9 Ekim 1978'de Ankara Bahçelievler'de Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi 7 gencin öldürülmesi ile ilgili olarak Ünal Osman Ağaoğlu'nun yargılandığı davada karar açıklandı.
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi oy çokluğu ile Ünal Osman Ağaoğlu'nun beraatine karar verdi. 29 Haziran 2014'te hayatını kaybeden Ağaoğlu hakkında açılan davayı mirasçıları sürdürüyordu.
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın karar duruşmasına müşteki avukatları ve sanık avukatları katıldı. Müşteki avukatı Ersen Şansal, Osman Ağaoğlu hakkında daha önce verilen cezadan dönülmemesini istedi. Ağaoğlu'nun avukatı Osman Başer, müvekkillerinin vefat ettiğini, isminin temizlenmesi için davayı devam ettirdiklerini söyledi.
Verilen aranın ardından mahkeme kararını açıkladı. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğinden Ağaoğlu'nun beraatına karar verdi. Karar oy çokluğu ile alındı. Bir üye beraatına ilişkin görüşe katılmadı.
'DAVANIN GEÇMİŞİ'
9 Ekim 1978'de Ankara Bahçelievler'de Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi 7 gencin öldürülmesi ile ilgili olarak hakkında açılan dava sonrası Ünal Osman Ağaoğlu, ideolojik amaçla ve tasarlayarak Serdar Alten, Osman Nuri Uzunlar, Latif Can, Salih Güvene, Faruk Ersan ve Gürcan Gürses'i öldürmekten 15 Şubat 2001'de 7 kez ölüm cezası ile cezalandırılmasına karar verilmişti. Ağaoğlu hakkında verilen karar 19 Haziran 2001'de Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onandı.
Ağaoğlu, 14 Aralık 2001'de keyfi yargılama ile mahkum edildiğini ve ifadesinin işkence altında alındığını belirterek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. AİHM yaptığı inceleme sonucunda Ağaoğlu'nun mahkumiyetine ilişkin hükmün Duran Demirkıran ve Muhsin Yazıcıoğlu'nun beyanlarına dayanarak ceza verildiğini kaydetti. AİHM, Ünal Osman Ağaoğlu'nun firarı olması nedeniyle Duran Demirkıran ve Muhsin Yazıcıoğlu'na soru sorma imkanı ve savunma hakkının kısıtlandığını belirterek ihlal kararı vermişti. 29 Haziran 2014'te hayatını kaybeden Ağaoğlu hakkında açılan davayı mirasçıları sürdürüyordu. CİHAN