TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Adıyaman, testlerin azaltılacağını açıkladı ve “Bakanlığın WhatsApp’tan gönderdiği yazıya göre test sayısı azaltılacak. Her akşam ilan edilen hasta sayısında düşüş yaşanacak. Böylelikle ‘yalancı normalleşme’ ortaya konacak” dedi.
1 Haziran’da tedbirlerin gevşetilmesiyle birlikte vaka sayılarında artış yaşandı. Vaka sayıları bir ay öncesine dönerken, uzmanlar açıklanan verilerin şeffaf olmadığını vurguladı.
BirGün'den Dilara Şimşek'in haberine göre, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Sinan Adıyaman, Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüs testlerinin azaltacağını açıkladı.
Adıyaman şöyle dedi:
“Sağlık Bakanlığı resmi yazı yazamıyor. İl sağlık müdürlüklerine ve başhekimliklere WhatsApp’tan yazı gönderiyor test kriterlerinin daraltılmasıyla ilgili. Dünya Sağlık Örgütü, bütün ülkelerde hasta sayısını yakalamak için test sayısını artırırken bizde tam tersi yapılıyor. Test sayılarının azaltılması için kriterlere kısıtlama getirildi. Dolayısıyla her akşam ilan edilen hasta sayısında azalma yaşanacak. Hasta sayısının azalmasıyla ‘yalancı normalleşme’ ortaya konulacak. Toplum yararına değil; ekonomik kaygıları siyasi kaygıları olanın işine yarar.” Bakanlığın sadece 10 kentin verilerini açıklamasının çelişkili olduğuna değinen Prof. Dr. Adıyaman, “Hastalığın bütün illerdeki dağılımının açıklanması lazım ki ona göre tahlil yapalım. Niçin bazı illerde arttı niçin bazı illerde sakin gidiyor mutlaka ortaya çıkarılması lazım. Hastalığın bulaş hızı arttı. Bunun yolu yeni açılma yöntemlerinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söylüyoruz."
Prof. Adıyaman, birçok ilde hastalığa yakalanan sağlık çalışanlarında artış olduğuna dikkat çekti ve “Diyarbakır’da yüzün üzerinde, İzmir’de 500’ün üzerinde, Ankara’da 400’ün üzerinde sağlık çalışanı hastalığa yakalandı. Bakanlık iki aydır hastalığa yakalanan sağlık çalışanlarıyla ilgili açıklama yapmadı" ifadelerini kullandı.
İstanbul Tabip Odası (İTO) da Covid-19’un ülkedeki yüz günlük seyrine dair gözlem ve değerlendirmelerini paylaştı:
*Bu süreçte ilk göze çarpan Sağlık Bakanı’nın toplumla, akademiyle, meslek örgütleriyle işbirliğinden, paylaşımdan, şeffaflıktan uzak politika benimsemesi oldu.
*Virüsün Çin’de ilk ortaya çıkışından Türkiye’de hastaların görülmeye başlamasına kadar geçen iki buçuk aylık süreçte hastanelerde ciddi bir hazırlık çalışması yapılmadığı için hastanelerimiz pandemi sürecine büyük ölçüde hazırlıksız yakalandı.
*Özel hastane patronları daha salgının ilk haftasında “Devlet özel hastanelere el koysun” diyerek salgın mücadelesinden kaçındı.
*Siyasi iktidar sürecin daha başından itibaren halkın sağlığını korumak yerine bir “erken başarı hikâyesi” yazmayı, bu süreçten kendi iktidarını güçlendirerek çıkmayı önüne hedef olarak koydu.
*Hızlı “normalleşme” süreci vakaların tekrar yükselmesine yol açtı.
*Geride bıraktığımız yüz güne baktığımızda Türkiye’de Covid-19 pandemisine karşı aklın ve bilimin rehberliğinde halkın sağlığını önceleyen, tutarlı, bütünlüklü bir mücadele politikası yürütüldüğünü söylemek ne yazık ki mümkün değil.
