Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Malazgirt Savaşı'nın 953’üncü, Büyük Taarruz’un 102’inci yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı.
Devlet Bahçeli'nin açıklamasından bazı bölümler şu şekilde:
Malazgirt Zaferi ile Büyük Taarruzu rekabete tutuşturmak, Türk tarihinin iki şerefli sayfasını karalamak, Muş ile Afyonkarahisar arasına nifak saçmak şerefli, sorumlu ve vicdanlı bir tavır değildir. Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri ile birlikte candaş, yandaş ve fondaş zillet medyası deyim yerindeyse zıvanadan çıkmış, hezeyandan hezeyana sürüklenmeye başlamışlardır. Cumhuru ve Cumhuriyet’i ayrıştırma partisine dönüşen CHP’nin Türk tarihine bakışı haçlı emellerinin bakışıyla neredeyse bire bir aynıdır. 26 Ağustos’ta Malazgirt Zaferi’ne rakip olarak Büyük Taarruzu göstermek, iki taraflı cephe oluşturmak tarihe, millete ve milli mukadderata vahim bir saygısızlık ve saldırganlıktır.
Hacı Bektaşi Veli’yi anma törenlerinde etnik ve mezhebi bölücülüğü DEM’lenerek kamçılayan CHP’nin aynı tutumu 26 Ağustos münasebetiyle ve daha da ilerleterek sergilemesi utanç duyulacak bir rezalettir. Bölücülük CHP’nin siyasetine iyice sinmiş ve sirayet etmiştir. Esasen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerine, emanetlerine ve erdemli mücadelesine hakaretamiz davranan, bunun da ötesinde savaş açan karanlık odağın hamisi bugünkü CHP yönetimidir. Ecdadımız arasına fitne yaymaya kalkışmak hafıza ve haysiyet kaybı yaşayan işbirlikçi ve ilkesiz güruhun dış güdümlü operasyonudur. Elbette Türk milleti bu oyuna gelmeyecektir. Malazgirt Meydanı’nda Bizans’ı ezip Anadolu’nun kapılarını açan yüksek iradeyle Büyük Taarruzu başlatıp hitamında müstevlileri Dumlupınar’da yerle yeksan eden irade aynıdır ve bu irade Türk milletine mahsustur.
Tarihimizi karıştırmak ve yaşanmış hadiseleri saptırmak ancak ve ancak güncellenmiş Bizans senaryosu, Türk ve İslam düşmanlarının alçak kurgusu olarak adlandırılacaktır. DEM’lenen CHP’nin siyasi pozu ve pozisyonu yüksek düzeyli tehdittir. Gelişmelerin başkaca bir izah ve ifade tarzı maalesef çok zordur.