Gökdere Meydanı’nda kalabalık bir topluluğa hitap eden Bahçeli, vatandaşları selamladı ve 7 Haziran’da yapılacak seçimlerin Türkiye için hayırlı olması temennisinde bulundu. 7 Asır evvel Osmanlı’nın bu topraklarda 400 çadırla başladıkları yolculuklarını milyonlarca kilometrekarelik bir alana yayarak imparatorluğa dönüştürdüklerini ifade eden Bahçeli, “Üç kıtada hükümran olan bir imparatorluğun yolculuğu Söğüt’ten, Bursa’dan, bu topraklardan başlamıştı. Bugün de, 2023’te bölgesel güç ve küresel aktör; 2053’de küresel güç olacak bir Türkiye’nin ilk adımları buradan atılacaktır. Geçmişte başarılan, bugün de başarılacaktır. Fakat önümüzde engeller vardır ve aşılması lazımdır. Prangaların sökülüp atılmasına direnç gösterenler haddinden fazladır. Bağımsızlığımızı çekemeyenlerin tezgâhları ortadadır. Varlığımıza ve birliğimize hazımsızlık gösteren tekfurların ne yaptıkları, hangi karanlık ve alçak emelden beslendikleri de malumdur.” diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ PERDELEYEN 17-25 ERDOĞANDIR
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’na eleştirilerde bulunan Bahçeli, şunları söyledi: “Türkiye’nin önünü perdeleyen 17-25 Erdoğan’dır. Türkiye’ye çelme takan ve vasilik altında Başbakanlık yapan Davutoğlu’dur. Türkiye’yi tam anlamıyla yıkmak ve yok etmek için fırsat bekleyen bölücüler, teröristler, işgal artıkları, Haçlı kalıntıları, küresel senaryolar, küresel kumpas ve ayak oyunları hep birden AKP’nin arkasına gizlenmişlerdir. Kuruluşumuza asırlardır nefret duyanlar AKP’yledir. Kurtuluşumuza diş bileyenler AKP’yle ittifaktır. Son yurdumuzda fitne-fesat hastalığını her değerimize bulaştırmak için uğraşanlar gece gündüz uğraşmaktadır.”
Bitlis Valisi’nin Diyarbakır’ı Kürdistan’ın başkenti gibi göstermesine tepki gösteren Bahçeli, şöyle devam etti: “AKP’li Bitlis Valisi’nin en son sarfettiği sözü duydunuz değil mi? Bu şahıs Diyarbakır’ın Kürdistan’ın başkenti olduğunu hiç utanmadan, hiç vicdanı sızlamadan söyleyebilmiştir. Bursa’dan sorarım; Kürdistan neresidir? Diyarbakır ne zamandan beri Türkiye’den kopmuştur? Türk kültür ve düşünce hayatının iftiharı Ali Emiri Efendi’nin memleketi Diyarbakır’ı Kürdistan’ın başkenti göstermek nasıl bir ahlaksızlıktır? Süleyman Nazif’in, iftiharımız ve fikir kaynağımız Ziya Gökalp’in doğduğu şehri Kürdistan’ın başkenti olarak göstermek nasıl bir alçaklıktır? Diyarbakır binlerce yıldır Türk’tür, Türk milletine emanettir. Diyarbakır başkent olmuştur; fakat bu payeyi bir Türk devleti olan Akkoyunlulardan 15. yüzyılda almıştır. Bursa nasıl mukaddes, nasıl muazzez, nasıl muhterem ise Diyarbakır’da aynısıdır. Bursa’dan vazgeçemeyeceğimiz gibi, Diyarbakır’dan da ayrılmayız, hiçbir şekilde bırakmayız. Diyarbakır’ı sözde Kürdistan haritası içinde gösteren gafiller, Diyarbakır’ı sözde Kürdistanla birlikte anan cahiller, Diyarbakır’ı küçücük akıllarınca sözde Kürdistan’a zimmetleyen hainler; başaramayacak, hedeflerinize ulaşamayacaksınız. Bursa bölünmeye izin vermez. Bursa kardeş ihtilafına müsamaha ve müsaade göstermez. Diyarbakır’ı bizden söküp almaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyecektir. Ne vatandan cayarız, ne bin yıllık kardeşlikten döneriz. Ne Türkiye’yi unutur, ne de bayrağın indirilmesine göz yumarız. Çünkü biz Türk milletiyiz. Çünkü biz doğudan batıya, kuzeyden güneye tek yürek, tek bilek, tek milletiz. Osman Gazi’nin mirasını parçalamak, Orhan Gazi’nin ülkülerini berhava etmek için uygun zaman kollayan husumet yuvalarına, nifak odaklarına fırsat vermeyiz.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’de bazı kesimlerin Kürdistan hayaline kapıldığını, hükümetin de buna destek verdiğini söyledi.
Bursa’da Gökdere Meydanı’nda halka hitap eden Bahçeli, “Kürdistan hayallerine kapılanlar, bu yanlıştan dönünüz. Çözüm ve barış diyerek çözülmemizi ve çökmemizi projelendiren milliyet fukaraları bu hayalden uyanınız. Bizim verecek toprağımız yoktur. Bizim peşkeş çekecek değerimiz yoktur. Bizim kaybedecek bir tek insanımız yoktur. Milli ve üniter devletimizi; kardeşliğin ve kader ortaklığının eşsiz eseri aziz milletimizi düşmanca tutumlara bırakmayız, saldırı ve tahriklere sessiz kalmayız. Bunları en başta 17-25 Erdoğan ve kumandalı Başbakan Davutoğlu iyi bilmeli, iyi anlamalıdır. Türk milleti Yunan işgalinin başarısı için dua eden köhnemiş ve çürümüş nazır bozuntularına şahit olmuştur. Fakat bunların hepsi geride kalmış, hepsi niyetleriyle beraber tarihe gömülmüştür. Günümüzde gerçekleşenler, kahraman atalarımızın Lozan’da durdurduğu emperyalist sürecin, yeniden ve farklı formatlarla Türk milletine dayatılmasından başka bir şey değildir. Lozan’dan önceki son durak Sevr ve son ders ise Çanakkale Savaşlarıdır. Çanakkale ile başarılamayan, ancak Sevr’de dayatılanlar, Türklük için ayrılıştır, bölünüştür, parçalanıştır ve yok oluştur. Bu gün karşımıza tekrar çıkanlar, dün Çanakkale’den püskürtülenlerdir. Bugün karşımıza yeniden çıkanlar, dün İzmir’den denize dökülenlerdir. Bugün karşımıza bir kez daha çıkanlar, ana karnındaki bebekleri süngü ile deşenlerdir. Bugün karşımızdakiler, önde eline Kur’an alıp, arkada boynuna haç takan; kameralarla camiye girip rüşvet ve yolsuzluk batağına saplanan günahkarlardır.” diye konuştu.
BAŞKANLIK YIKIMIN SİMGESİDİR
Konuşmasında Bursalılardan AK Parti’nin istismarlarına aldanmamalarını isteyen Bahçeli şöyle devam etti: “Erdoğan’ın dinimizi başkanlık sistemi ve yıkımın simgesi Yeni Türkiye için alet etmesine tepkisiz duracak mısınız? Bursa elbette bunlara asla geçit vermez. Rengini şehitlerimizin kanıdan almış al bayrağımızın düşmesini, Bağımsızlığımızın haykırışı olan İstiklal Marşımızın susmasını, İnancımızın mukaddes çağrısı olan ezanımızın kesilmesini, nifak ile bin yıllık kardeşliğimizin bozulmasını, Bursa asla sineye çekmez, çekemez. Türk milleti batılın oyunlarına aldırış etmez, küfrün ve şirkin planlarını dün olduğu gibi bugün de tümüyle ademe mahkum eder.”
“Bu gür sese rağmen; rüşvetçiler, kutucular, kasacılar, havuzcular nasıl ayakta duracaktır?” diye soran Bahçeli, “Bu milli şahlanışa rağmen; yolsuzluk çeteleri, kaçak ve karanlık saray müdavimleri, müzakere ve melanet ehlileri, kararmış ve taşlaşmış vicdanlar nasıl başaracaktır? Hayır, asla, Türk milleti var olduğu müddetçe, Türkiye temellerinden ve kuruluş ilkelerinden sapmadığı sürece kötülük egemenlik kuramayacaktır. PKK’nın destek ve bilirkişiliğiyle başkanlık amacı güden Erdoğan gün yüzü göremeyecek; heves ettiği bölünme anayasası elinde patlayacaktır. Bizimle Yürü Bursa. Hırsıza karşı Bizimle Yürü Bursa. Krize, kaosa, kutuplaşmaya karşı Bizimle Yürü Bursa. Güzel ve parlak bir gelecek için Bizimle Yürü Bursa, Bizimle Yürü Türkiye.” şeklinde konuştu.
