Bankacılıkta kırılma noktasına doğru: Türkiye'den çıkışlar masada

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Mayıs 28 2020
Koronavirüs krizinin mali sektör üzerindeki yansımalarının Türkiye’nin bazı özel ve yabancı sermayeli bankaların birleşmesini veya çekilmesini hızlandırabileceğini belirten analistler, kamu bankalarının pazar payı kaptığı bir ortamda bazı bankaların mücadeleden çekilebileceğini söylüyor.

Hükûmetin bankacılık sektöründe yıllardır devam eden temettü dağıtılmaması tavsiye kararı ve ekonomide büyümeyi canlandırmak için yaptığı baskı, banka hissedarlarının tepkisini çekiyor.

Reuters’ten analizine göre ajansın konuştuğu çok sayıda banka yöneticisi, danışman ve analiste göre, bu ortamda ana hissedarların yeni sermaye artırımlarına sıcak bakmaları ve pazar payı için mücadele etmeleri olası görünmüyor.

KAMU BANKALARINA 21 MİLYAR LİRA SERMAYE AKTARILDI

Hazine, bankaların krizlerde bile dış borcu çevirmekte başarılı olduğunu ve ekonomik gerilemede kredi akışını sağlamak için yeterli likiditeye sahip olduğunu ifade ediyor.

Bu gerekçeyle, geçen ay özel bankaları daha fazla kredi vermeye ve daha fazla devlet tahvili almaya zorlayan bir düzenleme yürürlüğe kondu. Diğer yandan, kredi genişlemesini ve kur seviyesini desteklemek için kamu bankalarına da 21 milyar lira (yaklaşık 3 milyar dolar) sermaye enjeksiyonu sağlandı.

Ancak analistlere göre özel bankaların yaklaşımı hükümetten farklı olabilir.

Hermes Investment Management üst düzey analisti Filippo Alloatti ekonomideki zorlu durumun özel bankalar için ‘orta vadede birleşmeleri daha cazip hale getireceğini’ ifade etti.

Son altı ay içinde, İtalyan UniCredit Yapı Kredi’deki payını azaltırken, HSBC de Türkiye’den çıkmayı değerlendiriyor.

KREDİ VERMEK Mİ, SERMAYE ARTIRMAK MI?

İsmini açıklamak istemeyen bir banka yöneticisi, özel bankaların kredi vermek ve sermaye artırımı yapmak ile ‘harekete geçmeme‘ arasında seçim yapmak zorunda kalacağını söyledi.

Üst düzey bir banka danışmanı da Türkiye’de iş yap

Bu haberler de ilginizi çekebilir