Vücutta nasıl bir kan dolaşımı varsa cilt altında da lenf olarak ifade edilen berrak su gibi bir sıvının dolaşımı vardır. Bu dolaşımın amacı cilt ve cilt altı enfeksiyonlara yol açabilecek bakterileri ortamdan uzaklaştırmak ve enfeksiyonları önlemektir. Proteinden zengin olan lenf sıvısı topladığı bakterileri, virüsleri ve diğer atıkları kanallar ile lenf düğümlerine taşır ve bu düğümlerde atıklar ve mikroplar hücreler tarafından yok edilir. Bu dolaşım bir şekilde bloke olduğunda kol veya bacağın şişmesi sonucu lenfödem (fil hastalığı) oluşur.
Liv Hospital Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy lenfödem nedenlerini ve yapılabilecekleri anlattı.
Doğumsal olsa da 35 yaşından sonra ortaya çıkabilir diyen Aksoy, şunları dile getirdi: "Lenf kanallarının tıkanmasının birden fazla nedeni vardır. Bazı durumlarda bebek anne karnında gelişirken bu kanallar gelişmeyebilir ve doğuştan bebeğin bir kolu veya bir bacağı bazen iki uzvu da şiş olabilir. Bazı durumlarda ise doğumsal olan şişlikler kendini yıllar sonra gösterebilir. Ender görülse de doğumsal olmasına rağmen bazı hastalarda lenfödem kendini 35 yaşından sonra gösterir. Lenf kanallarındaki tıkanıklık sonradan da edinilebilir. Bunun en sık nedeni kanser nedeni ile kanalların tıkanması veya kanser cerrahisi sırasında lenf topaklarının temizlenmesidir.
TIKANAN LENF DÜĞÜMLERİ KOLU BACAĞI ŞİŞİREBİLİR
Kanser tek başına lenf düğümlerinin tıkanmasına neden olabilir veya lenf düğümlerinin yanında büyümüş olan tümör lenf düğümlerine baskı yaparak lenf sıvısının boşalmasına neden olabilir. Kanser tedavisi sırasında sadece cerrahi değil, radyoterapi de lenf kanallarının veya düğümlerinin tıkanmasına yol açarak kolu veya bacağı şişirebilir. Kanser tedavisi alan herkeste lenfödem gelişmez. Ancak kanser olanlarda yaş ileri ise, obezite ve artrit varsa lenfödem gelişme riski daha yüksektir.
ATEŞ ATAKLARI DA GÖRÜLEBİLİR
Lenfödem bir kolu, bacağı veya her iki tarafı da etkileyebilir. Kolun veya bacağın bir kısmı veya tümü şişebilir. Bazı durumlarda sadece parmakların şiştiği görülür. Hasta lenfödem gelişen tarafta ağırlık, ağrı ve hareket kısıtlılığı hissedebilir. Bize başvuran hastaların bir diğer şikayeti de tekrarlayan enfeksiyonlardır. Lenf akımı bozulduğu için, lenf sıvısı birikir ve bakterilerin bulaşması ile zaten mikropların üremesi için çok uygun olan bu sıvı kolaylıkla enfeksiyonu başlatır. Enfeksiyon geliştiği takdirde lenfödem olan taraf daha fazla şişer, kızarır, daha sıcak olur, bazen hastada inip çıkan ve titreme ile gelen ateş atakları olur.
AYDA BİR KEZ KOL VE BACAK ÇAPLARI ÖLÇÜLMELİ
Özellikle kanser tedavisi sonrası bacakta veya kolda hafif de olsa bir şişme fark edildiyse tedaviye hemen başlamak gerekir. Erken tanı lenfödemde de başarı şansını arttırır. Bu nedenle şişlik belirgin olarak fark edilmeye başlamadan önce tanıyı atlamamak için hastaların en azından ayda bir kez bir mezura ile kol veya bacak çaplarını ölçmeleri ve fark varsa doktora başvurmaları önerilir.
DÜZENLİ EGZERSİZ ÇOK ÖNEMLİ
Lenfödem tedavisinde uzun dönem başarılı olmak zordur. Bu nedenle doktorun ve hastanın çok yakın olması ve beraber çalışması gereklidir. Lenfödem tedavisinde hastanın egzersiz yapması önemlidir. Bu egzersizler lenf direnajını yani lenf sıvısının koldan veya bacaktan boşaltılmasını kolaylaştırır. Ancak bu hareketler aşırı yorucu olmamalıdır. Günlük aktiviteyi taklit eden egzersizler olmalıdır: Hafif yürüyüş, alışveriş torbası taşımak gibi.
CİHAN