Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 3 kişinin hayatını kaybettiği 402 kişinin yaralandığı HPD mitingindeki bombalı saldırıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran Elçi, bombalama eylemini gerçekleştiren kişi ve kişiler hakkında 'insanlığa karşı' suçları ve terör örgütleri suçların düzenleyen yasa maddeleri gereğince işlem yapılmasını talep etti.
Baro Başkanı Tahir Elçi, yaptığı açıklamada, bombalama olayının bugüne kadar Diyarbakır'da ve Türkiye'de en çok insanın katıldığı bir miting sırasında yapıldığına dikkat çekti. Elçi, şöyle konuştu: "Açık hava mitinginin hazırlıklarının tamamlanması ve yüz binlerce insanın toplanmasından sonra miting programı başlamış ve bazı konuşmalar yapılmıştır. HDP'nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşmasını yapmak üzere miting platformuna çıkmaya hazırladığı bir sırada platforma yakın bir elektrik trafosunun hemen yanında ve aynı yerin çaprazında ve yakın mesafede bulunan bir çöp kutusunda iki 2 ayrı şiddetli patlama meydana gelmiştir. Patlama sonucunda 3 kişi yaşamını yitirmiştir. HDP yetkililerinin soğukkanlı ve planlı hareketleri ile bir izdiham ve katliam önlenmeye çalışılmış ve hemen miting iptal edilmiştir. Eylemin bir plan dahilinde ve örgütsel bir yapı tarafından organize edildiği, binlerce insanın ölümüne neden olacak nitelikte patlayıcı maddelerin hazırlandığı, patlama ile birlikte bir izdiham ve insanların birbirlerini de ezerek kitlesel bir katliam yapılmaya çalışılmıştır."
'AMAÇ KAOS VE İÇ KARIŞIKLIK ÇIRARMAKTI'
Eylemin kritik bir seçim sürecinin en hassas günlerinde ve en kalabalık mitinglerinden birine yönelik yapılarak ülke genelinde bir kaos ve iç karışıklık hedeflendiğini savunan Elçi, "Aynı zamanda farklı etnik ve siyasal görüşlere sahip toplumun bir kesimine yönelik kitlesel bir kırım yapılmaya çalışılmıştır. Eylemin bu niteliği nedeniyle kamu düzenini ve toplumsal barışı ihlal eden en ağır suçlardan biri olduğu, TCK'nin 'İnsanlığa Karşı Suçlar' başlıklı 77 ve 78 maddeleri ile aynı zamanda silahlı terör örgütü suçlarını düzenleyen TCK'nin 314 maddesi bağlamında 220 ve 302 maddesinde yazılı suçların gerçekleştiğinden kuşku bulunmamaktadır. Gerçekleşen bombalama eyleminin niteliği, yöneldiği hedefler, toplumsal düzende yaratacağı tahribatın ağırlığı gözetilerek eylemi gerçekleştiren kişi veya kişilerin yanı sıra bu kişilerin dahil olduğu örgütsel yapı ve ilişkinin bütün yönleriyle araştırılarak ortaya çıkarılması toplumun güvenliği ve demokratik geleceği bakımından yaşamsal önem arz etmektedir." diye konuştu.
'BARO İNSAN HAKLARINI SAVUNMAK VE KORUMAK GÖREVİ GEREĞİ ZARAR GÖRMÜŞTÜR'
Elçi, suç duyurusu dilekçesinde, suçun hukuk düzeninin ve yaşam hakkının en ağır ihlaline ilişkin bir suç olması nedeniyle barolara verilen 'hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak' görevi uyarınca Diyarbakır Barosu olarak suçtan zarar gördüklerini vurguladı. Elçi, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Baromuzun, bireylerin ve toplumun hak ve hukukunu korumak ve geliştirme görev ve sorumluluğu çerçevesinde bu şikayet dilekçesini sunma ve kamu davasının açılması durumunda davaya taraf olarak katılma talebinde bulunma gereği duyulmuştur. Yapılacak soruşturma işlemleri sonunda, 05 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır İstasyon Meydanında binlerce insanın ölümünü hedefleyen ve insanlığa karşı bir suç da oluşturan bombalı terör eylemi nedeniyle şüpheliler ve içinde yer aldıkları örgütsel yapının araştırılarak üye ve yöneticileri hakkında kamu davası açılmasına, yukarıda yazılı TCK'nin ilgili maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına, kamu davasının açılması durumunda 1136 sayılı Avukatlık Yasası'nın 76 maddesi ile barolara verilen görev ve CMK'nin 237 ve devamı maddeleri uyarınca Diyarbakır Barosu'nun davaya taraf olarak katılmamıza karar verilmesi Diyarbakır Barosu Başkanlığı adına talep ederim."
CİHAN