CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına cevap verdi. Kılıçdaroğlu ile bu konuları ele aldıkları 3 baş başa görüşme olduğunu belirten Baykal, son görüşmenin 26 Aralık 2015 Cumartesi günü gerçekleştiğini ve saat 19.00'dan 22.30'a kadar 3,5 saat sürdüğünü ifade etti.
Baykal, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: "7 Kasım 2015'te ve daha öncesinde de Sayın Genel Başkan bize kendisini ağırlama şerefini vermiştir. Bu buluşmalarımızda doğal olarak partimizle ilgili sorunlar ayrıntılı bir biçimde konuşulmuştur. Bu konuşmaların içeriğiyle ilgili açıklama yapma takdirini Sayın Genel Başkan'a bırakıyorum. Parti grup toplantısında ve daha sonra bir televizyon programında yaptığım açıklamalar, parti ve ülke kamuoyunda bir duyarlılık yaratma ihtiyacından kaynaklanmıştır. Eğer yapılan ikili görüşmelerimizde ele alınan konuların, söylenen sözlerin gereği yapılabilmiş olsaydı kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmak gerekli olmayabilirdi. Konuşulan konular, sohbet mutabakatları düzeyinde kalıp hayata geçirilmeyince partiye yönelik ilgi ve umudun artırılması ve parti tabanındaki soğuma ve karamsarlığın kırılması için, CHP'nin kendisini başkalaştırma girişimlerine ve yönetim krizine karşı tepkisini en azından hissettirmek gerekli olmuştur."
Partideki yönetim zafiyetini aşma ihtiyacını hisseden bazı sorumlu ve deneyimli partililerin arayışlara girdiğini, girişimler yaptığını anlatan Baykal, açıklamasına şöyle devam etti: "Bu çerçevede bana da arkadaşlarımız öneriler getirmişlerdir. Bu öneriler karsısında benim cevabım bu konuların takdir yetkisinin Sayın Genel Başkan'da olduğudur. Bugün Türkiye, sıra dışı iç ve dış boyutları olan bir tarihsel krizle karşı karşıyadır. Bu sorunların ağırlaşıp bir krize dönüşmesinden 13 yıldır iktidar olan AKP doğrudan sorumludur. Terörü muhatap alıp meşrulaştıran ve terörle müzakere eden AKP, bugünkü manzaranın doğrudan sorumlusudur. Terörü ilçelere, mahallelere, sokaklara hatta hanelerin içine kadar taşıyan AKP'nin bu yanlış politikası karşısında, 'ne yapalım beter olsun' diyecek halimiz yoktur. Terörle mücadelenin başarılı olması ve buna destek olmak hepimizin görevidir. 'Suriye sorunun bu hale gelmesine kim yol açtıysa altında kalsın bize ne' deme hakkımız da yoktur. Bizim sorunumuz iktidarla hesaplaşmanın ötesinde Türkiye'ye sahip çıkmaktır. AKP'ye karşı çıkmakla Türkiye'ye sahip çıkmak arasındaki ayrımı yapabilmek devlet adamı olmanın gereğidir." CİHAN