Bakan Soylu: Rakamlar iç açıcı değil, 18 milyon işten çıkış bildirgesi var

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Şubat 17 2016
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kıdem tazminatı tartışmaları ile ilgili olarak rakamların iç açıcı olmadığını söyledi. Soylu, 2015 yılında 18 milyon kişinin işten çıkış bildirgesi verdiğini açıkladı. Soylu, "Diyelim ki bir iş yerinde aynı zamanda işe başlamış 10-15 kişi aynı zamanda emekli olmayı düşünse o iş adamının vay haline bunu hepimiz yaşıyoruz. O işçilerin de vay haline, onlar primini nasıl alacaklar, ötekisi kıdemini nasıl ödeyecek? İş hayatını bu tehditleşmeden kurtarmalıyız" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kıdem tazminatı tartışmaları ile ilgili olarak rakamların iç açıcı olmadığını söyledi. Soylu, 2015 yılında 18 milyon kişinin işten çıkış bildirgesi verdiğini açıkladı. Soylu, "Diyelim ki bir iş yerinde aynı zamanda işe başlamış 10-15 kişi aynı zamanda emekli olmayı düşünse o iş adamının vay haline bunu hepimiz yaşıyoruz. O işçilerin de vay haline, onlar primini nasıl alacaklar, ötekisi kıdemini nasıl ödeyecek? İş hayatını bu tehditleşmeden kurtarmalıyız" dedi.

Bakan Süleyman Soylu, Sosyal Güvenlik Kurumu'nda (SGK) düzenlenen "Çalışma Hayatında Güvenceli Esneklik" konferansına katıldı. Konferansta kıdem tazminatı tartışmalarına değinen Soylu, 2015 yılında 18 milyon kişinin işten çıkış bildirgesi verdiğini belirterek rakamların iç açıcı olmadığını söyledi. Soylu şunları söyledi: "Rakamlar hiç iç açıcı değil. 2015 yılında 18 milyon işten çıkış bildirgesi var. Herhalde bizim çalışma hayatımızda kişi sayısı 18 milyon değil. 4/6 sayısı 14 milyon civarında bunlardan kamudaki işçileri de çıkarırsak herhalde rakam 13 milyonun üzerine gelir. Demek ki burada güvence sadece kıdemden kaynaklanan bir güvence değil. Bir taraftan bunu gerçekleştirirken sosyal hukuk devletinin de kendine ait çok önemli bir problemi var, bunu çözmek zorundayız. Diyelim ki bir iş yerinde aynı zamanda işe başlamış 10-15 kişi aynı zamanda emekli olmayı düşünse o iş adamının vay haline, bunu hepimiz yaşıyoruz. O işçilerin de vay haline, onlar primini nasıl alacaklar, ötekisi kıdemini nasıl ödeyecek? İş hayatını bu tehditleşmeden kurtarmalıyız."

"KİRALIK İŞÇİ OLARAK GEÇİCİ İŞÇİ DİYE NİTELENDİRMEK İNSAN ONURUNA YAPILAN BİR SALDIRIDIR"

"Kiralık işçi olarak geçici işçi diye nitelendirmek insan onuruna yapılan bir saldırıdır" diyen Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu çok açık ve nettir. Bir insana bir mal gibi kiralanma tanımını yapmak bizim anlayışımıza uymamaktadır. Bazen acımasız eleştirilerle karşı karşıya kalıyoruz ki sanki demokrasi içerisinde değiliz. Sanki ağaç kovuğunda

Bu haberler de ilginizi çekebilir