ÇALIŞTIRAN İŞADAMLARI, BELLİ GRUPLARLA İLİŞKİLENDİRİLEREK ADETA YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR'
İktidarın yanında olan işadamlarına her türlü destek ve ayrımcılığın yapıldığını, karşısında olan kişilerin yok edilmeye çalışıldığını iddia eden Destici, şunları söyledi: "Ama iktidarın yanında değilse ya da en ufak bir eleştiri yapmışsa ya da belli gruplarla ilişkilendirilerek, adeta yok edilmeye çalışılıyor. Onun kaç bin kişi çalıştırdığı, kaç kişiye ekmek verdiği, kaç kişinin ürününü değerlendirdiğinin hiçbir önemi olmuyor. Böyle ülke yönetilmez Sayın Başbakan. Ağzınızdan düşürmediğiniz şu adalet kavramını, hak kavramını Allah aşkına uygulayın, bunu sözde bırakmayın. Adil davranın. Herkese karşı adil davranın. Kamuda adil davranın. Ehliyetli ve liyakatli olanları işbaşına getirin. Senden benden hesabı yapmayın. Taşeron işçi alırken bile iktidar partisinin ilçe teşkilatından gidiyor listeler. Esnaf kredileri verilirken böyle yapılıyor. İşadamlarına kredi verilirken böyle yapılıyor. Çiftçiye kredi verilirken böyle yapılıyor. Bütün bunları biz biliyoruz. Vatandaşımızın bir kısmı korkudan sesini çıkaramıyor, bir kısmı da menfaati elden gider ya da 'çocuğum işe giremez' ya da memursa, 'işten atılırım, tayinim çıkarılır' ya da 'müdür olamam' korkusuyla sesini çıkarmıyorsa zulmetmek mi lazım? Biz BBP olarak Türkiye'yi yönetenleri, dillerinden düşürmedikleri adalet kavramını, hak kavramını uygulamaya sokmaya, vatandaşımız arasında ayrımcılık yapmamaya her alanda, sahada davet ediyoruz." CİHAN