MHP Manisa eski Milletvekili Zeynel Balkız, güçlü iktidarın en kısa zamanda güçlü bir diktatörleşmeye gidecek duruma gelebileceğini söyledi. Bunun da Türkiye'nin bugün korkulu rüyası olduğunu iddia eden Balkız, muhalefetin müflis tüccar rolüne büründüğünü ifade etti.
Genel seçim sonuçlarının Türkiye'de yeniden tek başına bir iktidarın ortaya çıkması sonucu doğurduğunu belirten Balkız, millete hayırlı olmasını ve Türk demokrasisine katkı sağlamasını, bundan sonra da Türk milletinin problemlerinin istikrar içerisinde çözülmesini temenni etti. Yüzde 49,5 oyun AKP'nin 2011 yılında aldığı en yüksek oya yakın olduğunu aktaran Balkız, "Bu bakımdan 7 Haziran seçimlerinden sonra böyle bir sonucun alınmış olması gerçekten önemlidir, çünkü aynı zamanda bu önemi şu şekilde de atfedebiliriz, roller değişmemesine rağmen Türkiye'de siyasi partilerin aldıkları oyları düşündüğümüz zaman gerçekten vatandaşın bu sefer farklı adreslere, farklı dersler verdiği açıkça anlaşılıyor." dedi.
'1 KASIM SEÇİMİ BU SEFER MUHALEFETE DERS VERDİ'
Zeynel Balkız, 7 Haziran seçiminde seçmenin 9 puan düşürerek AKP'ye bir ders verdiğini, şimdi ise bir kısım muhalefet partilerine de aynı dersin verildiğini ve istikrarın tercih edildiğini gördüklerini bildirdi. Balkız, "Ancak bu yüzde 49,5'lik netice, sağlıklı bir demokrasinin işletilebilmesi için hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, yolsuzluklarla mücadele ve lider sultasının sona ermesi gibi temel ilkeleri zedelemeden, bizi Avrupa Birliği (AB) standartlarında bir demokrasiye kavuşturması dileğiyle bu sonucu karşılamak istiyoruz. Bu bakımdan yönetimlerde şeffaflık önemlidir ve kimsenin düşüncesine, teşebbüsüne ve hayat hakkına karışmadan, devletin de hakem devlet statüsüyle, rolüyle görevini yapmasını istiyoruz. Buradan aldığımız netice ve derslere göre elbette muhalefet partilerine ciddi bir iç hesaplaşma yapmasını, neden inandırıcı olamadıklarını, neden oylarının düştüğünü göstermesi bakımından bu son derece önemli bir demokrasi dersi olmuştur." diye konuştu.
'MUHALEFET MUHLİS TÜCCAR ROLÜNE BÜRÜNDÜ'
Balkız, şöyle devam etti: "Özelde benim 7 Haziran seçimlerinde milletvekili olarak seçildiğimi ve 1 Kasım seçimlerinde de aday gösterilmediğim partinin pozisyonuna geldiğimizde, elbette bir muhalefet partisi olarak müflis tüccar rolüne bürünüldüğünü açık ve seçik görüyoruz. Peygamberimiz (SAV)'e sormuşlar, 'Müflis kimdir?' O da, 'İbadetleriyle, yaptığı iyilikler ve hayırlarla zengin olmasına ve Allah'ın karşısına makbul bir kul olarak çıkmasına rağmen hakka ve hukuka riayet etmediği için başkalarının üzerindeki haklar nedeniyle Mizan'da sevaplarının başka kullara verilmesi neticesi, o kişinin cehennemlik olması.' diye tarif etmiştir. Dolayısıyla Türkiye'de bazı partiler, 7 Haziran seçimlerinde milletten aldıkları teveccühü 1 Kasım seçimlerinde fazlasıyla geri vermek zorunda kalmışlar ve müflis tüccar durumuna düşmüşlerdir."
'BİZİM VASITAMIZLA MHP'YE OY VERENLERE 'DYP'DEN DEVŞİRME, NALLI KURT' DEDİLER'
Balkız, "Manisa geneline baktığımız zaman geçmiş dönemde milletvekilliğini yapmış olduğum partiye merkez sağ seçmenden ciddi bir oy akışı oldu ve 2011 seçimlerinde 141 bin oyu 212 bine çıkardık ancak 1 Kasım seçimlerinde bizim vasıtamızla MHP'ye oy veren seçmene, 'DYP'den devşirme, nallı kurt' gibi belli merkezlerden yöneltilen eleştiriler sonucu bu seçmen kitlesi küstürülmüş ve 1 Kasım seçimleri sonucunda 50 bin oyun tekrar geri dönmesi sonucu bizim kazandığımız bir milletvekilliğinin de yurtdışından gelen oylar sayıldıktan sonra iade edildiğini görmüş oluyoruz ancak muhalefet partilerinin bugün yeni bir hesaplaşma ve iç hesaplaşmaya giderek, millete kendilerini neden anlatamadıklarını ve neden inandıramadıkları sorununu çözmeleri gerekiyor. Bugün söyleyeceğimiz şey şudur, Türkiye'de ciddi bir muhalefet problemi vardır, çünkü güçlü iktidarın karşısında elbette güçlü bir muhalefete ihtiyaç var. Eğer muhalefete liderleri kendileri orada kadıya mülk olan, olmayan bir yerde hala varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlarsa işte 1 Kasım seçimleri bunun cevabıdır. Bu bakımdan kendilerine diyoruz ki bu muhalefet liderlerine, 'Ya bir yol bul ya bir yol göster veya yolumuzdan çekil.' demek durumundalar. Halk bunu bu şekilde ifade ederek 1 Kasım seçimlerinde bir cevap vermiştir." dedi.
'GÜÇLÜ İKTİDAR, EN KISA ZAMANDA GÜÇLÜ BİR DİKTATÖRLÜĞE GİDECEK DURUMA GELEBİLİR'
Balkız, konuşmasını şu şekilde tamamladı: "Şimdi sonuç itibariyle Türkiye seçimlerini birkaç cümle ile değerlendirecek olursak karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor. Türkiye dört yıl kendisini yönetecek tek başına iktidarı çıkardı ancak güçlü iktidarın iyi neticeler verebilmesi için güçlü bir muhalefetin, aynı zamanda haklarını ısrarla savunan sivil bir örgütlenmenin, yani bizim tabirimizle vatandaşların kendi aralarında kurdukları esnaf teşkilatlarının, sivil vatandaşlarımızın ve bağımsız yargının, aynı zamanda sansür kabul etmeyen bağımsız ve hür basının da güçlü olması gerekiyor. Bu bakımdan bunlar üzerindeki baskının ortadan kaldırılması lazım. Batı standartlarında bir demokrasi için elbette ciddi bir sivil toplum, hür basın, her teşebbüsün korunması gerekiyor. Diğer türlü güçlü iktidar, en kısa zamanda güçlü bir diktatörleşmeye gidecek duruma gelebilir. Bu da Türkiye'nin bugün korkulu rüyasıdır. Etrafımızda çok ciddi tehlikeler var. Hem içimizde yaşadığımız tehlikeler hem yakın çemberde Suriye, Irak eksenindeki gelişmeler, bizim her an için tetikte olmamızı gerektiriyor. Sonuç olarak şunu söyleyebilirim, Türkiye en yakın tehlikeyi yaşayan bir tarihi yaşıyor. Bu bakımdan elbirliğiyle, hep beraber Türkiye'nin sorunlarına iktidarıyla, muhalefetiyle, düşünenleriyle, üretenleriyle hep beraber çözüm bulmak için çaba sarfetmemiz ve bir işbirliğine gitmemiz gerekiyor." CİHAN