Neredeyse tamamen gönüllü devlet katkılarıyla finanse edilen UNRWA, uzun süredir İsrail tarafından sert eleştirilere hedef oluyordu.
İsrail son yaptığı bir açıklamada, Gazze’deki savaşın bitmesinin ardından UNRWA’nın bölgede hiç bir şekilde rol almasını ve faaliyette bulunmasını istemediğini bildirdi.
UNRWA yönetimi, İsrail’in öne sürdüğü suçlamalarla ilgili kapsamlı soruşturma açtığını belirterek, olaya karışan bazı çalışanların görevine son verildiğini duyurdu.
Sağlık ve eğitim hizmetleri
BM kuruluşunun en öncelikli görevi, Ürdün, Lübnan, Suriye, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'da yaşayan, kalıcı ve adil bir çözüm için yıllardır bekleyen Filistinli mültecilere insani yardım ve koruma sağlamak.
UNRWA web sitesine göre, Filistinli mülteciler "1 Haziran 1946 ile 15 Mayıs 1948 arasındaki dönemde normal ikamet yerleri Filistin olan ve 1948 çatışması sonucunda hem evini hem de geçim kaynaklarını kaybeden kişiler" olarak tanımlanıyor.
Bu kişilerin torunlarının da yine mülteci statüsüne sahip olma hakkı bulunuyor. UNRWA, uluslararası statüleri nedeniyle bu kişilerin tek yasal garantörü konumunda.
Kurulduğunda yaklaşık 750 bin Filistinli mülteciye hizmet veren UNRWA’ya şu anda yaklaşık 5,9 milyon Filistinli kayıtlı. UNRWA, bu kişilere silahlı çatışma zamanları da dahil olmak üzere sağlık ve sosyal hizmetler, mikrofinans ve acil yardım imkanı sağlıyor.
BM kurumu, 19'u 1967'den bu yana İsrail tarafından işgal edilen Batı Şeria'da olmak üzere toplam 60 civarında kampın yönetiminden sorumlu. UNRWA okullarında 540 binden fazla çocuk eğitim görüyor.
UNRWA’nın Gazze’deki faaliyetleri
BM'nin ağustos ayı verilerine göre son savaş öncesi de Gazzelilerin yüzde 63'ü önemli ölçüde gıda sorunu çekerken, yüzde 80'den fazlası yoksulluk sınırının altında uluslararası yardıma bağımlı bir şekilde yaşıyor.
BM'ye göre İsrail, Mısır ve Akdeniz arasında sıkışan bölgede sekiz kamp ve yaklaşık 1,7 milyon mülteci bulunuyor. Bu da 2,4 milyonluk nüfusun ezici çoğunluğunu oluşturuyor.
UNRWA web sitesine göre, bu kurum tarafından istihdam edilen 30 bin kişiden 13 bini Gazze Şeridi'nde, 365 kilometrekarelik bir alanda yaklaşık 300 tesiste çalışıyor.
2018 krizi
2018’de yine İsrail’de başbakanlık koltuğunda oturan Binyamin Netenyahu, bu kararından dolayı Trump’ı överken UNRWA'yı "Filistinli mülteci sorununu devam ettiren bir örgüt” olarak tanımlamıştı.
Netenyahu, mültecilerin torunlarının da mülteci olarak kayıt edilmelerini ise "saçma durum" diyerek eleştirmişti.
UNRWA personelinin, Hamas’ın 7 Ekim saldırısına karıştığı suçlamasına ilişkin soruşturma başlatıldı
2019'da Trump'ın bir Orta Doğu danışmanı ise BM Güvenlik Konseyi'ne UNRWA'nın dağıtılması gerektiği tavsiyesinde bulunmuştu.
2019’da bir BM raporunda UNRWA’ya yönelik kötü yönetim ve yetki suiistimalleri suçlamasına yer verildi.
Kasım 2019'da BM'nin soruşturması nedeniyle UNRWA şefi istifa etmek zorunda kaldı.
Washington, Başkan Joe Biden'ın seçilmesinin ardından 2021'de UNRWA'ya mali desteğini yeniden başlattı.
Hamas’ın 7 Ekim saldırısı
Lazzarini, suçlanan personelin işten çıkarıldığını ve kapsamlı soruşturma başlatıldığını duyurdu.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz ise cumartesi günü yaptığı açıklamada, UNRWA'nın İsrail-Hamas savaşından sonra Gazze'de hiçbir rol oynamaması gerektiğini belirterek, bu kurumun "gerçek barış ve kalkınmaya adanmış kurumlarla değiştirilmesi gerektiğini" söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Hamas saldırısına 12 UNRWA çalışanının "dahil olmuş olabileceğini" belirterek, kuruma sağlanan ek mali yardımın askıya aldığını duyurdu.
ABD’yi kuruma destek veren 11 ülke izledi.
2022 yılında ABD, UNRWA'ya yaklaşık 344 milyon dolar kaynak sağladı.
Almanya 202 milyon dolardan fazla bağışla ikinci sırada yer alırken onu Avrupa Birliği, İsveç, Norveç, Japonya, Fransa, Suudi Arabistan, İsviçre ve Türkiye izledi.