Babacan'ın 5 yıl önceki sözleri iddianamede nasıl ete kemiğe büründü?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Eylül 9 2017
Depremin merkez üssü okyanus ötesinde olsa da artçı sarsıntıları Ankara Beştepe’de, bin küsur odalı Saray’da birebir hissediliyor...
ABD adeta iki haftadır Türkiye aleyhine açılan davaları konuşuyor. Cumhurbaşkanlığı kadrosunda vazifeli bazı korumalar ABD’de hapis cezası talebi ile gıyaben yargılanacak.

Haklarında yakalama kararı çıkarılan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan da İranlı Reza Zarrab gibi kara para aklamaktan hesap verecek. Zarrab davasında siyasetçiler, bürokratlar, bankalar ve şirketler ayağı da şekilleniyor. Oysa Saray’ın hesapları bambaşkaydı. Gizli kasalarda muhafaza edilen dolarlardan birazını feda ederek Amerikan mahkemelerine nüfuz edebileceklerini zannettiler. Saray’ın hesabı okyanus ötesinde tutmadı.

REZA ZARRAB KİLİT TAŞIYDI, İLK ONU ALDILAR

Evvela Reza Zarrab, New York JFK Havalimanı’nda uçağın kapısında (22 Mart 2016) tevkif edildi. Zarrab’ı kefaletle kurtarmak için eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani ve eski ABD Adalet Bakanı Michael Mukasey’i avukat olarak mukavele imzalandığında Saray medyasında, “Zarrab üç vakte kalmaz tahliye olur” sosu dökülmüş haberler yayınlandı.

Hele hele Donald Trump’ın ABD başkanı seçilmesi, akabinde Trump’ın Zarrab’ı hapse attıran New York Güney Başsavcısı Preet Bharara’yı görevden alması Saray’da bayram havası estirdi. Türkiye’de savcıları, hâkimleri değiştirerek davaları kapattıkları için aynı neticeyi elde edeceklerdi!

BHARARA GİTTİ, İKİ HAFTA SONRA ATİLLA YAKALANDI

Mamafih Amerika’da hâkimler başkanın önünde değil düğme iliklemek ayağa dahi kalkmadığı için Saray’ın hevesini kursağında bırakacak bir hadise daha yaşandı. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, 29 Mart 2017’de (Zarrab’tan bir sene sonra) yine JFK Havalimanı’nda evvela gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkeme tarafından hapse gönderildi.

<

Bu haberler de ilginizi çekebilir