Sedat Peker'in "itirafları" ve bunun hükümetteki yansımalarının Batı basınında nasıl kendisine yer bulduğuna dair bir kaç örneği derledik.

Yazıların hemen hemen hepsinde Peker'in açıklamalarının doğrudan Erdoğan'a dokunmadığına dikkat çekilirken bunların yine de AKP'li Cumhurbaşkanı'nı büyük bir krize soktuğunun altı çizildi.

Alman Der Spiegel dergisinde "Erdoğan, mafya babası ve kokain" başlığıyla Şebnem Arsu und Maximilian Popp imzalı bir yazı yayınlandı.

"Türk üst düzey politikacılar uyuşturucu ticareti, şantaj ve yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya" denilen yazıda, Peker'în suçlamalarının, AKP iktidarının zayıflama sürecinde olduğuna dönük izlenimleri kuvvetlendirdiği ve AKP'nin "ahlaki çöküntüye karşın iktidarını koruma çabasında" olduğu belirtildi.

New York Times: Suç örgütü patronunun iddiaları hükümetti sarstı

Sedat Peker'in açıklamaları ve hükümetin tepkilerini haberleştiren ABD'nin Demokrat Parti'ye yakın gazetesi New York Times, "Halihazırda bir ekonomik kriz ve koronavirüs vakalarındaki artıştan etkilenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şimdi saflarında yolsuzluk iddialarıyla mücadele ediyor" diyerek krizin merkezinde Erdoğan'ın olduğunu ifade etti.

İsrail'in Filistin'e saldırılarının "televizyon ekranlarını kapladığını" söyleyen NYT, ancak insanların bu süreçte televizyona değil Peker'in Youtube kanalına odaklandığını söyledi.

Peker'in hiç bir suçlamanın doğrudan Erdoğan'a yöneltilmediğine dikkat çeken NYT, Peker'in ondan "Kardeşim Erdoğan" diye bahsettiğinin altını çizdi.

Dış politika başarısızlığı

Öte yandan yazıda şöyle bir değerlendirme yer aldı:

"Erdoğan, şüphesiz 2020'lerin kendisini Türk liderlerinin panteonuna yükseltecek kişisel başarıların taçlandırıldığı bir dönem olmasını beklemişti. 2018'de uygulamaya konan başkanlık sistemi, 2023'te cumhuriyetin 100. yılını kutlayan büyük kutlamalar için zamanında yeniden seçilmesini sağlamak için kullanmayı düşündüğü kapsayıcı yetkiler verdi ve onu modern Türkiye'nin en uzun süre görevde kalan lideri yaptı"

"Ancak olaylar artarak zorlaşıyor gibi görünüyor" diyen NYT, Erdoğan'ın "müslüman dayanışmasına" dayalı "iddialı dış politikasının" düşüş yaşadığını belirterek Suudiler ve Mısır'la olan ilişkilere işaret etti. Bu ülkelerle "ekonomiyi kurtarmak adına" arayı düzeltme yoluna gidildiğini söyleyen NYT, Biden'ın Ermeni Soykırımı kararını "Erdoğan'ın yutmak zorunda kaldığını" ifade etti. Öte yandan NYT Erdoğan'ın Filistin yönündeki adımalarının da "çok bir sonucu olmadığını" belirtti.

Gene ABD'nin "liberal" anaakım platformlarınan Washington Post, Peker'in videolarına ilişkin "Sunucu Sedat Peker, çenesi düşük, tehditkar ve biraz da ihtişamlı" ifadelerini kullandı. Peker'in demeçlerini "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümetine tehlikeli bir şekilde yaklaşan depremler" olarak nitelendiren Post, videoların "her biri merakla beklenen ve milyonlarca görüntülenen bir heyecan" kaynağı olduğunu söyledi.

Suçlamaların hiçbirinin Peker'in "Kardeşim" dediği AKP'li Erdoğan'ı doğrudan ilgilendirmediğini belirten Post, "İddialar, ekonomik krizin ve koronavirüs salgınının ortasında popülaritesinin düşmesiyle Cumhurbaşkanı'nın sıkıntılarını daha da artırdı" dedi. Post, krizin "bitmek üzere olmadığını" da ekledi.

İspanya'nın en popüler ikinci basılı yayın organı El Mundo'ysa "Erdoğan başarısızlıkla Filistin davasından yararlanmaya çalışıyor" değerlendirmesinde bulunduğu yazısında " Gangsterlerin, politikacıların ve polislerin çıkarlarını ve gizli sırlarını paylaşan 'cani'"yi izlemek için "milyonlarca Türk'ün, günlerdir YouTube ekranına yapıştığını" yazdı.

İtalyan La Repubblica'ysa "Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümetini sarsabilmek için Türkiye'deki bir mafya patronu gereklidir" şeklinde girdiği yazısında "Günlerdir tüm ülke, içeride eleştiriye izin vermeyen, cumhurbaşkanının etrafındaki adamları tehdit edebilen ve alay edebilen kaçak bir suçlu tarafından Dubai'den başlatılan videolara takılıyor" dedi.

İngiliz The Guardian gazetesiyse "Türk televizyon şovları, Ramazan ayı boyunca tüm Müslüman dünyasında, saray entrikaları ve suçlu yeraltı masallarıyla dolu popüler şeylerdir. Ancak bu yılın sürpriz başarısı kurgusal değil." şeklinde girdiği yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Baş döndürücü iddialar onlarca yıl öncesine uzanıyor ve asılsız. Ancak Peker'in kendisini ihbarcı olarak resmettiği bir saat süren monologlarının zamanlaması Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için yıkıcı. Partisi, Türkiye’nin ekonomik sefaletinin ortasında, pandeminin nasıl ele alınacağına yönelik eleştirilerle birleşirken, sandıklarda zaten mücadele ediyor."