Ege Üniversitesi (EÜ)
Tıp Fakültesi İmmünoloji ve
Alerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Kokuludağ, polen alerjisi olanların, dışarıya çıktığında
burunlarında ve gözlerinde kaşıntıyla arka arkaya hapşırmaya, burunlarından ve gözlerinden akan suları silmeye çalıştıklarını belirterek, bu kişilerin
araba kullanamadığını, iş yapamaz hale geldiklerini belirtti.
Prof. Kokuludağ, "Bu şekilde hayat kalitesi çok bozulan hastalar çare peşinde koşar. Şikayetlerin daha hafif olduğu durumlarda ise alerjik nezle önemsenmez" dedi.
Kokuludağ, polen mevsiminde ev dışında
spor yapılmasından kaçınılmasını, evlerde ve araçlarda polen filtreli klimalar kullanılmasını önerdi.
Polenlerin daha çok sabah 05.00 ile 10.00 saatleri arasında yayıldığını belirten Kokuludağ, bu saatlerde dışarıya çıkılmamasını
tavsiye etti.
Prof. Dr. Kokuludağ, solunan havada bulunan başlıca alerjilerin, dış ortamlarda kişileri etkileyen, bahar aylarında önemli problemlere yol açan
ağaç, çim ve yabani otlardaki polenlerden kaynaklanan alerjiler olduğunu söyledi. Alerjik nezlenin burunda, boğazda ve kulaklarda kaşıntı, arka arkaya defalarca hapşırma, beraberinde su gibi ve bol miktarda burun akıntısı ve burunda tıkanıklık gibi belirtileri olduğunu söyleyen Kokuludağ, "Şikayetlerin bahar aylarında, tozlu ortamlarda, uzun zamandan beri temizlenmemiş evlere girildiğinde ve rutubetli ortamlarda görülmesi durumunda alerjik nezle akla gelmelidir" şeklinde konuştu.
Kokuludağ, şikayetlerin ateşsiz ve uzun süreli olduğunu, gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve sulanma yakınmalarının eşlik ettiğini sözlerine ekledi. Alerjik nezlesi olanlarda yüzde 30-40 ihtimalle
astım gelişebildiğini, astımı olanların ise yüzde 70'inde alerji bulunduğunu anlatan Ali Kokuludağ, özellikle çocuklarda ve ailesinde astım olanlarda alerjik astım sıklığının daha çok olduğuna dikkat çekti. Polen alerjisinin,
deri ve kan tahlilleri sayesinde belirlenip uygun
tedavinin yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Kokuludağ, alerjik şikayetlerin arttığı dönemlerde doktor kontrolünde göz ve burun damlaları kullanılabileceğini söyledi.
Alerjenlerden kaçınma ve ilaç tedavisi dışında uygulanabilen en etkili yöntemin aşı tedavisi olduğunu belirten Kokuludağ, şöyle dedi: "Aşının, şikayetleri uzun süreli gidericilik yanında astım gelişmesini azaltıcı koruyucu etkisi de vardır. Aşının, alerjik nezlede astım gelişmeden önce
erken dönemde uygulanması gerekir. Bu sebeple bahar aylarında
saman nezlesi olan veya yılın diğer aylarında sık nezle yakınması görülen hastalar bir alerji uzmanına başvurmalıdır."
Prof. Dr. Ali Kokuludağ, eski nesil reçetesiz alerji haplarının fazla satıldığına da dikkat çekerek, şunları söyledi: "Bu tip ilaçlar çok uyku verir. Gece kullanılmaması önerilir, ancak gündüz kullanıldığı takdirde de başta
trafik olmak üzere birçok kazaya davetiye çıkarır."