Yıllar yılları kovaladı, acılar acıları doğurdu, hasretler katmerlenerek çoğaldı… 

Dört bir yandan yükselen iniltiler yeri göğü inletti, inletiyor… 

Cismimiz ve ruhumuz yıllardır birçok şeye hasret…

Lakin gözyaşlarıyla, ıstırapla, çileyle dolu bulutlar şimdilerde bereketli birer ilkbahar yağmurlarına dönüşmeye başladı bile… 

Ufukta bahar var, sanki çok yakın her şey… 

Uzun süredir özlemini çektiğimiz ve hülyalarını kurduğumuz renklerle tülleniyor sanki her bir yan... 

Alışageldiğimiz güneşin doğuşu sanki Batı’dan mı göz kırpıyor ne… 

Bitti mi bu rüya derken filizlerin umulmadık coğrafyalardan neşvünema bulmasına şahit oluyoruz bu günlerde… 

Çok zamandır sessizce ağlayıp içimize akıttığımız gözyaşlarımızın nice tohumları yeşerttiğine şahit oluyoruz bu günlerde…

Belki bir zindanın duvarına belki bir mahkemenin soğuk sandalyelerine belki de zifiri karanlıkta Meriç’in sularına bakarken daldığımız hayallere doğru özgürce kanat çırpmanın sevinciyle tebessüm ediyoruz bu günlerde…

Evet, içinde bulunduğumuz bu kutlu zaman dilimi veriyor bize tüm bu muştuları. 

Çünkü bir başka geçiyor bu Ramazan…

Öyle tarifi kolay olmayan bir manevi atmosferin içindeyiz sanki bu Ramazan… 

Belki de tarihin önemli bir dönüş noktası olarak yerini alacağa benziyor bu Ramazan…

Allah’ın engin rahmetinin ve bilmediğimiz nice müjdelerin kapılarının aralandığı bir ay sanki bu Ramazan…  

Avrupa kıtasının dört bir yanındaki ülkelerde, en ücra şehirlerde bir başka idrak ediliyor bu Ramazan…

11 ayın sultanı adının sanının bilinmediği coğrafyalarda sanki asırlardır beklediği hasreti gidermeye başladı bu Ramazan…

Sahurlarda kursaklarındaki lokmaları yutamadan zindanlara doldurulan asrın kahramanlarının hicret ettiği diyarlarda bir başka sanki bu Ramazan… 

Ensarıyla muhaciriyle nice gönüllerin bir olup ummanlara doğru kürek çekildiğine, semalara doğru kanatlar çırpıldığına şahit oluyoruz bu Ramazan…

Farklı dinden ve görüşten insanların dolup taştığı iftarlardaki eşsiz barış köprülerine tanıklık ediyoruz bu Ramazan…

Görülmedik, şahit olunmadık amudi bir yükselişle Allah’ın lütfu her bir yanda filizler veriyor sanki bu Ramazan…

İftar programları vesilesiyle iştirak ettiğim programlarda Hristiyan’ı, Yahudi’si, Müslüman’ı, ellerini açmış barış ve kardeşlik duaları ediyor bu Ramazan… İşte bu iftarlardan birindeyim bu ramazanın son günlerinde… 

Almanya’nın Saarland eyaletinde muhteşem bir iftar programı organize edilmiş Saarland Kadın ve Kültür Derneği tarafından. Eyalet genelinden yoğun bir katılımın olduğu Homburg'taki iftara eyalet bakanından ev hanımına kadar toplumun her kesiminden ve farklı inançlardan insanlar bir araya gelmiş.

Üç büyük ilahi dinin temsilcilerinin katıldığı gecede performans sergileyen semazenler, zeybekler, Şehir Müzik Korosu... Davetliler tarafından büyük bir ilgi ile izleniyor. 

“Benim için bu gecenin büyük bir sembolik gücü var çünkü birbirimize yaklaşmaya hazır olduğumuzu gösteriyor. Bu önemli çünkü hala kültürlerimiz ve dini geleneklerimiz hakkında çok az şey biliyoruz. Bu tür karşılıklı merak ve karşılıklı empati, bir bütün olarak dilediğimiz şey için bir modeldir. Bugün iftarı bizimle birlikte kutlayanlar; farklı geçmişlerden, cinsiyetlerden, dinlerden ve kültürlerden insanlar. Bu çok önemli bir zenginlik bizim için. Bu sayede birbirimizi tanımak, daha fazla anlayış ve saygının temelidir. Evet, beraberlik mümkündür…” sözleriyle davetlilere hitap eden Saarland Kadın ve Kültür Derneği Başkanı Nermin Kürtün aslında iftar programındaki her şeyi çok nezih bir şekilde özetliyordu. 

Öte yandan birlik ve dayanışma içinde insanların birbirlerine destek olmasının çok önemli olduğunu belirten Saarland Çalışma Sosyal Kadın ve Sağlık Bakanı Dr Magnus Jung, yaptığı uzun konuşmada özetle şunları ifade etti; “Ramazan vesilesiyle oluşan dayanışma eylemleri ve jestleri, ülke olarak büyük sorunlara çözüm bulabileceğimizi gösteriyor. Bunun için siz Müslümanlar olarak, Saarlandlılar olarak Ramazan ve sonrasında size büyük bir şükran borçluyum. Bu programlar sizi diğer inanç ve kültürlerden insanlarla bağlar. Saarland kadınları kültür derneği, kültürlerarası ve dinler arası bir diyalog geliştirmek için farklı kültürler arasındaki hızlı bağı kurma adına önemli bir organizasyon yapmıştır.”

Gecedeki birliktelikten ve atmosferden çok etkilendiklerini belirten Homburg Papazı Petra Scheidhauer ve Saarland Sinagog Topluluğu Genel Müdürü Evgenij Mrinski yaptıkları konuşmada oruç hakkında detaylı bilgiler verdiler. Benzer şekilde İlahiyatçı Kübra Özcan da davetlilere İslamiyet’te ramazanın muhtevası ve oruç hakkında önemli bilgiler paylaştı. 

Tüm bu güzel temenniler ve konuşmaların akabinde gönülleri rahatlatan ezanın sesinin yükseldiği salonda demli çayın mis gibi kokan atmosferinde kardeşlik köprülerinin harcı olan muhabbete daldı masalardaki insanlar.