CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Önümüzdeki seçimler bu bağlamda önemli seçimler. Demokrasiye inanıyorsak düşünce özgürlüğüne de inanacağız. Siyasal partilerin kapatılması askeri dönemlere ait bir gelenektir. Artık demokrasilerde siyasal partiler kapatılmaz. Partileri kapatıp, hazine yardımını kesmek gibi demokrasi dışı uygulamaları asla kabul etmiyoruz, doğru bulmuyoruz. Yaşasın demokrasi, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
Öyle bir noktaya geldik ki tehdit ediyorlar. Gücü elinde tutan tehdit etmeye başlıyor. 'Dokunulmazlığınızı kaldırırız' diyorlar. Ali Mahir Başarır ve Lütfü Türkkan. Açık ve net söylüyorum bizim, CHP'lilerin, milletvekillerinin ben dahil dokunulmazlıklarını kaldırmazsanız namertsiniz. Biz kul hakkı yemedik ki korkalım. Düşüncelerimizden ötürü mü yargılamak istiyorsanız, yargılayın. Yolsuzluk yapmadık ki korkalım, sizler gibi değiliz. Sizlere de benzemek istemiyoruz. Hesap verilecekse korkmayız. Parlamentonun geleneklerini ayaklar altına alıyorlar. Korkmuyoruz, korkmayacağız. İnandığımız yolda kararlılıkla yürüyeceğiz, yürüyeceğiz, yürüyeceğiz.
"SÖZDE GAZETECİLERİ DE BİLİYORUZ"
Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Öncelikle kalemini satmayan, haber peşinde koşan, öğrendiği haberi doğrulatan, sonra bunu haberleştiren namuslu bütün gazetecilere hepimizin şükran borcu var. Onurlu bir gazeteci asla kalemini satmaz. Onuruyla haberini yapar. Bir baskıyla karşılaştığında da çekinmez ve ürkmez. Haberini bir gazeteci ideali içinde yazar ve kamuoyunu bilgilendirir. Gazetecilerin gerçek demokrasilerde dördüncü güç olarak algılanmasının temel felsefesi de budur. Ocak ayının gazeteciliğimiz açısından büyük acılar barındırdığını bilmenizi isterim. Metin Göktepe, Uğur Mumcu onlardan biriydi. Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink onlardan biriydi. Bu gazetecilerimiz farklı tarihlerde ama birer ocak ayında katledildiler. Basın özgürlüğünün olmadığını, sansür uygulandığını biliyoruz, doğru haberlere yasak getirildiğinin farkındayız. Kalemini satan ama kendilerine gazeteci diyenleri de biliyoruz. Televizyonlara çıkıp AK Parti adına konuşan, kalemini satan, düşüncesini satan, aklını saraya kiralayan sözde gazetecileri de biliyoruz. Bu ülkeye demokrasi geldiğinde onlar televizyona çıkamayacaktır. Kalemini satmayan gazetecilerin günü kutlu olsun.
ERDOĞAN'IN ALKIŞLANMASI
Komuta kademesi haddini bilsin. Siyaset askerin işini değildir, herkes haddini bilecek!
BAHÇELİ'YE 'SİNAN ATEŞ' TEPKİSİ
Bağır Bahçeli bağır daha çok bağırırsın. Sinan Ateş bizim de evladımız. CHP'de Ülkücü arkadaşlarımız da var. CHP şehidin, kardeşimizin hakkını savunacaktır. Bu benim CHP'li ülkücü kardeşlerime karşı sorumluluğumdur. Bu sorumluluğumu yerine getirmek zorundayım. Madem bu kadar bağırıyor çağırıyor: O zaman açık ve net konuşuyorum: Yanında cinayete azmettiricileri barındırıyorsun teslim edeceksin. Bir şehit var ortada bu kan yerde kalmayacak. Biz Sinan'ın kızlarına mutlaka adaleti getireceğiz."