Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı olan ve dünyaca ünlü Anzer balıyla bilinen Anzer Yaylası'nda maden arama-çıkarma ruhsatı verildi. Bakanlar Kurulu kararıyla 'Turizm Koruma Bölgesi' ilan edilen ve aynı zamanda 1. derecede SİT alanı olan yaylada özel şirketlere 3 ayrı HES projesi için de izin verildi.
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 2010 yılının Ekim ayında aldığı kararla 1. derecede doğal SİT alanı ilan edilen Anzer Yaylası HES projeleri ve maden arama-çıkartma tehlikesiyle karşı karşıya. Bakanlar Kurulu kararıyla 'Turizm Koruma Bölgesi' olarak da bilinen ve dünyaca ünlü Anzer balı ile tanınan yayla için özel şirketlere 3 ayrı HES projesi ve maden arama-çıkartma için ruhsat verildi. Verilen izin sonrası Rize Valiliği'nin oluruyla bölge için 'ÇED Gerekli Değildir' kararı çıkartıldı. Çıkarılan kararlara yaylada yaşayan köylüler büyük tepki gösterdi.
Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) sözcüsü Ömer Şan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile benzer tesislerin yapımına yol veren Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın ülkenin neredeyse bütün vadi ve doğal yaşam alanlarına binlerce HES ruhsatı verdiğini ifade etti.
DEKAP olarak HES'lerle mücadelelerini kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Şan, "Rize'nin, balı ve doğal güzellikleriyle ön planda olan dünyaca ünlü Anzer Yaylası'nda 3 ayrı HES projesine onay veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yanında, 1990'lı yıllarda Bakanlar Kurulu kararıyla 'Turizm Bölgesi' ilan edilen ve daha sonra statüsü değiştirilen yayla için bu kez de 'maden arama izni' verildi. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Trabzon Bölge Kurulu'nun 2010 yılının Ekim ayında aldığı ancak bu güne kadar çerçevesi açıklanmayan kararla da 1. derecede doğal SİT alanı ilan edilen Anzer Yaylası'ndaki yok saymalar bunlarla da bitmedi. HES projeleri ile maden arama çalışmalarının üzerine bir de maden arama çalışmaları için Rize Valiliği'nin oluruyla, 'ÇED Gerekli Değildir' kararı çıkarıldı." dedi.
Şan, Anzer Yaylası'nda yapılması planlanan maden arama çalışmaları için verilen 'ÇED Gerekli Değildir' kararını öğrenen yayladaki Ballıköy sakinlerinin muhtarlık aracılığıyla 3 Haziran 2015'te kararın iptal edilmesi gerektiği yönünde İkizdere Kaymakamlığı'na başvuruda bulunduğunu, kaymakamlığın da yapılan başvuruyu 6 gün sonra Rize Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne bildirdiğini hatırlattı.
SİT ALANINDA MADEN SONDAJI
Şan, köylülerin yaptığı başvuruya cevap veren Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün Bakanlar Kurulu kararlarını yok sayarak Ballıköy'ün turizm alanı veya koruma alanı kapsamında olmadığını ifade ettiğini bildirerek, şöyle dedi: "Maden şirketinin çalışmalarını nasıl ve ne şekilde yapacağına genişçe yer verilen Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü yazısında, proje tanıtım dosyası incelemesi sonrasında, '201200622 Ruhsat Nolu Sahadaki 2 Nolu Sondaj Değişim Alanının 1.Derecede Doğal SİT Alanı' içerisinde bulunduğunun tespit edildiği ve bu nedenle 'iptal ettirildiği' de kaydedildi. Yazıda, diğer sondaj alanlarının, 'Kayalık Taşlık Alan' olduğu, 'Çevre Düzeni Planına' göre ise sondaj alanlarının bir kısmının da 'Çayır-Mera' kapsamında kaldığı ifade edilirken her 2 köy kapsamındaki sondaj alanları içerisinde 'hassas yerleşimler' ile nüfus yoğunluklu alan da bulunmadığı kaydediliyor. Yazının en önemli kısmı ise arama yapılacak olan sondaj değişim alanları içinde; 'Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtları, Tabiat Koruma Alanları, Kültür Varlıkları, Tabiat Varlıkları, Sit Alanı Bulunmamaktadır' bölümü olarak göze çarpıyor."
CİHAN