Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Türkiye'nin Suriye sınırında Rus uçağını düşürmesinin angajman kuralları içerisinde yapılması gereken hareket olduğunu söyledi. Türkiye'nin yüzde 100 haklı olduğunu ifade eden Başbuğ, olayın Türkiye-Rusya ilişkilerinde bazı geçici zararlara yol açacağını kaydetti. Bunun kalıcı olmaması gerektiğini vurgulayan Genelkurmay eski başkanı, "Olayın gerek içinde, gerek dışında olan bütün devletlere düşen görev, bu krizin bölgeye ülkelere en az zarar vererek, daha fazla arttırılmadan önlenmesi yönünde gayret gösterilmesi olmalıdır." dedi.
İlker Başbuğ, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürkçü Düşünce Kulübü tarafından KTÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta üniversite öğrencilerine hitap etti. Suriye ile Türkiye arasındaki ilk ciddi sorununun Türk F-4 uçağının Suriye tarafından düşürülmesiyle başladığına değinen Başbuğ, şunları ifade etti: "Ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti angajman, yani çatışma kuralları ilan etti. Çatışmada havada da, karada da, denizde de olur. Bunu tabi ki devletler kendi sınırları içerisinde buna hava sahası da dahil olmak üzere bu çatışma kurallarını ilan etme ve uygulama hak ve yetkisine sahiptir. Bu çatışma kuralları Suriye olayları başladığında Türkiye tarafından bütün dünyaya ilan edildi. Özellikle Türkiye hava ihlallerine müdahale edeceği açıkladı. Geçen aylarda biliyorsunuz Suriye'ye bir de aktif olarak Rusya'nın müdahalesi başladı. Müdahale daha çok hava kuvvetlerinin kullanması şeklinde oluyor. Suriye, Rusya açısından önemli, Akdeniz'e çıkış kapısı. Hem Lazkiye'de hava üssü var, ayrıca Tartus bölgesinde de deniz üssü var. Rusya'nın Suriye'yi kaybetmesi Akdeniz'i kaybetmesi demek. Rusya'nın böyle bir şeyi kabul emesi söz konusu değil. Bu neticeden hareketle Rusya Esad yönetiminin arkasında duruyor. Ve Rus uçaklarının Suriye üzerinde kullanılmasına şahit olduk. 1-2 aydır Rus uçakları kullanıyor. Hatırlarsanız, 1-2 defa Rus uçakları Suriye sınırında bizim sınırımızı ihlal etti. Bu ihlalleri devlet normal kanalları ile protesto etti. Çeşitli defalar ikaz edildi. Geçen hafta içerisinde Antalya'da cereyan eden G-20 zirvesinde de bu hava ihlallerinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından defalarca gündeme getirildiği, bu ihlalleri meydan verilmemesini, sonuçta arzu edilmeyen, istenmeyen olaylara neden olabileceği Türkiye tarafından defalarca ikaz edildi. Ama bütün bunlara rağmen maalesef dün Hatay bölgesinde bir hava ihlalinin olduğunu görüyoruz."
Başbuğ,"Ben çeşitli defalar söyledim, bugünde aynı şeyi söylüyorum; Türk Genelkurmay Başkanlığı hiçbir zaman yalan söylemez. Genelkurmay yalan söylemez, kesinlikle. Genelkurmay Başkanlığı'nın olay sonrası yaptığı açıklama net, deniyor ki; '2 uçak yaklaştı, 5 dakika içinde 10 defa ikaz edildiği' söyleniyor. Ki 5 dakika hava araçları için ciddi bir süredir, 10 defa ikaz ediyorsunuz. Anladığımız kadarıyla bir uçak ihlal etmemiş ama öbür uçak... Yine bu açıklamadan görüyoruz ki, 17 saniye Suriye ile Türk hava sahasını ihlal ettiği görünüyor." diye konuştu.
"TÜRKİYE YÜZDE 100 HAKLI"
Angajman kuralları çerçevesinde bu olaya Türk Hava Kuvvetlerinin müdahale etmekten başka çaresinin olmadığını anlatan Başbuğu, "Türk Hava Kuvvetleri kendisine verilen yetkiler çerçevesinde oradaki sınırı korumak için gerekli işlemi yapmıştır. Bunu başka şekilde yorumlayamayız. Zaten yoruma da açık değil, net." dedi.
Olayın akabinde ABD Başkanı Obama ve NATO Genel Sekreterliği'nden Türkiye'nin beyanlarını destekleyen açıklamalar yapıldığını hatırlatan İlker Başbuğ, "Dolayısıyla şundan kesin olarak eminiz; buradaki olayda Türk Hava Kuvvetleri'nin müdahalesi kendisine verilen angajman kuralları içerisindedir, yapılması gereken harekettir. Bunda hiç kimsenin en ufak tereddüdü olmaması lazım. Türkiye yüzdü 100 haklı. Yapması gerekeni Türk Silahlı Kuvvetleri angajman kuraları çerçevesinde yapmıştır." diye konuştu.
"KRİZ 2 ÜLKE İLİŞKİLERİNE GEÇECİ ZARAR VERECEK, KALICI OLMAMASI LAZIM"
Ortada ciddi bir kriz olduğunun da gözardı edilmemesi gerek altını çizen Başbuğ, şu uyarılarda bulundu: "Bu ciddi krizi daha yukarılara tırmandırmadan, özellikle Türkiye-Rusya ilişkilerine kalıcı zararlar, bazı geçici zararlar olacak, bunu kabul etmek zorundayız. Önemli olan köklü, kalıcı zararlar olmadan bu krizden nasıl çıkılacak, ortada olan mevcut konu budur. Tabi bu krizden çıkışın anahtarı, daha doğrusu inisiyatifi de şuanda Rusya'nın elinde. Önemli olan Rusya bu krizi nasıl yönetecek ve bu krizden nasıl çıkılacak? Sorun bu. 'Efendim bu askeri bir çatışmaya dönüşür mü?'; kesinlikle böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Öyle bir şey olmaz ama 2 ülke arasındaki diğer ilişkilere geçici olarak zarar verebilir. Bunların kalıcı olmaması lazım. O zaman olayın gerek içinde, gerek dışında olan bütün devletlere düşen görev; bu krizin bölgeye, ülkelere en az zarar vererek, daha fazla arttırılmadan önlenmesi yönünde gayret gösterilmesi olmalıdır."
CİHAN