MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti hükümetinin vaatlerini açıkladığı Eylem Planı'nı an be an izleyecekleri 'AK Vaatleri Takip Merkezi' kurduklarını açıkladı. Millet adına ve menfaatine yapılacak her reform ve gelişmenin yanında duracaklarını söyleyen Bahçeli, "AKP'nin, partimizden esinlenerek bire bir alıp hayata geçirme sözü verdiği her vaadin titizlikle takipçisi olacağız. Nitekim partimizde 'Ak Vaatleri Takip Merkezi' kurduğumuzu, takvime bağlanmış eylem planını an be an izleyeceğimizi buradan duyurmak istiyorum. Asgari ücretin 1.300 liraya çıkmasından tutun da, kadınlara, gençlere, emeklilere, çiftçilere, esnaflara, çalışanlara varıncaya kadar atılacak her olumlu adımın bizzat peşinde olacak, AKP'nin yakasını bırakmayacağız." diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde partisinin grup toplantısında konuştu.
MHP'nin sürekli olarak vurguladıkları 20 ili kapsamına alan hakimiyeti HDP-PKK ve gizli ortağı AKP tarafından hayata geçirilmek istendiğini ifade eden Bahçeli, "Şırnak, Hakkâri, Ağrı, Van, Muş, Bingöl, Tunceli, Şanlıurfa, Batman, Bitlis, Mardin, Kilis, Malatya, Elazığ, Gaziantep, Adıyaman, Iğdır ve Kars illerinin toplam nüfusu 8 milyon 644 bin 92'dir. Bu illerin kapsadığı coğrafi alan Türkiye yüzölçümünün yüzde 14,50'si civarındadır. Planlanan dört parçalı Kürdistan'ın Türkiye ayağında bu 20 il bulunmaktadır. Ve Türkiye süratle uçuruma yuvarlanmakta, oldubittiye getirilerek parçalanması, yeniden masaya çıkarılan Şark Meselesi çerçevesinde insan ve toprak temelinde bölünmesi dayatılmaktadır. Tehlike çok büyüktür." açıklamasında bulundu.
Küresel güçlerin esas ve gizli gündeminin Suriye'nin bölünüp bölünmemesinden, Irak'ın ne olup olmamasından ziyade Türkiye'nin hangi doz, süre ve hızda parçalanacağı olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Bize göre düğmeye basılmış, kanlı görev taksimi yapılmıştır. TBMM'de Kürdistan ve Kürt illeri lafları olağanlaşmış, sık sık duyulur hale gelmiştir. Tam bir karanlığa mahkum olan Diyarbakır'da bir kadının, Türk polisine, 'Burası Kürdistan, ne istiyorsunuz?' sataşmasına, şerefli polisimizin; 'Ne Kürdistan'ı, burası Türkiye', şeklinde cevabı, özlem duyduğumuz bir iradenin belirtisidir. Evet, bu ülkenin ismi Türkiye Cumhuriyeti, üzerinde yaşayan beşeri zenginlik Türk milletidir. Ve Anadolu coğrafyası ebedi Türk vatanıdır. Kurgu, sinsi ve kurnazdır. HDP halkı tahrik edecek, PKK saldırarak milleti yıldıracak, AKP ne yapalım durum kötü, federasyon ve başkanlık sisteminden kaçış yok mazeretine sığınarak son darbeyi indirecektir."
'BAĞDAT'TA YAKILAN TÜRK BAYRAĞI'NI KANDİL'DE DALGALANDIRSINLAR DA KENDİLERİNİ HARARETLE ALKIŞLAYALIM'
Türkiye'nin Irak'ta 1. Körfez Savaşı'ndan bu yana bir askeri gözlem gücünün bulunduğunu anlatan Bahçeli, şunları anlattı: "Bu gücümüz, Uludere ve Çukurca arasında sınır oluşturan dağların Irak tarafındaki eteklerinde kalan bölgede konuşlanmıştır. Bizim beklentimiz ve talebimiz peşmergenin eğitilmesi değil, Türkmenlerin hak ve hukukuna ne pahasına olursa olsun arka çıkılmasıdır. Zira Türkmenler hem IŞİD'in, hem peşmergenin tehdidi altındadır. Erdoğan'ın Türkmenistan seyahatine çıkmadan evvel, 'Terör örgütleri Türkiye için her an bir tehdit unsurudur. Irak Merkezi Yönetimi oradan ülkemize yapılacak herhangi bir terör saldırısına gerekli tedbiri alamıyorsa biz alırız' dediğine göre, Kandil Dağı'nın dümdüz edilmesi de bir an evvel temin edilmelidir. Kandil Dağı Irak'ın sınırları içerisindedir. Terörizmin asıl kaynaklarından birisi de burasıdır. Erdoğan tedbir alacaksa ve Davutoğlu'nun yüreği yetiyorsa, hodri meydan, Kandil'den işe başlasınlar da görelim. Bağdat'ta yakılan Türk Bayrağı'nı Kandil'de dalgalandırsınlar da kendilerini hararetle alkışlayalım."
Irak'la kopma noktasına gelen ilişkilerin gölgesinde Barzani'nin Ankara'da en üst düzeyde ağırlanması, Erdoğan ve Davutoğlu tarafından kucaklanmasının MHP'ye göre kara mizah olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: "Peşmerge başı devletin mahrem sayılan kuruluşlarına evine girer gibi, elini kolunu sallayarak girmiştir. MİT Müsteşarlığı ve Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı bir numaralı PKK himayecisi Barzani'yi konuk etmiştir. Hükümet de buna izin vermiş, kanal açmıştır. Barzani öyle taltif edilmiştir ki, sarayda karşılanmış, Kürdistan bayrağı altında Başbakanla buluşmuştur. Erdoğan, 2007'de Barzani muhatabımız olamaz, teröre örgütüne yataklık yapıyor derken sanıyorum bugünleri hiç hesaba katmamıştır. Şimdilerde en has dostu ve müttefiki olan da yine Barzani olmuştur. Bu ne kepazeliktir? Erdoğan Türkmenistan'dan dönerken, Barzani'nin PKK konusunda bazı rahatsızlıkları olduğunu söylemiştir. Erdoğan, peşmergenin rahatsızlığına çare olmuş mudur? Ona petrol ve bazı özel ticari ilişkiler karşılığında açık çek vermiş midir? Kaçak saraydan ise, Erdoğan'ın Barzani'yle IŞİD ve PKK başta olmak üzere, tüm terör örgütleriyle mücadele konularını ele aldıkları bilgisi sızdırılmıştır. Demek ki, binlerce Türkmen'in katiliyle terörle mücadele konuşulmuştur. Diyorum ki, Barzani'den gelecek hayır, Allah'tan gelsin. Barzani kimdir de, terörle mücadelede işbirliği yapılacaktır? Ha Öcalan, ha Barzani, sorarım sizlere, aralarında ne fark vardır? Şehitlerimizin kanlılarından birisi de bu peşmerge kalıntısı değil midir? Erdoğan ve Davutoğlu kimden medet beklemektedir?"
Başbakan Davutoğlu'nun 64. Hükümetin 2016 Yılı Eylem Planını milletin talepleri doğrultusunda hazırladıklarını, vaatlerini 3 ay, 6 ay ve 1 yıllık periyot içinde hayata geçireceklerini peşinen ilan ettiğini vurgulayan Bahçeli, "Biz millet adına ve menfaatine yapılacak her reform ve gelişmenin yanında duracağız.AKP'nin, partimizden esinlenerek bire bir alıp hayata geçirme sözü verdiği her vaadin titizlikle takipçisi olacağız. Nitekim partimizde 'Ak Vaatleri Takip Merkezi' kurduğumuzu, takvime bağlanmış eylem planını an be an izleyeceğimizi buradan duyurmak istiyorum. Asgari ücretin 1300 liraya çıkmasından tutun da, kadınlara, gençlere, emeklilere, çiftçilere, esnaflara, çalışanlara varıncaya kadar atılacak her olumlu adımın bizzat peşinde olacak, AKP'nin yakasını bırakmayacağız." dedi.
CİHAN