Basın Konseyi, 1 Mayıs'ta medya mensuplarına yönelik şiddete tepki gösterdi. Konsey, "Basında özgürlüğün, yaşam hakkının, emeğe saygının olmadığı iklimlerde nefes almak zordur" ifadelerini kullandı.

Yazılı açıklamada şu görüşler dile getirildi: "3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününü, yine Türkiye'nin ifade özgürlüğü ile halkın haber alma hakkının tam olmadığı bir iklimde yaşıyoruz.

Kartopu oynadığı için öldürülen gazetecinin, işsiz kalan yüzlerce basın emekçisinin, açılan davaların, yüklü para cezalarının, yasakların, 1 Mayıs'ta hedef alınan gazetecilerin, sansür ve otosansürün gölgesindeki bir ülkede, özgür basından söz edilemeyeceğini artık anlamak zorundayız.

Tam demokrasiye sahip ülkelerdeki "yeni dünya düzeninde" nefes alma kanalı olan internet evreninde ise, Türkiye'nin internete erişim yasakları ile dünya ülkeleri arasında en alt sıralarda yer almasını da kabul edemiyoruz.

Muhabirlerin görev kartlarının iptal edilmesini, gazeteci ayrımcılığını, MİT'e sınırsız yetkiler verilmesini, RTÜK'ün kanallara ceza yağdırmasını, Twitter'ın kapatılmasını olağanmış gibi algılamıyoruz.

Tüm bu garabet durumun yaşandığı Türkiye'nin tek gerçeği var;

Türk medyası, dünya raporlarının da saptadığı gibi, özgür değil.

Dünya raporlarında gerçekler alt alta sıralandığında 199 ülke arasında Türkiye hızla irtifa kaybetmekte. Artık 3 Mayıs 2015 Dünya basın özgürlüğü listesindeki komşularımız, Pakistan ve Malezya.

Özetle, kapkara bir yılın başlarındayız.

Seçim ortamının ise daha neler dayatacağını, hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

Farkında olmayanlar için yineliyoruz:

Basında özgürlüğün,yaşam hakkının, emeğe saygının olmadığı iklimlerde nefes almak zordur."

CİHAN