Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Demokratik Toplum Kongresi'nde (DTK) okunan 14 maddelik özerklik ilanına tepki gösterdi. Soylu, "Burası muz Cumhuriyeti değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Eline paçavra tutuşturulan her ferdin okuduğunun bizim için hiçbir itibarı yoktur. Paçavra metinler ancak paçavra adamların ellerine tutuşturulur." dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nu (TÜRK-İŞ) ziyaret etti. Soylu, Demokratik Toplum Kongresi'nde (DTK) okunan 14 maddelik özerklik ilanıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. 'Eline paçavra tutuşturulan her ferdin okuduğunun bizim için hiçbir itibarı yoktur' diyen Bakan Soylu şunları kaydetti: "Güneydoğuda yaşanan ülkemizi istikrarsızlaştırmaya yönelik ama en önemlisi demokrasinin sonuçlarını yok saymaya yönelik stratejik hamle olarak nitelendirdiğimiz bugün ülkemizin birlik ve beraberliğine kastedildiğini gördüğümüz ve maalesef gaflet içerisinde bulunanları gördükçe ülkemize bağlılığımız ve sadakatimiz her geçen gün daha da artmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir taraftan bölünmez bütünlüğünü, bir taraftan sosyal hukuk devleti ilkesi anlayışını sürdürme konusunda kararlıdır. Burası 'Muz Cumhuriyeti' değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Eline paçavra tutuşturulan her ferdin okuduğunun bizim için hiçbir itibarı yoktur. Mutebersiz kağıtların itibarı olmayan metinlerin bizim için hiçbir önemi söz konusu değildir. Karşımızda hangi ittifakın olduğunu, kimin ülkenin içerisine fitne sokmak istediğini biliyoruz. Buradan Rusya'ya gidip Türkiye'nin bir milli meselesinde hemen kendi tarafını belli edebilecek kadar gaflet içerisinde olanların aklının da nerelerde olduğunu biliyoruz. Hendek kazanlara arkadaşlarım diyenlerin siyasi ferasetlerinin de ne kadar tıkanık olduğunu da biliyoruz. Paçavra metinler ancak paçavra adamların ellerine tutuşturulur. Burada demokrasi en önemli ölçümüzdür. Daha yeni seçim olmuş mecliste temsilcilerin var. Daha ne arıyorsun. Demokratik bir talep ortaya koyacaksan burada ortaya koy. Özerk yönetim istiyorum safsatası içerisinde ayrı bir devletlenme anlayışını Türkiye'ye yutturacağını zannedenler bilsinler ki gerekli cevabı alırlar ve almaya devam ederler. Bizi kendi kardeşlerimizden farklı bir takım tezgahlarla ayırmaya çalışanlara da müsaade etmeyeceğiz. Bu topraklar böyle çok asalak gördü gereğini de yerine getirdi."
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Soylu, işçilerin yıl içerisinde vergilerden dolayı yaşadıkları sıkıntıyı nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna "Çok doğal olarak memleketimizin bir maliyesi var. Bizimle Maliye Bakanlığımız arasında bu konularda her zaman tatlı da olsa bir çatışma söz konusudur. Bunu daha öncede Maliye Bakanımız ile konuştuk. Önümüzdeki günlerde bu konuyu tekrar birlikte değerlendireceğiz. Bu konuyu Başbakanımıza da aksettireceğiz" ifadelerini kullandı.
"İŞSİZLİK FONU BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre 31 Aralık 2020 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için istenen şartların sağlanması halinde SGK primlerinin yüzde 20.5'lik kısmı işsizlik fonu tarafından karşılanması ile ilgili soruya ise şu cevabı verdi: "İşsizlik fonu işçilerimizin ve çalışanlarımızın, bizim kırmızı çizgimizdir. Dünyanın hiçbir yerinde işçilerden kesilen işverenden de işçisi için ve işsizlik için kesilen bir fon işvereni finanse etmek için desteklemek için kullanılır böyle bir mantık yok. Biz bu konuyu işçilerimizin adına seslendirmeden önce hakkaniyet adına değerlendirmek zorundayız. Türkiye bu fonla Ak Parti geldiği günden itibaren ki en son çalışma meclisinde Başbakanımıza yöneltilen sorular üzerine konut edindirme yardımı dahil, tasarruf teşvik fonu dahil, eğitime katkı payları dahil ortaya konulan bu tasarrufların tamamı kendi hükümetlerimizce karşılanmış ve dengelenmiştir. Onun için işsizlik fonunun niçin biriktiği ve amacı bellidir. Bugün bu amaca yönelik harcamaların dışında herhangi bir şey söz konusu değildir. Hele işverenlerin işsizlik fonundan finanse edilmeleri gibi bir şeyde katiyen mümkün değildir"
CİHAN