Malatya Veteriner Odası Başkanı Ertuğrul Özdemir, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalı (GDO) ürünlerin hayvan yemi olarak kullanılmasının yanlış olduğunu belirtti. Özdemir, GDO'lu ürünlerin organ tahribatına, sindirim ve bağışıklık sisteminde düzensizliklere, yaşlanmanın hızlanmasına ve kısırlığa sebep olduğunun tespit edildiğini ifade etti.
Ertuğrul Özdemir, düzenlediği basın toplantısında, 'Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik'in Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığı tarafından hazırlanıp tepeden inme bir şekilde 26 Ekim 2009'da yürürlüğe sokulduğunu anımsattı.
25 mısır, 7 soya çeşidi olmak üzere 32 çeşit GDO'lu hayvan yeminin ithalatına izin verildiğini belirten Özdemir, bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti. Genetiği değiştirilmiş bitkilerin başta sağlık olmak üzere, çevre ve sosyo-ekonomik yapı içinde ciddi tahribata neden olduğunu vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti: "GDO'lu bitkiler, doğada yetişen diğer bitkilerden farklı olarak, genomlarında kendi türlerine ait olmayan genleri taşıdıklarından, bu bitkilerin yetiştirildiği ülkelerde, başta sağlık olmak üzere, çevre ve sosyo-ekonomik yapı üzerinde önemli riskler söz konusu olmaktadır. İnsanların bağışıklık sisteminde ve santral sinir yapısında tahribatlar hastalıklara karşı kullanılacak antibiyotiklerin etkinliğini azaltma kanser ve alerjik reaksiyonlar neden olmaktadır. Kalıntılarındaki toksik maddelerin ve ikinci kuşak üretimini engellemek amacıyla uygulanan yüksek dozda antibiyotiğin toprağa ve suya geçerek diğer organizmaların besin zincirine katılmaları, Faunada yararlı akraba türlerin yok olmasına ve yeni zararlı popülasyonların oluşmasına neden olması, Antibiyotiklere dayanım izleme genlerinin toprak bakterilerine geçmesi ya da terminatör teknolojisi gereği toprağa verilen yüksek dozdaki antibiyotiklerin baskısı nedeniyle dayanıklı yeni bakteri tiplerinin oluşması, yapılarındaki virüs genleri nedeniyle patojeniteleri artmış yeni virüslerin oluşabilmesi, tozlaşmayla çevredeki yabani türlerin özelliklerini dolayısıyla floranın bozulması, tür dağılımının ve dengesinin bozularak genetik kaynakları oluşturan yabani türlerin yok olması neden olmaktadır."
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin bebek mamaları ile çocuk ek besinlerinde kullanımının yasak olduğunun altını çizen Özdemir, "Bebekler için tehlikeli görülen GDO, erişkin insanlara ve hayvanlara etki etmemekte midir? Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde GDO lu ürünler organ tahribatına, sindirim ve bağışıklık sisteminde düzensizliklere, yaşlanmanın hızlanmasına ve kısırlığa sebep olduğu tespit edilmiştir. GDO'lu her türlü ürün, başta Avrupa Birliği olmak üzere, birçok ülkede açıkça düzenlenmiş mevzuatla yasaklanma eğilimine girmişken; ülkemizin yarınları, oluşturulacak ve yetkili kılınacak komisyonların insafına bırakılmakta, GDO örtülü ve tehlikeli bir biçimde tarlamıza, soframıza ve yaşamımıza sokularak Sağlığımızla oynanmaktadır." şeklinde konuştu
CİHAN