MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terörle mücadele için MHP olarak 8 öneri getirdi. Terörle mücadelede önerdikleri kalıcı ve köklü hamlelerle işe başlanması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Terörizmle mücadele vizyonu geliştirilmelidir. Terörle mücadele konsepti oluşturulmalıdır. Terörle mücadele stratejisi ortaya konulmalıdır. Terörle mücadele siyaseti oluşturulmalıdır. Terörle mücadelede kitle kazanma programı devreye sokulmalıdır. Diplomatik mücadele eylem planı hazırlanmalı, eşgüdüm halinde icra edilmelidir. Teröristle mücadele taktik eğitim ve icra programı uygulanmalıdır. Terörle mücadele tanıtım çalışmasına ihtiyaç vardır." diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) partisinin grup toplantısında konuştu.
Terörizmle mücadelenin teröristle mücadelenin üstünde ve onu da içine alan çok yönlü vizyon gerektirdiğini belirten MHP lideri, "Terörizmin hedef aldığı bütün milli unsurların tanımı ve teşhisi doğru yapılmadığı takdirde mücadeleden sonuç almak beyhude bir çırpınış olacaktır." dedi.
Terörizme karşı bütün cepheleriyle analiz edilmeden yürütülecek siyasetin başarısızlığa da mahkum olduğunu kaydeden Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet teröre neden olan ve terörü bir sonuç olarak karşımıza çıkartan ana faktörleri yorumlamaktan acizdir. Teröre neden olan gerekçeler kesinlikle kısıtlanmış kimliğin ve özgürlüklerin neden olduğu bir rejim defosu değildir. Bölücü terörü lanetleyip, terörü besleyen bölücü fikirleri hoş görmek, terörizmi silah, bombadan ibaret zannederek ne olduğunu anlamamış olmak demektir. Terörle mücadele, milli güç unsurlarının tamamının doğru bir tespitle ortaya konulmuş bir maksat çerçevesinde harekete geçiren topyekun bir direniş demektir."
Bahçeli, terörle mücadele için MHP'nin önerdiği kalıcı ve köklü hamleleri şu şekilde sıraladı; "Terörle mücadele, teröristle mücadele değildir. Zaman ve mekan üstü, tarihsel perspektiften beslenen yüksek akıl ve algı gerektirmektedir. Önce olanı, olmuşu ve olacağı bütüncül ve derinlikli yorumlayan yüksekten ve analitik bakış demek olan 'terörizmle mücadele vizyonu' geliştirilmelidir. Terörle mücadele terörün inisiyatif ve ön aldığı süreçte her ölümden sonra gösterilen günlük tepkiler değildir. İkinci aşamada yapılacakların tamamının kavrandığı ve unsurların tamamının vizyona göre yapılandırıldığı 'terörle mücadele konsepti' oluşturulmalıdır. Terörle mücadele, toplumun mağdur ve devletin seyirci durumunda olduğu doğaçlama mücadele sahası da değildir. Üçüncü aşamada vizyondan beslenen, konseptten çıkartılan ve bütün milli güç unsurlarına sorumluluk seferber eden 'terörle mücadele stratejisi' ortaya konulmalıdır. Terörle mücadele, vizyon, karar ve uygulamanın bütün unsurlara yön verdiği yönetilen, daha doğrusu yönetilmesi gereken bir süreç demektir. Dördüncü aşamada bu stratejinin başta hükümet olmak üzere ülkemizdeki resmi veya gayri resmi, özel veya tüzel bütün unsurlara görev yükleyen 'terörle mücadele siyaseti' oluşturulmalıdır. Terörle mücadele, mücadele edilen kavram, grup ve taraflar hakkında toplumsal bir ittifakın olmasını, oluşmasını ve olgunlaşmasını gerektirmektedir. Beşinci aşamada, terör üzerindeki ortak iradenin ve yükümlülüklerin belirlenmesi ve toplumun kazanılması için "terörle mücadelede kitle kazanma programı" devreye sokulmalıdır. Terörle mücadele yalnızca asker, polis ve korucuya ihale edilmiş basit bir asayiş sorunu değildir. Sorunun içten ve dıştan alabileceği bütün desteklerin kesilmesini sağlayacak kadar kapsamlı "diplomatik mücadele eylem planı" hazırlanmalı, eşgüdüm halinde icra edilmelidir.Terörle mücadele silahtan mayına, tuzaklı bombadan hendek kazmaya, pusudan baskın ve intihar eylemine kadar çok değişken ve dinamik bir alan olması nedeniyle mutad tedbir ve düzenlemelerle önlenemeyecektir. Teröristin mücadele şekil ve yöntemlerinin değişmesi süreçlerinde ön alarak ilgili güvenlik kuvvetlerini yeni şart ve durumlarla uyumlu olarak eğitecek, donatacak ve yönetecek "teröristle mücadele taktik eğitim ve icra programı" uygulanmalıdır.Terörle mücadele içte olduğu kadar dışta da ittifak ve istikrar gerektiren bir ilişkiler alanıdır. Yabancı ülkeleri teröriste destek vermekle suçlarken, hükümetin aynı mihraklarla yaptığı müzakerelerin kendi söylemlerimizi yalanlamıyor olması şarttır. Bu itibarla tutarlı bir "terörle mücadele tanıtım çalışmasına" ihtiyaç vardır. Bu hiyerarşik tanım ve anlamlandırma bütünü oluşturulmadan ve kamuoyu ile paylaşılmadan bizim mevcut teröristle mücadele çabalarında verebileceğimiz öncelikli destek fedakâr ve cefakar asker, polis, jandarma ve korucularımızın şehadet pahasına verdikleri muhteşem mücadelelerine olacaktır." CİHAN