Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK), hukuksuz şekilde Bank Asya yönetimine müdahale edilmesinin tartışıldığı günlerde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), verdiği Demirbank kararı büyük önem taşıyor.

AİHM Demirbank'a el konulmasına adil yargılanma hakkı ve mülkiyetin korunmasını ihlal olarak değerlendirirken kararın Bank Asya'ya yapılan gasp operasyonuna emsal teşkil edeceği belirtiliyor. BDDK aleyhine dava açan 300'ü aşan ortaklardan biri olan Bank Asya B grubu hissedarı Selçuk Demirel, ortaya çıkan bu kararla A ve B grubu ortaklarının elinin güçlendiğini dile getirdi. Demirel, Bank Asya'ya yapılan hukuksuzluğun er ya da geç yargılanacağını belirterek, “İç hukuk yolları tıkandığında konuyu AİHM'ye götüreceğim. Bu zulmün AİHM'de yargılanacağı ve bundan Türkiye'nin mahkum edileceğinden yüzde yüz eminim. Birileri kendi hırsları için bile bile Türkiye'ye zarar veriyor. Faturasını da vatandaşa ödetiyor.” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM), Demirbank'a el konulması konusunda önemli bir karar gelmesi BDDK'nın hukuksuz şekilde Bank Asya'nın yönetimine müdahalesini akıllara getirdi. Hukukçular, Demirbank kararı gerekçesinde yer alan mülkiyet hakkı gaspı Bank Asya'ya yapılan gasp operasyona emsal teşkil edeceğini belirtiyor. Bank Asya  B grubu hissedarı Selçuk Demirel  bankaya uygulanan kara propaganda yüzünden hisselerinin düştüğünü belirtti. Demirel, “Uzun vadeli Bank Asya hissesi vardı elimde. 17 Aralık'tan sonra  hızla erimeye başladı.  Siyasilerin bankaya yönelik açıklamaları ve birtakım gazetelerde çıkan yıpratmaya yönelik haberlerden sonra  hisselerim hızla eridi. Ben bu hak ihlalini Türkiye'de olmasa bile AİHM'ye kadar götüreceğim. Çabamın karşılığını bulacağıma da inanıyorum.” dedi. Demirbank kararını olumlu bir gelişme olduğuna dikkat çeken Bank Asya ortaklarının avukatı Süleyman Taşbaş, “Türkiye AİHM 46. maddesine taraf olduğu için çıkacak kararları uygulamak zorunda. Türkiye'deki yargının  bu kararları emsal  alması gerekiyor. Çünkü bu kararlarda hukukun evrenselliği var.” ifadelerini kullandı.

Siyasilerin Bank Asya'ya yönelik olumsuz açıklamaları ve hükümete yakın gazetelerde çıkan haberlerden sonra bankaya destek için hisse aldığını söyleyen Bank Asya ortaklarından Günay Mollaoğlu, bankanın kasıtlı olarak çökertilmeye çalışıldığını belirtti. Bugün bu yapılan hukuksuzluklar Türk milleti adına yapılmadığına da dikkat çeken Mollaoğlu, “Kendi çıkarları veya bağlı bulundukları yerlerin çıkarları için yapıyorlar bütün bu hukuksuzlukları. Bu yapılanlar milletin hayrına değil. Yine millete bedel ödetilmek isteniyor. Bu milletin bu bedeli ödememesi gerekiyor. Tüm bu hukuksuzlukların uluslararası tahkim mahkemelerinden geri döneceği aşikâre bilinmesine rağmen, Türk milletinin ödeyeceği bedel de göz ardı edilerek süreç devam ettirilmektedir. Kentbank ve Demirbank örnekleri önümüzde durduğu halde bu hukuksuzluğun faturasının Türk milletine mal edilmemesi gerekiyor.” diye konuştu.