Bağımsız Medya: Hakikatin Şahitleri ve Korku Duvarlarını Aşmak

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Nisan 3 2025
Türkiye'de yaşanan hukuksuzluklar sebebiyle ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan gazetecilerin bir araya gelerek kurdukları IJA (International Journalists Association) faaliyetlerine devam ediyor. Artık gelenekselleşen IJA Dayanışma Buluşması bu yıl 5 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirilecek. Samanyoluhaber.com yazarlarından Abdullah Aymaz da Türkiye saati ile 22:00'de canlı olarak yayınlanacak program öncesinde bağımsız medyanın önemini yazdı. İşte Abdullah Aymaz'ın ilgili yazısı...

Tarih boyunca hakikati anlatanlar, zulmün karşısında dimdik duranlar, çoğu zaman bedel ödemek zorunda kalmıştır. Kimi zindana atılmış, kimi sürgüne gönderilmiş, kimi de kalemi elinden alınarak susturulmak istenmiştir. Ancak hakikat, ne baskıyla yok edilir ne de susturulmakla kaybolur. Çünkü hakikatin bir sahibi vardır: Allah Teâlâ. O, hakkı haykıranları asla zayi etmez. 
 
Bugün de benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Basın ve ifade hürriyetinin ayaklar altına alındığı, doğruları yazanların terörist ilan edildiği, kalem sahiplerinin türlü tazyikat ve iftiralara maruz kaldığı bir asırda yaşıyoruz. Ama unutmamalıyız ki, hakikat yolunda yürüyenlerin yalnız olmadığını Rabbimiz bildiriyor: 
 
“Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Resûlullah en güzel örnektir." (Ahzâb, 21)
 
Bize düşen de bu davanın yılmaz neferleri olarak, hak ve adalet adına kalemimizi eğip bükmeden, hiçbir dünyevî beklentiye boyun eğmeden hakkın şahitliğini yapmak ve zalimlerin kurduğu korku duvarlarını aşmaktır. 
 
Bağımsız Medya: Zulme Karşı Bir Duruş

 
Bağımsız gazetecilik, sıradan bir meslek değil, bir dava ve bir şahitliktir, aynı zamanda bir nevi tarih yazmaktır. Zira zalimin en korktuğu şey, gerçeklerin ortaya çıkmasıdır. Korku imparatorlukları, baskı ve yalan üzerine inşa edilir. Eğer hakikat perdesi aralanırsa, o yapılar bir karton kule gibi çöker. İşte bağımsız medya müesseseleri, özellikle de sürgünde gazetecilik yapanlar, bu hakikatin taşıyıcılarıdır.
 
Bunun en güzel örneklerini tarih boyunca görmüşüzdür. Hz. Musa, Firavun'un zulmüne karşı dururken elinde sadece bir asası vardı ama hakikatin arkasında Allah vardı. Hz. İbrahim, Nemrut’un karşısına çıktığında ateşe atılacağını biliyordu ama hakikati söylemekten geri durmadı. Efendimiz (s.a.s.), Mekke’de zulme uğradığında yanında az sayıda insan vardı ama hakikati duyurmak için yılmadan mücadelesini sürdürdü.
 
Bugün d

Bu haberler de ilginizi çekebilir