Baro Başkanı Çıtırık: Basın özgürlüğü demokrasinin göstergesidir

Baro Başkanı Çıtırık: Basın özgürlüğü demokrasinin göstergesidir

Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, bir ülkede ifade ve basın özgürlüğünün yeterince işletilmesinin, demokrasinin en önemli göstergesi olduğunu söyledi. Çıtırık buna rağmen, sadece gazetecilik faaliyetinden dolayı Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün de aralarında bulunduğu 31 gazetecinin tutuklu olduğunu hatırlattı.

Adana Barosu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin 67. yıldönümü etkinlikleri kapsamında 'Türkiye'de insan hakları' konulu konferans düzenledi. Seyhan Otel'de gerçekleşen konferansın açılışında konuşan Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, insan hakları kavramının hem ulusal hem de uluslararası düzeyde, günlük hayatın içinde bir sorun olarak, kamusal yetkinin kullanımına ilişkin tartışmaların merkezinde olduğunu, ayrıca hukuk ve siyaset konularının en başında geldiğine vurgu yaptı.
Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'ni bireysel başvuruda 3 yıl içinde 50 bin başvuru yapıldığına dikkat çeken Çıtırık, "Rusya ile bu konuda yarışıyoruz. Siyasi iktidar kendini hukuka bağlı görmeli, hukuku içselleştirebilmelidir." diye konuştu.

Türkiye'de insan haklarındaki kazanımlara rağmen halen ifade ve basın özgürlüğünün yeterince işletilemediğini vurgulayan Mengücek Gaze Çıtırık, "Maalesef sadece gazetecilik faaliyetinden dolayı 31 gazeteci tutuklu. İfade ve yaşam özgürlüğüne yönelik saldırılar artmaktadır. Demokratik, hukuk, kardeşlik ve barış sorununa kendisini adayan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin de katledilmesinin üzerinden 13 gün geçti ama hala fail ya da failleri bulunamadı. Halen vicdanımız kanamaya devam ediyor." dedi

Baroları, diğer meslek örgütlerinden ayıran temel bir özellikleri olduğu ifade eden Çıtırık şunları söyledi: "Hakkımda 'Bu Çıtırık da ne kadar konuşuyor' deniliyor. Avukatlık Yasası'nın 76, 95 ve 110. maddelerinin barolara verdiği yetkilere göre; 'Hukukun üstünlüğünü, korumak, geliştirmek, bu kavramlara işlevsellik kazandırmak baroların ve barolar birliğinin görevidir.' der. Doğu ve Güneydoğu'da şehirler muhasara altına alınırken, ilan edilmemiş olağanüstü sıkıyönetim uygulanırken, sokağa çıkma yasakları yaşanırken, ölüm ve şiddet daha da artarken, baro başkanları hukuk adamları konuşmayacaksa kim konuşacak? Türkiye'nin hukuk devleti olması için, insan hakları mücadelesi verirken katledilen Tahir Elçi ile ilgili, kadın cinayetleri ve iş kazası adı altında 'bu işin fıtratında var' denilerek dalga geçiliyor. Ülkemizde akan kanın durması, toplumsal barışın sağlanması, temel hak ve özgürlükleri alabildiğince genişleten devleti kısıtlayan yeni bir anayasa için barolar konuşmayacak da kim konuşacak?" CİHAN
<< Önceki Haber Baro Başkanı Çıtırık: Basın özgürlüğü demokrasinin... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER