(...)
Today’s Zaman’ın genel yayın müdürü Bülent Keneş, fazla heyecanlı bir zat olduğu anlaşılıyor, şöyle bir tweet atıyor: “Bu rezilin muhterem annesi iyi ki bu günleri görmeden vefat etmiş de, nasıl bir evladı olduğunu görme ve kahrolma zulmünden kurtulmuş”. Metin bu.
Erdoğan’ın avukatı dava açıyor, şikayet dilekçesi s. 3’te şöyle diyor: “Şüphelinin tviti sonrası tüm kamuoyu muhatabın müvekkil [R. T. Erdoğan] olduğunu anlamıştır.” Aman yarabbi!
Keneş ifadesinde, “’Rezil’ sıfatını şikayetçinin niye üzerine alındığını algılamadığını” belirtiyor. Mahkeme bilirkişiye gidiyor. “Hukukçu Bilirkişi İbrahim Demircioğlu”nun raporu şöyle:
“Hakaret suçunun varlığı için mağdurun isminin mutlaka söylenmiş, isnadın açıkça belirtilmiş olması gerekmez; önemli olan mağdurun belirli veya belirlenebilir olmasıdır (…) Örneğin, ‘şarkıcı minik serçe’ ifade ile Sezen Aksu’nun kastedildiğinde kimsenin tereddüdü olmayacağı aşikardır. Sanığın kastının sayın başbakan olmadığı (…) bir başkasının olduğu ya da ortaya söylenmiş bir söz olduğunu gösterir bir durum söz konusu değildir” (s. 4).
(...)