AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için koalisyon görüşmelerine girdiklerini belirterek, "Ne var ki muhalefet, tam da neden muhalefette kalması gerektiğini ispat edercesine milletin iradesine sırtını döndü. Ne dediysek hayır dediler." dedi.
Ahmet Davutoğlu, Kahramanmaraş'ta düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 7 Haziran seçimlerinde milletin iradesinin koalisyon yönünde tecelli ettiğini ifade ederek, "7 Haziran'dan sonra dedik ki milletimizin sözünün üstüne söz bilmeyiz. Türkiye genelindeki seçim sonuçları başımızın tacı. Hemen ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için koalisyon görüşmelerine girdik. Ne var ki muhalefet, tam da neden muhalefette kalması gerektiğini ispat edercesine milletin iradesine sırtını döndü. Ne dediysek hayır dediler. Cumhuriyet Halk Partisi, çıktı blok siyaseti dedi, kutuplaştırıcı bir dil kullandılar. Dediler ki gelin birleşelim meclis başkanlığını seçelim. Seçebildiler mi? AK Parti'yi siyasetin dışına itmek mümkün mü? Biz hiç onların dediklerine bakmadık, Meclis başkanlığını, İsmet Yılmaz AK Parti adına aldı. Sonra, sanki başbakanlığı birbirlerine ikram etmek mümkünmüş gibi Kılıçdaroğlu, Bahçeliye, 'Buyur sen başbakan ol' o, ona 'buyur sen şunu ol' demeye başladı." diye konuştu.
Başbakanlığı milletin verdiğini, kimsenin kimseye ikram edemeyeceğini belirten Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Kılıçdaroğlu blok siyaseti deyip iflas edince bizimle koalisyon görüşmelerini yaptı, medenice görüştük ama eğitimde, dış politikada 180 derece değişiklik öneriyoruz dediler, olmaz dedik. Onlarla koalisyon olmayınca MHP ile daha doğrusu Sayın Bahçeli ile yaptığımız görüşmelerde Sayın Bahçeli gel beraber hükümet kuralım dedik. Hayır. Peki beraber hükümet kuralım, seçime gidelim. Hayır dedi. Peki biz hükümet kuralım, siz bize destek verin. Hayır dedi. Peki erken seçim kararı Meclis'te alalım, Cumhurbaşkanımızı bu karara zorlamayalım dedik, hayır dedi. Hülasa ne dediysek hayır dedi. Biz terör için gecemizi gündüzümüze katarken, o her türlü teklifimize hayır dedi. Yani şunu dedi; siz gidin terörle mücadele edin, ben rahat koltuğumda oturayım. Öbür tarafta HDP bir kez daha terör kartını açtı. Türkiyelileşeceğiz dedi, milletin ne dediği ile değil Kandil'in ne dediği ile ilgilendi. HDP yönetimi teröre karşı tavır almak yerine sırtımızı teröre verdik dedi. Uyuyan polislerimizi Ceylanpınar'da şehit edince biz onları da onların sırtını dayadıkları Kandil'e de gerekli cevabı verdik, vereceğiz. Yani birisi sırtımı teröre verdim diyor, diğeri de siz gidin terörle mücadele edin diye akıl verirken bizimle hükümet kurmaktan kaçıyor."
CİHAN