17 Aralık yolsuzluk operasyonunun kilit ismi Reza Zarrab'a mücevher dalında ihracat ödülü verilmesi, gözleri altın ticaretine çevirdi. 2013'te TBMM Komisyonu'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'nin doğalgaz parasını TL olarak ödediğini, İran'ın parayı yaptırımlar sebebiyle döviz olarak götüremediği için piyasadan altın aldığını açıkladı. Babacan, “İran'a altın ihracatı, gaz için ödediğimiz karşılık.” dedi.
17-25 Aralık 2013'teki yolsuzluk operasyonlarında gözaltına alınan İranlı işadamı Reza Zarrab'a Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracatın Şampiyonları'nda mücevher dalında ödül verilmesi, altın ticaretinin ihracat sayılıp sayılmayacağını tartışmaya açtı. Altın ihracatında patlama yaşanması üzerine iki yıl önce Başbakan Yardımcısı Ali Babacan konuyla ilgili Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda açıklama yapmıştı. Babacan, Türkiye'nin İran'dan aldığı gazın parasını TL olarak ödediğini, İran'ın parayı ABD'nin yaptırımları sebebiyle döviz olarak götüremediğini belirterek, bu ülkenin TL ile piyasadan altın alıp götürdüğünü söyledi.
Geçen pazar günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törende, 17 Aralık'ın kilit ismi Reza Zarrab ödülü Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin elinden almıştı. Zarrab'ın şirketi Volgan Gıda Dış Ticaret Ltd. Şti.'ye mücevher alanında ödül verilmesi, gözleri altın ticaretine çevirdi. 2011'de İran'a 54 milyon dolarlık altın ihracatının 2012'de 5 milyar doları geçmesinin reel ihracat değil de İran'la yapılan ticarette Türkiye'nin bir ödeme şekli olduğuna dair tartışma başlatmıştı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Temmuz 2012'de açıkladığı ihracat rakamlarının, TİM'den 2 milyar dolar fazla çıkmasının ardından Zaman yaptığı araştırmada iki kurum arasındaki farkın, İran'a doğalgaz ödemesinin altın olarak yapılmasından kaynaklandığını tespit etmiş ve 1 Eylül 2012'de kamuoyuna duyurmuştu. 23 Kasım 2013'te ise Başbakan Yardımcısı Babacan, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2013 bütçeleri üzerine yapılan görüşmelerde konuya açıklık getirdi. 2012'de külçe altın ihracatında patlamanın en önemli sebebinin İran olduğunu ifade eden Babacan, “İran'dan aldığımız gazın parasını TL olarak İran'ın Türkiye'deki hesabına yatırıyoruz. Fakat İran'ın o parayı dolar olarak kendi ülkesine götürmesi mümkün değil, uluslararası kısıtlamalar, ABD'nin yaptırımları sebebiyle. Dolayısıyla İran bunu döviz olarak kendi ülkesine götüremeyince, o TL'yi kendi hesabından çekiyor, altın alıyor piyasadan. Altını kendi ülkesine götürüyor.” dedi. Bunu nasıl yaptığını bilmediğini ifade eden Babacan, “İran'a altın ihracatı aslında doğalgazı almak için ödediğimiz karşılık gibi bir şey oluyor.” dedi. Ülkedeki altın üretiminin arttığını vurgulayan Babacan, fakat bu durumun ‘altın sattık da öyle büyüdük' şeklinde algılanmasının doğru olmayacağını ifade etti.
İran'dan alınan doğgazın bedelinin altın olarak ödenmesi konusu, 17-25 Aralık 2013'teki yolsuzluk operasyonlarında yeniden gündeme geldi. İran'a ödemelerin İranlı işadamı Zarrab aracılığıyla yapıldığı ve işlemler sırasında Zarrab'ın bazı devlet yetkililerine rüşvet verdiği iddia edildi. Operasyonlarda Zarrab'ın yanı sıra dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğulları da gözaltına alındı. Zarrab ile Güler ve Çağlayan'ın oğulları tutuklandı. Ancak daha sonra tutuklular serbest bırakılırken, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında operasyonu yürüten Emniyet mensupları ve soruşturma dosyasına bakan savcılar görevden alındı. Savcıların iddianameyi tamamlamadan görevden el çektirilmesi hukuk çevrelerince eleştirildi. Zarrab'ın ismi daha önce de altın kaçakçılığı ve karapara aklama ile gündeme gelmiş ve yandaş Yeni Şafak Gazetesi başta olmak üzere birçok medya organında geniş yer bulmuştu.
ZAMAN