Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Koza İpek Holding ve medyaya el konulmasına sert tepki göstererek, “Medyayı yerden yere çalan, kendisini dışında objektif davrana medyayı kontrol altına alabilmek için her türlü baskıyı, zulmü, ortaya koyan, şirketleri kapatan, medya yöneticilerin Silivri'ye gönderen bir anlayış çılgınlaşmıştır. Bunların yapamayacağı bir delilik kalmamıştır" diye konuştu.
Türkiye'de vatandaşların bir sessiz öfke içinde olduğunu anlatan Devlet Bahçeli, ‘Vatandaşlar olaylar karşısında öfkesini dışarı vuracağına sesiz kalmayı tercih ediyor. 16 yaşında çocuğu, balkonda oturan hanımefendiyi cumhurbaşkanına hakaret etin diye gözaltına alıyorlar. Millet sağduyusunu, sabrını kullanıyor. Bir çılgınlığa düşmemek için sabırla bekliyor. Önüme bir fırsat gelsin, diye bekliyor. Günü saati geldiğinde sandıkta hesabı görmektir. Sessiz öfke sandıkta patlarsa milletimize ve ülkemize hayırlı olur. Ama bu mümkün olmazsa, millet ‘sabrım kalmadı, baskı var, diktatörlük var, zulüm var derse bu baskılar sokak patlarla kardeş kavgası kapıda demektir.” uyarısında bulundu.
"TRT'DEN HESAP SORMAZSAM NAMERDİM"
Bahçeli, TRT'nin Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan başka hiçbir siyasi figüre yayınlarında yer vermemesini ağır bir şekilde eleştirerek, "Hepimizin vergisiyle oluşturulan, milletin televizyonunun da bir havuz televizyonu gibi hareket etmesinden dolayı, eğer Allah nasip ederse TRT'den hesap sormazsam namerdim." dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin Amasya İl Başkanlığı tarafından düzenlene salon toplantısına katıldı. 7 Haziran seçimleri sonrasında hükümet kurulamaması sonucu yeniden seçime gidildiğini hatırlatan Bahçeli, 26'ncı dönem milletvekili seçimleri için çalışmaları tüm hızıyla devam ettirdiklerini söyledi. 1 Kasım 2015 tarihinde Türk milletinin kaderinin belirleneceği önemli bir seçim yapılacağını kaydeden Bahçeli, şunları söyledi:
"SABAHTAN AKŞAMA KADAR 2 SİYASİ FİGÜRÜ DİNLEMEKTEN MİLLETİ USANDIRDILAR"
"Özellikle siyasi iktidarın çok büyük imkanlarla hem 25'inci dönem, hem 26'ncı dönem seçimlerine devletin bütün imkanlarını seferber ederek yandaş, havuzcu medyayı kullanarak, kendisine biraz mesafeli olan medyaya baskı yaparak sabahtan akşama kadar 2 siyasi figürü dinlemekle milletimizi usandırdılar ve tek yanlı bir propaganda ile milletimiz karşı karşıya bırakılmıştır. Bunlardan birincisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikincisi ise Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve şu anda vesayet altında bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu'dur. Milletimiz bu iki şahsın propagandasının tesiri altında kalarak devletin bütün imkanlarını kullanarak, bir algı yönetim merkezi suretiyle tek yönlü bir bakış açısı kazandırmaya ve bütün dikkatleri AK Parti'ye doğru yöneltmeye çalışılmaktadır."
"MİLLETİN KURMUŞ OLDUĞU TRT'Yİ KINIYORUM"
Yapmış oldukları seçim çalışmalarına yandaş medyanın yer vermediğini ifade eden Bahçeli, "Hepimizin vergisiyle oluşturduğumuz TRT ise sadece 2 şahsı sabahtan akşama kadar propaganda yapmak üzere televizyona çıkartıyor. Kamu kuruluşu niteliğinde olan, bu milletin kurmuş olduğu TRT'yi kınıyorum. Bu yanlı televizyon programından dolayı onlara aynı zamanda da acıyorum. Özel televizyonlara bir şey demiyorum. Onlar kendi tercihleri doğrultusunda hareket ediyorlar. İnandıkları siyasi partilerin yanaşması ve havuzu olarak onlara hizmet ediyorlar. Amasya'nın, hepimizin vergisiyle oluşturulmuş, milletin televizyonunun da bir havuz televizyonu gibi hareket etmesinden dolayı, eğer Allah nasip ederse TRT'den hesap sormazsam namerdim." diye konuştu.
Devlet Bahçeli, TRT'nin Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan başka hiçbir siyasi figüre yayınlarında yer vermemesini ağır bir şekilde eleştirerek, "Hepimizin vergisiyle oluşturulan, milletin televizyonunun da bir havuz televizyonu gibi hareket etmesinden dolayı, eğer Allah nasip ederse TRT'den hesap sormazsam namerdim." dedi.