MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başkanlık diye tutturan, dayatmalarını sıklaştıran, bununla yatıp bununla kalkan tek kişinin aslında Erdoğan olduğunu söyledi. Erdoğan'ın herkesin gözü önünde gerçek niyetini 'Üniter sistemde başkanlık sistemi yoktur diye bir şey yok. Hitler Almanya'sına baktığınızda orada bunu görürsünüz.' Açıklamasıyla verdiğini belirten Bahçeli, "Erdoğan Hitler'i örnek alıyorsa, Hitler Almanya'sını arzuluyorsa; gitsin Neo Nazilerin avukatlığını yapsın, gitsin Hitler'in anılarını yad etsin. Ama aklından bir an olsun çıkarmasın ki, tarihin hiçbir döneminde Türk milletinin sinesinden Hitler çıkmamıştır." diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuştu.
Yüksek bir katılım ve halk desteğiyle yazılacak, bireysel hak ve özgürlükleri güvenceye alacak, kuvvetler ayrımını tam anlamıyla özümsemiş bir anayasa için sorumluluk şuuruyla hareket etmenin şart olduğunu belirten Bahçeli, "Geçtiğimiz hafta AKP sözcüsü ilk falsoyu vermiş ve demiştir ki: 'Yeni Anayasa Türkiye'nin kimlik belgesidir.'Biz kimliksiz değiliz ki anayasayla kimlik bulalım. Biz köksüz değiliz ki anayasada varlığımızı tanıyalım. Bu yersiz söze karşı diyorum ki, Türkiye'nin kimliği anayasayla değil, yüzyıllar içinde oluşmuş tarihsel ve kültürel mirasla belirlenmiş, vatanla düğümlenmiştir. Türkiye'nin milli kimliği Türk'tür.Ve kimliğimiz Türk milletinin özlemlerini, milli emanetlerini yansıtmaktadır." diye konuştu.
Yeni anayasada AKP'nin gündeminde olanın Türk kimliğinin dışlanması olduğunu kaydeden Bahçeli, "Türklüğün tasfiye planı bir PKK talebidir ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin buna çanak tutması asla düşünülemeyecektir. Türksüz bir anayasa, kansız damar, kalpsiz vücut, cansız beden demektir. Bu ise yıkımdır. Üzerinde yaşadığımız ülkenin ismi Türkiye Cumhuriyeti'dir. Adına anayasa yapmak için çalışacağımız milletin ismi Türk milletidir.Anayasadan Türk'ün silinmesi veya ayıklanması milli izmihlaldir. PKK istedi, Erdoğan buyurdu, Davutoğlu önerdi diye Türklüğü anayasadan çıkarma teşebbüs ve girişimi milli vicdanda karşılık bulmayacaktır." şeklinde konuştu.
ERDOĞAN'IN ADALET DAĞITMAK YERİNE, 17-25 ARALIK'IN HESABINI VERMESİ AKLA EN YATKIN YOL VE ÖNERİMİZ OLACAKTIR
Başkanlık diye tutturan, dayatmalarını sıklaştıran, bununla yatıp bununla kalkan tek kişinin aslında Erdoğan olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Davutoğlu da gönülsüz bir şekilde Erdoğan'ın koltuk ve makam sevdasına hizmet etmektedir. Erdoğan başkanlık sistemini savunurken öyle fahiş yanlışlara, öyle tarihi gaflara imza atmaktadır ki, bir bakıma dilinin altındaki baklayı çıkarmakta, aklının köşesindeki küflü hedefi açığa vurmaktadır.Suudi Arabistan dönüşü düzenlediği basın toplantısında konuşan Erdoğan, herkesin gözü önünde gerçek niyetini ele vermiş ve şöyle demiştir: 'Üniter sistemde başkanlık sistemi yoktur diye bir şey yok. Hitler Almanya'sına baktığınızda orada bunu görürsünüz.'Erdoğan Hitler'i örnek alıyorsa, Hitler Almanya'sını arzuluyorsa; gitsin Neo Nazilerin avukatlığını yapsın, gitsin Hitler'in anılarını yad etsin.Ama aklından bir an olsun çıkarmasın ki, tarihin hiçbir döneminde Türk milletinin sinesinden Hitler çıkmamıştır. Dolayısıyla Erdoğan yanlıştadır.Ardından kaçak saraydan yapılan açıklamada, Erdoğan'ın sözleri çarpıtıldı iddiası ise tamamıyla saptırmadır.Yeni anayasayı saray fermanı gören, parlamenter sistemi yıkmak için her türlü örtülü veya açık ittifakın içinde bulunmayı kafaya koyan Erdoğan'a Türk milleti göz açtırmayacak, sarayın oyununu bozacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi başkanlık sistemine tümden karşı olup parlamenter sistemin revize edilerek güçlendirilmesinden yanadır."
Erdoğan'ın mizacıyla başkanlığın diktatörlüğe ortam açmasının, üniter yapıyı imha etmesi ise kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Bahçeli şunları söyledi: "Erdoğan'ın Hitler açıklamasının yanında, dillendirdiği bir görüşü de tevil ve tamiri imkansız zihni bulanıklığı deşifre etmiştir. Erdoğan diyor ki, 'Başkanlık sisteminin uygulamasında siz eğer adalet dağıtıyorsanız, halkın aradığı nedir, adalettir. Bu olduğu anda zaten sıkıntı olmaz.' Hitler de bu havadaydı, Almanya'ya yapılan adaletsizliği onarmak için kendisini görevli addetmişti.Stalin de böyle düşünüyordu, sınıfsal adaletsizliği bitirmeyi gaye edinmişti.Tarihteki tüm despotlar, tüm otokrat yönetimler adalet dağıttıklarını zannetmişlerdi. Fakat dağıttıkları hem ülkeleri hem de kendileri oldu. Erdoğan bilmiyorsa kendisine öğreteyim: Türkiye'de adaletin dağıtıldığı tek mercii huzuruna çıkmaktan kaçtığı mahkemelerdir.Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir; yasama, yürütme ve yargı erklerinin denge ve denetimine dayanmaktadır.Erdoğan'ın adalet dağıtmak yerine, 17-25 Aralık'ın hesabını vermesi, eğer konuşacak yüzü kalırsa ondan sonra adaletten bahsetmesi akla en yatkın yol ve önerimiz olacaktır."
CİHAN