Gürcistan'ın Kutaisi şehrinde yaşayan Kvisian,
İslam dinini seçtikten annesinin de
Müslüman olduğunu, ilin başpapazı olan babasının kendisini evlatlıktan reddettiğini, annesini de boşadığını söyledi. İslamı seçtikten sonra Ahmet ismini seçtiğini ve sık sık
Rize'deki camileri ziyaret ettiğini anlatan Kvisian camilerin manevi havasından ve ezan sesini dinlemekten büyük zevk aldığını ifade etti.
Rize ve ilçelerindeki camileri gezerek, buralarda namaz kılmayı çok sevdiğini kaydeden Ahmet Kvisian, son olarak Ardeşen'deki Yeni Camii'yi ziyaret etti.
Ahmet ismiyle anılmaktan ve çağrılmaktan ayrı bir haz duyduğunu ifade eden Kvisian, İslamiyeti seçtikten sonra çevresindeki insanların özellikle de babasının şiddetli tepkisine maruz kaldığını söyledi. Babasının kendisini inancından vazgeçirmek için çeşitli eziyetler yaptığını kaydeden Kvisian, eziyet görse de inancından vazgeçmediğini dile getirdi.
Liseyi bitirdiği yıl
Türkiye sınırına yakın Çirugi yaylasında
inek otlatırken Artvin'in
Şavşat ilçesinden gelen ezan seslerini duyarak İslamiyeti araştırmaya başladığını aktaran Temuri Kvisian, "O zamanlar ezanı bilmiyordum. Her gün duyduğum bu sesi
şarkı türünden bir şey zannediyordum ama aynı saatte aynı şekilde okunması beni araştırmaya sevk etti. Ayrıca ezanın güzelliği de benim içimde derin duygular uyandırdı." dedi.
Türk bir tanıdığından ezanın namaza davet aracı olduğunu öğrendiğini söyleyen Kvisian, yaptığı araştırmalar sonucunda İslamiyetin güzelliğini keşfettiğini ve 1997 yılında Müslüman olduğunu söyledi.
"İLİN BAŞPAPAZI OLAN BABAMDAN İŞKENCE GÖRDÜM"
O yıllarda babasının Gürcistan'ın Kutaisi ilinin başpapazı olduğu için tepki vereceği gerekçesiyle bir yıl boyunca ibadetlerini gizlice yaptığını ifade eden Kvisian şunları kaydetti: "29 haziran 1998'de
doğum günümde babam başta olmak üzere ildeki tüm papazlar beni
tebrik etti. O gün tüm cesaretimi toplayıp babama Müslüman olduğumu söyledim. Babam, 'Benim oğlum nasıl Müslüman olur, böyle bir şeye kesinlikle müsaade edemem' dedi. Bana kimlerin sebep olduğunu araştırdı. Emniyet görevlileri ile beni
kontrol altında tutmaya çalıştı. Beni inancımdan vazgeçirmek için evimizin bodrum katındaki odayı diz kapaklarıma gelecek şekilde su ile doldurdu.
Aralık,
ocak ve şubat gibi kış aylarında diz kapaklarıma kadar gelen suda sandalyede oturmak zorunda kaldım. Burasının cezaevlerindeki hücreden hiç bir farkı yoktu. Bazen içinde bulunduğum suyun buz tuttuğuna şahit oluyordum. Üç ay sonra babam beni karşısına alarak, inancımdan vazgeçmem karşılığında beni krallar gibi yaşatacağını, istediğim her şeye sahip olabileceğimi söyledi. Ama ben güzel bir yol üzerinde yürüdüğümü ve vazgeçmeyeceğimi kesin olarak belirttim. Bu ifademden sonra beni evlatlıktan reddetti."
Babasının kendisini evden kovması sonucu arkadaşlarının yanında kalmaya başladığını aktaran Kvisian, "Annem Natela ise babama göre çok daha anlayışlı idi. Ona da İslamiyetin güzelliklerini anlattıkça etkilendi ve o da müslüman oldu. Babam Yuri Kvisian, bunun üzerine annem ile boşanarak evden onu evden kovdu. Şimdi ise annem ile aynı evde kalmaktayız. Yaşadığımız güzellikleri çevremizdeki insanlarla da paylaşmaktayız." şeklinde konuştu.
Yaklaşık 12 yıldır kendini İslamiyeti insanlara anlatma konusunda görevli olarak saydığına değinen Temuri Kvisian, "Gürcistan'da orta yaşın üstündeki insanlara bir şeyleri anlatıp dinletmek çok zor. Bu vazifeyi
genç arkadaşlarla paylaşmak daha kolay oluyor. Bu güne kadar, yaklaşık 75 tane genç arkadaşın Müslüman olmasına vesile oldum. Bu arkadaşların aileleri
Hristiyan olmasına rağmen hiç bir problem yaşamadık." ifadelerini kullandı.
Kvisian, değişik inanca sahip kişi ve topluluklarla
diyalog ortamı oluşturarak İslam'ın güzelliklerinin anlatılmasının önemine değindi.
CİHAN