Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sendikaların 'bu iş yerinde grev vardır' gibi okullara yazılar astıklarını belirterek, "Okulda grev olmaz. Okul grev yapılacak iş yeri tanımına girmez. Dolayısı ile bu sendikal bir hak değil, sendikal bir eylem değil. Bunlarla ilgili soruşturmalarımız var." dedi.
Bakan Avcı, katıldığı NTV yayınında yaptığı açıklamada, Güneydoğu'da devam eden operasyonlar nedeni ile 89 binin üzerinde öğrencinin eğitiminde aksama yaşandığını vurguladı. Okulların yoğun hasar aldığını anlatan Avcı, okullara yönelik PKK saldırısının sistemli bir şekilde devam ettiğini kaydetti. Avcı, okulların onarılması için çalışmaların devam ettiğine dikkat çekti. Bazı sendikaların 'bu iş yerinde grev vardır' gibi okullara yazılar astıklarına vurgu yapan Avcı, "Okulda grev olmaz. Okul grev yapılacak iş yeri tanımına girmez. Dolayısı ile bu sendikal bir hak değil, sendikal bir eylem değil. Bunlarla ilgili soruşturmalarımız var. Bundan sonra olacakları için de tedbirlerimiz var. Bu hareketlerin başka amaçlarla yapıldığını yapanlar da, biz de biliyoruz. Biz orada gerekeni yapıyoruz, yapacağız." ifadelerini kullandı.
TATİLDE ÖDEV YOK
Avcı, sömestr tatilinde çocuklara ödev verilmemesi için öğretmenleri uyaracaklarını anlattı. Avcı, "Aslında sadece sömestr tatilinde değil, ders yılı içinde de öğrencilerimize çok fazla ödev yüklediğimizi biliyoruz. Bu konu ile ilgili Talim Terbiye ve diğer komisyonlarımızda da çalışmalarımızı yapıyoruz. Verilen ödevleri hafifletiyoruz, daha da hafifleteceğiz." şeklinde konuştu.
Sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgelerdeki sınav tarihlerini, Türkiye genelindeki sınav tarihlerinden ayrıştırmak gibi bir çalışma olmadığına da değinen Bakan Avcı, "İlk sınav YGS sınavı. Sınava girecek olan 12. sınıf öğrencileri için konuşursak, sınavda sadece, bu sene süreci aksayan 12. sınıf derslerinden soru çıkmıyor. Daha önceki yıllardan gördükleri derslerden de çıkıyor. Bundan dolayı çok büyük bir sorun olmayacak. 12. sınıf konularıyla ilgili de telafi eğitimimizle bunu kapatacağımızı düşünüyoruz." açıklamasını yaptı.
OKULLARA YÖNELİK GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTTIRILDI
Avcı devamında, 'doğu illerinde eğitime ara verilmemesini sağlayan' güvenlik güçlerine de teşekkür ederek, "Olağanüstü bir gayretle eğitimin aksamaması için büyük çaba gösteriyorlar. Diyarbakır'da da, Mardin'de de, Silopi ve Cizre dışında Şırnak kırsalda da eğitimlerimiz devam ediyor. Bu durum da güvenlik güçlerimizin olağanüstü çabalarıyla sağlandı. Ayrıca eğitim-öğretime devam eden öğretmenlerimize çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.
ÖĞRETMENLERİMİZİ BİZ ÇAĞIRDIK
Silopi ve Cizre'den sokağa çıkma yasağı sürecince hizmet içi eğitim almak üzere çağırdıkları öğretmenlerle ilgili zaman zaman bazı spekülasyonlar yapıldığını hatırlatan Nebi Avcı, "Öğretmenlerimiz öğrencilerini bırakıp gitmediler. Biz onları çağırdık. Kendilerine kalsa muhtemelen onların hiç biri oradan ayrılmayacaklardı. Ama hem çocuklarımızın, hem öğretmenlerimizin güvenliği bizim için her şeyden önce geliyor. Kantincisinden, orada çalışan hizmetlisine bütün eğitim çalışanlarımızın güvenliği bakımından bu tedbiri almak zorundaydık." izahında bulundu.
30 BİN ÖĞRETMEN ATAYACAĞIZ, 12 BİN 500 KADROYA İHTİYAÇ VAR
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Şubat ayında 30 bin öğretmen ataması yapacaklarını, 12 bin 500 kadroya ihtiyaçları olduğuna işaret etti. Avcı, şunları kaydetti: "Çünkü geçen yıl Temmuz ayında emekli olanların elimizde kalan kadrolarına bunları ilave ederek 30 bini tamamlamış olacağız. Mart ayından itibaren bu öğretmenlerimiz atanmış olarak, maaşlarını almaya başlayacaklar, ama ya atandıkları ya da kendi tercihlerine bağlı olarak ya atandıkları ilde veya bulundukları ilde bir oryantasyon programına tabi tutulacaklar. Nedir bu oryantasyon programı? Bu öğretmenlerimiz branşları her ne olursa olsun bir defa bir danışman öğretmenle ilişkilendirilecekler.
Danışman öğretmen kim? Danışman öğretmenimiz meslekte en az 10 yılını tamamlamış duayen öğretmenlerimiz, yani eski tabirle muallimler. Bu öğretmenlerimiz danışman olarak yeni atanan arkadaşlarımıza rehberlik edecekler ve danışman öğretmenlerimizle birlikte İl Millî Eğitim Müdürlükleri tarafından yapılan programlar çerçevesinde yeni atanan arkadaşlarımız farklı okullarda farklı branştan derslere gözlemci olarak girecekler. Farklı okullarda, farklı branşlarda yine meslekte belli bir düzeye gelmiş öğretmenlerimizin derslerine girecekler, onları sınıf içinde dersi nasıl yönettiklerini, öğrencilerle, velilerle nasıl ilişki kurduklarını görecekler, veli toplantılarına katılacaklar, okul aile birliği toplantılarına katılacaklar ayrıca il müdürlerinin, ilçe müdürlerinin, marif müfettişlerinin şube müdürlerinin yanında da belli bir program dahilinde iki gün, üç gün, beş gün gözlemci olarak sürecin nasıl işlediğini İl Millî Eğitim Müdürü'nden sınıf içi organizasyona kadar bütün bu eğitim süreçlerinin nasıl işlediğini bizzat iş üzerinde gözleyecekler. Bununla ilgili notlarını tutacaklar, aynı zamanda danışman öğretmenlerimiz de bu süreçlerle ilgili, bu yapılan işlerle ilgili raporlarını hazırlayacaklar. Biz bunları daha sonra hem stajyer öğretmenimizin, hem danışmanlık yapan öğretmenlerimizin performans değerlendirmelerinde de, daha sonraki planlamalarda değerlendireceğiz.
Doğu ve Güneydoğu illerimizde doluluk oranı bazı Batı ve Orta Anadolu illerimizden daha fazla olabilir. Oradaki sorun; doluluk oranını biz her sene eşitliyoruz da, daha sonra bir sene sonra, 2 sene sonra eş durumu, sağlık durumu, güvenlik vesaire gibi gerekçelerle sirkülasyon hızlı cereyan ediyor. Ama onun da bir çözümünü bulmamız gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bu sirkülasyonu bir rasyonele oturtmak için de çalışmalarımız var, onu daha sonra açıklayacağız. Maddi-manevi özendirici birtakım tedbirlerle bu bölgelerimizde, bu okullarımızda, bu yörelerimizde hizmet veren öğretmen arkadaşlarımızı en azından 4 yıl kesintisiz olarak aynı yerde görevlerine devam etmeleri önemli."
CİHAN