MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, "Kaçak ve karanlık sarayın yüksek gerilimi kendisini çarptı." sözleriyle yüklendi. Bahçeli, "Eli ayağına dolaştı. Dili peltekleşti, beti benzi sarardı. Giden Başbakanlığa mı üzülsün, kaybettiği itibarına mı yansın? Başbakanlığı, boşbakanlığa çevirmesinin vebalini nasıl kaldıracak? Akşam yastığa başını koyduğunda acaba huzurlu uyuyabiliyor mu? Yoksa bu işe nereden girdim, Erdoğan'ın tuzağına nasıl düştüm diye geceler boyunca kafasını duvarlara mı vuruyor? Ağzından çıkan hezeyan dolu sözler ne denli korktuğunun işareti." ifadelerini kullandı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, memleketi Osmaniye'de katıldığı mitingde, MHP'ye verilecek her bir oyla, ayakkabı kutularından çıkan soygun paralarının, halkın iş, aş ve ev ihtiyacı varken; 1 milyar 370 milyon liraya yapılan kaçak ve karanlık sarayın, yüzdesi peşinen alıp havuzculara peşkeş çekilen kamu ihalelerinin hesabının sorulacağını söyledi.
Memleketinde sevgi gösterileriyle karşılanan Bahçeli, "İçinizden çıkmış bir hemşehriniz olarak, Osmaniye'yi sürekli yaşayan, Osmaniye'yi her daim ruhunda ve kalbinde taşıyan birisiyim." dedi. Türkiye'nin abluka altında olduğunu, Türk milletinin zorda, darda ve sıkıntıda olduğunu aktaran Bahçeli, "Ne kadar Türkiye karşıtı varsa şu anda karşımızda. Ne kadar kumpasçı, komplocu, yıkım senaristi, dağılma oyuncusu, ihanet figüranı varsa önümüzde. Alayı birden bizi engellemeye çalışıyorlar. Alayı birden MHP'nin yürüyüşünü kesmeye gayret ediyorlar. Bugüne kadar imal edilmiş iftiraları pimi çekilmiş bomba gibi üzerimize fırlattılar. Dedikodu yaptılar, tezviratlara umut bağladılar. Algı operasyonlarıyla içimizi karıştırmayı denediler. Mitinglerimizi sabote etmek için planlar yaptılar. Ayak oyunlarıyla, tuzaklarla yürüyüşümüzü kesintiye uğratmak için uğraştılar. Karanlık kampanyalarla yürüyüşümüzü engellemek istediler. Peki sorarım sizlere; başarabildiler mi? Emellerine ulaşabildiler mi? Bizi yıldırabildiler mi? Elbette hayır aziz hemşehrilerim." diye konuştu.
'KAÇAK VE KARANLIK SARAYIN YÜKSEK GERİLİMİ DAVUTOĞLU'NU ÇARPTI'
Başbakan Davutoğlu'na yüklenen Bahçeli şunları söyledi: "Bu Davutoğlu alem birisi. Son günlerde eli ayağına dolaştı. Dili peltekleşti, beti benzi sarardı. Giden Başbakanlığa mı üzülsün, kaybettiği itibarına mı yansın? Allah kimseyi Davutoğlu'nun durumuna düşürmesin. Merak ediyorum, Başbakanlığı, boşbakanlığa çevirmesinin vebalini nasıl kaldıracak? Akşam yastığa başını koyduğunda acaba huzurlu uyuyabiliyor mu? Yoksa bu işe nereden girdim, Erdoğan'ın tuzağına nasıl düştüm diye geceler boyunca kafasını duvarlara mı vuruyor? Ağzından çıkan hezeyan dolu sözler ne denli korktuğunun işareti. Davutoğlu'nun hatları iyice karıştı. Kaçak ve karanlık sarayın yüksek gerilimi kendisini çarptı. Ismarlama da olsa Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın acziyet içinde kıvranması ülkemiz adına külfet ve ilave bir maliyettir. Türkiye, ilk defa makamını kötüleyen, partisi için oy istemek yerine sahibine çalışan ve koltuğunun altına başkanlık dinamiti döşeyen bir başbakana şahit oldu. Türk milleti ilk kez, kendisi olmayan, kendi gibi davranamayan, kopyacı, mütegallibe hayranı, müflislikle anılan, etkisiz, yetkisiz, ezik bir başbakan gördü. Ama bu devran 4 gün sonra bitecek."
4 gün sonra Türkiye'nin küllerinden doğacağını, haramzadelerin muhafızlığını üstlendiği AK Parti kervanının kontak kapatacağını ifade eden Devlet Bahçeli, "Davutoğlu ve hükümeti, Erdoğan'ın ahlaksız takviye ve müdahalelerine rağmen sandıkta kayıp düşecek. Sandık AKP'den kurtulma gününün de başlangıcı olacaktır. Osmaniyeliler, Milliyetçi Hareket'e vereceğiniz her oyla; ayakkabı kutularından çıkan soygun paralarının hesabını soracaksınız. Sizlerin iş, aş ve ev ihtiyacı varken; yine sizlerden kesilen vergilerle 1 milyar 370 milyon liraya yapılan kaçak ve karanlık sarayın hesabını soracaksınız. Yüzdesini peşinen alıp havuzculara peşkeş çekilen kamu ihalelerinin hesabını soracaksınız. Asgari ücretlilere 1400 lirayı çok görenlerin 3.3 milyar liraya çerez parası demelerinin hesabını soracaksınız. Vatikan'a özenip, Papa'yı örnek alanlara mukaddesatımızın ve Efendimiz'in muhteşem hayatını hatırlatarak hesap soracaksınız. Elinde Kur'an, dilinde yalan, hedefinde talan olanlara 17-25 Aralık'ta ifşa edilen rüşvet ve yolsuzluk felaketini soracaksınız. Askıya alınan Anayasa'nın, katledilen hukukun, günahına girilen masumların hesabını soracaksınız. Bölücülere verilen umutların, teröristlerle yapılan iğrenç pazarlıkların hesabını bir bir soracaksınız. Ayetlerimizle dalga geçen bakaracı makaracı rezillere haddini bildireceksiniz. Yüce Divan'dan kaçırılan 4 eski rüşvetçi bakandan, villalarda eritilen hırsızlık hasılatından ve faillerinden hesap soracaksınız. Ya helalin ya da Bilal'in yanında duracaksınız. AKP – PKK – HDP - İmralı canisi arasında kurulan al-ver sürecini unutmayınız." ifadelerini kullandı.
'MİLLİYETÇİLER HARİÇ HER ZİHNİYET TEK BAŞINA İKTİDAR OLDU'
Bugüne kadar Türk demokrasi tarihinde milliyetçiler hariç her zihniyetin tek başına iktidarla denendiğini vurgulayan Bahçeli, "Liberaller, sosyal demokratlar, din istismarcıları tek başına iktidarla denenmiştir. Tek başına iktidara gelmemiş olan yegane siyasal hareket milliyetçilerdir. Bütün oyun bunu engellemek içindir. Yerli ve yabancı güçlerin bütün telaşı budur. Bu nedenle milleti kurtaran ve Cumhuriyeti kuran milliyetçilere iktidar çok görülmektedir. Erdoğan'ın bizim milliyetçiliğimize kafatasçılık demesi, içinde bocaladığı tutsaklığın ürünüdür. Buradan uyarıyorum. Bizim milliyetçiliğimizi Batı'nın zalim milliyetçiliği ile karıştırmayın. Bizim milliyetçiliğimizi kendi kabile zihniyetinize bulaştırmayın. Bizim milliyetçiliğimiz kapsayıcıdır, kucaklayıcıdır, paylaşma ve bölüşme esaslıdır." şeklinde konuştu.
MHP'NİN PROJELERİNİ ANLATTI
MHP'nin projelerini anlatan Bahçeli, şöyle devam etti: "Ülkemizi 2023'de bölgesel güç ve küresel aktör, 2053'te de küresel güç mertebesine çıkaracağız. Emeklilerimize; mart ayında 1400 ve eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira emekli destek ödeneği vereceğiz. Ayrıca esnaflarımızın emekli aylıklarından kesilen sosyal güvenlik destek priminin kaldırılması için ne gerekiyorsa yapacağız. Mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV'yi tamamen kaldıracağız. Sulamada ve tarım işletmelerinde kullanılan elektrikten KDV almayacağız. Hayvan üreticilerinin yem ve kepek başta olmak üzere kullandıkları girdilerdeki KDV'yi yüzde 1'e düşüreceğiz. Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz. Tarımı canlandırmak, çiftçimizi, hayvan üreticimizi borçtan dertten kurtarmak için bizimle yürüyecek misiniz? Erdoğan çatlasa da, Davutoğlu patlasa da, Maliye Bakanı bütçe dengelerini hatırlatsa da, asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız. İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız. Cemevi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız. Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Kutlu olsun. Engelli ve engelli yakını aylığını 400 liraya, ağır engelli aylığını 600 liraya yükselteceğiz. İlköğretime ve ortaöğretime devam eden evlatlarımızın annelerine muhtaçlık durumlarını dikkate alarak en az 50 lira vereceğiz. Aylık 200 kilovat saatin altında elektrik tüketen ve ödeme gücü olmayan vatandaşlarımıza yüzde 75 indirim yapacağız." CİHAN