SİSTEM DÖKÜLÜYOR
Kamusal kamusal sağlık hizmetinin tasfiye edilmeye başlandığı, halkın ‘müşteri’ olarak görüldüğü sistemdeki yapısal sorunlar kangrene dönüştü. "Sağlıkta çağ atladık” diye övünen AKP iktidarının yanlış sağlık politikaları hastaları da, hekimleri de, sağlık emekçilerini de vuruyor.
Köklü hastanelerin kapatılması, alanında uzman dal hastanelerinin niteliğinin düşürülmesi yurttaşın nitelikli sağlık hizmetine ulaşmasını engelliyor. Hastanelerden randevu alınamıyor, ameliyatlar gecikiyor. Hastaların müşteri, hastaneler kâr eden işletmeler olarak tanımlandı. “Çağ atladık” iddialarına karşın geleneksel tıp uygulamalarının önünün açılmasıyla sağlıkta Ortaçağ’a geri dönüldü, performans dayatması hayata geçirildi, kâr odaklı sistemde hekim-hasta ilişkisi bozuldu.
•RANDEVULAR ALINAMIYOR
•ŞİDDET HIZ KESMİYOR
•ŞEHİR HASTANELERİ KARA DELİK
•SAĞLIK PİYASACILIĞA TESLİM
•ÇALIŞMA KOŞULLARI KÖTÜLEŞİYOR
•HEKI·MLER GO¨C¸ EDİYOR
•ASİSTANLAR UCUZ İŞ GÜCÜ GÖRÜLÜYOR
•GENEL SAĞLIK SİGORTASI AÇMAZI
•HACAMAT, SÜLÜK...
•ÜNİVERSİTE HASTANELERİ SORUNU
•YÜKSEK KATKI PAYI
•I·LAC¸ BULUNAMIYOR
ECZACILAR KEPENK İNDİRİYOR
Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge Eczacı Odası’nın ortak açıklamasına göre, her iki eczacıdan biri eczanesini kapatmayı düşünüyor. Eczacıların kârını belirleyen ilaç kararnamesinin 13 yıldır güncellenmemesi, ilaç krizi ve artan masraflar eczacılara zor güler yaşatıyor. Ankara’daki eczacıları sorunları BirGün’e anlattı. Kızılay’da eczane işleten Mecit Kuş, giderlerin üç katına çıktığını söyledi. Kazancın aynı oranda artmadığını kaydeden Kuş, “İlaç kararnamesi kar marjını kademeli olarak belirliyor. İlacın fiyatı yükseldikçe bizim kazandığımız yüzdelik kâr marjı azalıyor. Eczacıya her ilaç için en az 30 kâr marjı vermeli ki eczacı ayakta kalabilsin” dedi. Eczacı Kamil Durmuş da hiçbir dönem bu dönemdeki kadar zorlanmadığını dile getirdi ve “Aylık 60 bin TL giderim var ama o kadar kazanmıyorum. Ayakta zor duruyorum. Gelirlerle kazanç birbirini kurtardığı aylar sevinir olduk ama artık cepten harcıyoruz. Giderlerin altında kaldık. Sürekli zam da geliyor. Yurttaş da ilaç alamıyor” diye konuştu.
SAĞLIK HİZMETİ LÜKS HALE GELDİ
CHP Milletvekili Burhanettin Bulut, Türkiye’nin dört bir yanındaki devlet hastanelerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle, vatandaşın da sağlıkçıların da canından bezdiğini söyledi. Bulut, MHRS ve Alo 182 üzerinden yurttaşların randevu alamadığını belirterek, "Hastanelerden daha yoğun bir şekilde görünmeyen dijital kuyruklar oluştu. Sağlık hizmeti vatandaş için lüks hale geldi. Anayasal bir hak olan sağlık hizmetine ulaşmak artık vatandaş için lüks hale geldi" dedi.
Bulut, yazılı açıklamasında, personel eksikliğinden dolayı kamu hastanelerinin, doktorların, sağlık emekçilerinin üzerindeki iş yükünün her geçen gün artmasının sağlık sisteminde aksamalara neden olduğunu kaydetti.
TTB ESKİ BAŞKANI BEYAZIT İLHAN: AMAÇ KAMUCU SAĞLIĞI TASFİYE ETMEK
Son 20 yılda kamu hastanelerinin sayısında çok az bir artış varken özel hastanelerde bu artış çok yüksek. Kamu sağlık hizmetlerine ayrılan bütçe de yeterli değil. Meselenin özünü özelleştirme politikası oluşturuyor. SSK hastaneleri, kamu sağlık hizmetlerinin önemli bir ayağını oluşturuyordu.
İşçinin parasıyla oluşturan SSK hastaneleri de tasfiye edildi. Hastaneler önce Sağlık Bakanlığı’na devredildi. Şehir hastaneleriyle birlikte de birçok SSK hastanesi kapatıldı. Özellikle büyük kentlerde şehir hastaneleri modeline bir geçiş yapıldı. Şehir hastaneleri bu özelleştirmelerin daha üst bir aşamasını oluşturdu.
Kamu özel işbirliği finansman modeliyle yapılan bu hastanelere çok fazla para ödenecek. Devlet ihaleyi alan şirkete bir kamu arazisi veriyor. Şirket buraya bir hastane yapıyor. Devlet bunun için ihaleyi alan şirkete 25 yıl kira ödüyor. Devlet ayrıca, hastanede verilen 19 kalem hizmet için şirkete ayrıca para veriyor.
Böylelikle hastanedeki hizmetlerin önemli bir kısmı özelleştirilmiş oluyor. Kamu hastanelerinin kapatılmasındaki amaçlardan biri de yurttaşı şehir hastanelere yönlendirmekti.
Çünkü bu projeler hasta garantili. Şehrin merkezindeki köklü hastaneler kapatılmasa yurttaşlar şehir hastanelerine gitmezler. Kamuda çalışan hekimler ağır ve güvencesiz çalışma koşullarından dolayı canından bezdirdi. Bunun üstüne hekimler bozuk sağlık sistemi yüzünden mağduriyet yaşayan hastalarla karşı karşıya gelmekte.
Hekimler şiddetle de karşı karşıya kalıyor. Bunların üstüne malpraktis riskler eklenince hekimler çok mutsuzlaştı. Bu koşullardan dolayı hekimler, özel hastanelere geçme, yurt dışına gitme gibi yollar arıyor. Hekimlerin aldığı maaşlar çok düşük. Bütün bu sorunlar birikiyor. Sağlıkta dönüşüm politikaları ile birlikte yurttaşlar da sağlık hizmetine ulaşamıyor. Hastalar randevu bulamıyor.
Bu da hastaları özel hastanelere itiyor. Sistem, parası olanın sağlık hizmetine ulaşabileceği bir noktaya evrildi. Bunun çok sakıncalı tarafları var. Çünkü sağlık kamusal bir hizmettir.