Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), belirli tutardan fazla nakit dövizi olan şirketlerin yeni TL krediye erişimini engelleyen kararının ardından, bazı bankalar düzenlemenin ayrıntıları netleşinceye kadar yeni TL kredi kullandırımını durdurdu.
BDDK elinde belirli bir orandan fazla döviz nakdi olan bağımsız denetime tabi şirketlerin bankalardan yeni TL kredi almasını engelleyen bir karar aldı.
BDDK tarafından Cuma günü yayımlanan kurul kararına göre 15 milyon lira karşılığı, yani yaklaşık 900 bin dolar yabancı para nakit varlığı bulunan şirketler, aktifleri veya yıllık satış gelirlerinin yüzde 10’undan fazla yabancı para nakit varlığı tutuyorlarsa TL cinsi nakdi ticari kredi kullanamayacak.
BANKALAR DETAYLARI BEKLİYOR
Reuters’ın görüş aldığı üç bankacılık kaynağı, bankaların kredi kullandırmaya devam etmek için sürecin netleşmesini ve detayları takip ettiğini belirterek, bazı bankaların bu yüzden yeni kredi kullandırmayı şu anda durduğunu söyledi.
Bir bankacılık kaynağı, “Kararda bağımsız denetime tabi olma koşulu ön koşul. Eğer bağımsız denetime tabi değilse şirket etkilenmez bu karardan. Böyle olan çok sayıda şirket de var tabi. Ancak bağımsız denetime tabi olma şartı da sıkılaştırılırsa o zaman kapsam değişir” dedi.
BDDK tarafından ayrıca dün yapılan basın açıklamasında, kararın bazı şirketlerin TL kredi kullanıp döviz almasını engellemek için alındığı ifade edilerek, “Bazı şirketlerin… döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdikleri… görülmüştür. Yani üretime, istihdama, yatırıma gitmesi gereken uygun koşullu TL ticari kredi kaynakları… döviz alımı amacıyla kullanılmaya devam etmektedir” denildi.
TL’NİN CAZİBESİNİ TEKRAR ARTIRMAK
Türkiye’de 2018’den itibaren TL’nin negatif reel getirisi başta olmak üzere pek çok sebepten dolayı bireylerin ve şirketlerin tasarrufları dövize kaydı.
TCMB’nin geçen yıl enflasyonda başlayan yükselişe rağmen politika faizini düşürmesi ve yüzde 70’i aşan enflasyona rağmen politika faizini yıl başından bu yana %14 seviyesinde koruması yatırımcıların TL’den uzaklaşmasına neden oldu.
TL geçen yıl yüzde 44, bu yıl ise yüzde 20’nin üzerinde değer yitirirken, ekonomi yönetimi geçen yıldan bu yana TL’nin daha fazla değer kaybetmemesi için bir dizi önlem açıkladı.
Ekonomi yönetimi olarak liralaşma stratejisi olarak özetlenen bu önlemler bir yandan döviz talebini sınırlamayı, enflasyon karşısında negatif getirisi olan TL’ye olan talebi artırmayı, diğer yandan da TCMB’nin döviz rezervini artırmayı amaçlıyor.
‘İSTENMEYEN YAN ETKİLERİ DE OLABİLİR’
Sermaye piyasaları danışmanlığı alanında hizmet veren OMG Capital Advisors Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gülkan, kararın bankaların ve şirketlerin faaliyet koşullarını zorlaştırabileceğini ifade ederek, “Arzu edilen tepki şirketlerin döviz fazlalarını satması gibi duruyor, ancak başka sonuçlar, istenmeyen yan etkileri de olabilir. O şirketler TL’ye de geçebilirler veya o parayı ne için biriktirdilerse başka işler de yapabilirler, hammadde veya menkul kıymet alabilirler” dedi.
Gülkan, son dönemde ani ve kapsamlı düzenleme değişikliklerinin sık sık yapıldığına dikkat çekerek, “Sistemin dayandığı temel taşı merkez bankasının politika faizi. O temel taşını yanlış yerleştirince onun hatalı sonuçlarını düzenlemek için geçtiğimiz haftalarda gördüğümüz ve en son bu karar gibi sıra dışı adımlar atmak gerekiyor” dedi.
Kararın ardından TL, dolar karşısında ilk tepki olarak hacimlerin zayıfladığı Cuma akşamı 17.3750’den 16.50’ye kadar geriledikten sonra bu sabah 16.03’e kadar geriledi. TL daha sonra kazanımlarını kısmen geri vererek 16.7230’dan işlem gördü.