Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet olarak kendileri gibi düşünmeyen tüm sesleri duymaya çalıştıklarını savundu. Davutoğlu, "Bizim ülkemizin işçisi, işsizi, aydını, akademisyeni, yazarı, sanatçısı mahzun ise kırgın ise ben de onlarla birlikte mahzun, kırgın ve huzursuz olurum. Sadece Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak değil, Ahmet Davutoğlu olarak, bir kardeşiniz olarak bu seslere hep kulak vermeye devam edeceğiz." dedi. Davutoğlu, Mahsun Kırmızıgül'ün kendisi için 'zalim' ithamında bulunduğunu ifade ederek, "Döndüm gönül aynama baktım. Bizim adaletimize, vicdanımıza, merhametimize şahitlik edecek o kadar çok insan vardır ki" ifadesini kullandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde Doğu ve Güneydoğu illerindeki kanaat önderleri ve STK temsilcilerini kabul etti. Kabulde konuşan Davutoğlu, tek tipciliğe her zaman karşı olduklarını söyledi. Bir arada, çok büyük bir harman oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Davutoğlu, STK temsilcileri ile yaptıkları farklı istişare toplantılarına büyük önem verdiğini kaydetti. Cuma günü Mardin'de hazırlık aşamasındaki eylem planının detaylarını kamuoyu ile paylaşacağını belirten Davutoğlu, bölgede barış ve huzurun yeniden inşa edileceği sözünü verdi. Davutoğlu, "Biz ilk günden Türkiye'yi farklı renkleriyle zenginleşen, farklılıklarıyla güzelleşen büyük bir aile gibi gördük." dedi.
Herkesin aynı gemide olduğu vurgusu yapan Başbakan, "7 Haziran sonrasında adeta belli bir merkezden emir alarak, eş zamanlı terör saldırısı başlatan kirli yapılar çözümü, kardeşliği engellemek için çalışan odaklardır. Bu karanlık yapılar dış odaklarla işbirliği içinde ki yaptıkları dış temaslardan bunu çıkarabilirsiniz; huzurumuza, güvenimize, istikrarımıza yönelik saldırılarda bulunuyorlar." diye konuştu.
"BİZ FAŞİZMİN ZİHNİYETİNİ DE BİLİRİZ"
Teröre karşı yürütülen kararlı mücadele ile Türkiye'nin terörden arındırılacağını ifade eden Davutoğlu, şehir ve ilçelerin barikat ve çukurlardan kurtulacağını söyledi. Davutoğlu, dünkü açıklamasında Toledo örneğinin çarpıtıldığını kaydederek, şöyle devam etti: "Bugün baktım; bunu faşizm ve Franco rejimi ile karşılaştırmaya çalışan birtakım ucuz yorumlar dile getirdiler. Biz Franco'yu da biliriz. Biz, faşizmin zihniyetini de biliriz. Marksizm'den kaynaklanan Stalinist anlayışı da biliriz."
"AKADEMİSYEN VE YAZAR BİR SIKINTISINI DİLE GETİRİYORSA ONA KULAK VERİYORUZ"
Davutoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Kimse tahriklere, provokasyonlara, duygu sömürülerine, algı operasyonlarına bakmasın. Kimse bunlara kanmasın. Türkiye bugünleri mutlaka geride bırakacak. Kimse sesinin duyulmadığını sanmasın. Biz daima hakkaniyet ve adaletten yana olduk, hiçbir zaman hakikatı kendi tekelimizde görmedik. Hiçbir zaman çok sesli, çoğulcu demokrasiden başka bir rejim özleminde olmadık. Bizim gibi düşünmeyen bütün sesleri duymaya, anlamaya çalıştık. Biz ülkemizin işçisi, işsizi, aydını, akademisyeni, yazarı, sanatçısı bir sıkıntısını dile getiriyorsa ona kulak veriyoruz. Samimiyetle sıkıntısını dile getiren herkesin sesine beden kulağımız da gönül kulağımız da açıktır."
"AHMET DAVUTOĞLU OLARAK BU SESLERE KULAK VERMEYE DEVAM EDECEĞİM"
Başbakan Davutoğlu, "Bu anlamda bizim ülkemizin işçisi, işsizi, aydını, akademisyeni, yazarı, sanatçısı mahzun ise kırgın ise düşünceliyse ben de onlarla birlikte mahzun, kırgın ve huzursuz olurum. Sadece Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak değil, bir vatandaş olarak, Ahmet Davutoğlu olarak da bu ülkenin yaralarını sarmak, taleplerini karşılamak isteyen, gece gündüz bu yönde çaba sarf eden bir kardeşiniz olarak bu seslere hep kulak vermeye devam edeceğiz." sözlerini kaydetti.
DAVUTOĞLU, MAHSUN KIRMIZIGÜL'Ü İÇ MUHASEBESİ YAPMAYA DAVET ETTİ
Sanatçı Mahsun Kırmızıgül'den ismini zikretmeden söz eden Davutoğlu, kendisi hakkında 'zalim' gibi bir ifade kullandığını belirterek, "Döndüm gönül aynama baktım. Acaba dedim benim yüzümde, benim gönlümde zulme bulaşmış bir insanın herhangi bir küçük lekesi var mı? Emin olun muhasebe ettim. Biliyorsunuz, bir sanatçı 'zalim' diye bize hitap ederek bir ithamda bulundu. Bir iç muhasebe yaptım. Sanatçımızı da muhasebe yapmaya devam ediyorum. Hiç konuşmadan zulümle itham ettiği bu kişiyi anlamak istiyorsa lütfen Somalili başı okşanmış çocukların yanına gitsin. Hiç kimsenin gitmediği Arakan'da evli yanık, çıplak ayaklarla batakların içinde dolaşan insanlarla kucaklaşan bir kişi olarak onlara sorsun bizi. Gazze'de bombalar altında mazlum Filistin halkıyla 'burayı bir an önce terk edin' dendiğinde eşimle birlikte orada katledilen genç bir kızın başında ailesiyle birlikte yürek yüreğe verdiğimiz anı düşünsün. Bizim adaletimize, vicdanımıza, merhametimize şahitlik edecek o kadar çok insan vardır ki." diye cevap verdi. CİHAN