Devlet Bakanı Ali
Babacan, ekonominin kaynaksız düzelmeyeceğini belirterek, ''Bu KİT'leri yıllarca arpalık yapan zihniyet bugün çıkmış 'Satmayın' diyor. Niye? 'Bir fırsat elimize geçerse yine biz arpalık olarak kullanalım' diyor'' dedi.
Babacan,
seçim bürosunun açılışında vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada,
Türkiye'de yıllarca enflasyon problemi bulunduğunu belirterek, bu
ülkenin geçmişte yüzde 80, yüzde 150 enflasyon yaşadığını bildirdi.
Enflasyonun kendiliğinden olan bir canavar gibi sunulduğunu ifade eden Babacan, şöyle konuştu:
''Halbuki enflasyon tek bir sebepten oluşur. Karşılıksız para basmaktan. Ne zaman para lazım olmuş gelmiş
Merkez Bankasına biraz kağıt biraz
mürekkep bas... Artık enflasyon kalıcı olarak düştü.
AK Parti artık enflasyonun 2 haneye çıkmasına müsaade etmeyecektir. Mazotu 1 lira yapacağız diyorlar. Geçen sene 29 milyar dolar ödedik dışarıdan petrol aldık
doğal gaz aldık. Sen 1 lira ya nasıl satacaksın? Bütçeye açık verdireceksin ya da döneceksin Merkez Bankasına para basacaksın.''
''TÜRKİYE HUZUR VE İSTİKRAR ÜLKESİ...''
Babacan, artık Türkiye'nin huzur ve istikrar ülkesi olduğunu vurgulayarak, ''Kaynaksız ekonomi düzelmez.
Güven olunca ekonomide her şey kolay'' dedi.
Türkiye'nin 2002 yılındaki ihracatının 36 milyar dolar olduğunu bu rakamın geçen haziran ayı itibariyle 95 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Nereden nereye... 2005'de 10, 2006'da 20 milyar dolar, 2007'de sadece 4 aylık dönemde bir 10 milyar dolar daha Türkiye'ye doğrudan
sermaye getirdik. Buna da kulp takıyorlar. Diyorlar ki 'Her şeyi satıyorsunuz'. Şimdi ben soruyorum. Diyelim ki
TÜPRAŞ'ı özelleştirdik. TÜPRAŞ'ı alan adam bunu söküp başka bir yere mi götürdü? Halen orada
işçilerimizi çalıştırmıyor mu? Halen TÜPRAŞ
üretim yapmıyor mu? Türk Telekomu, özelleştirdik ne oldu? Telefonlar mı kesildi? Önceden mi iyi
hizmet veriyordu yoksa şimdi mi? Ben açıkça söylüyorum. Bu KİT'leri yıllarca arpalık yapan zihniyet bugün çıkmış 'Satmayın' diyor. Niye? 'Bir fırsat elimize geçerse yine biz arpalık olarak kullanalım' diyor. Yıl 2001,
Ziraat Bankasında çalışan işçi sayısı 45 bin, şimdi 20 bin. Ne oldu aynı iş yine yapılıyor. Bunda daha tüyü bitmemiş yetimin hakkı var.''
YABANCILARA ARAZİ SATIŞI...''
''Diyorlar ki, 'Yabancılar daire,
arsa alıyorlar, her şeyi satıyorlar'' diyen Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Antalya'dan bir daire almış. Bu daireyi söküp götürecek mi? Apartman boşlukta mı kalacak? O daireyi alan 2-3 ay buraya gelmeyecek mi? Orada kazandığını burada harcamayacak mı?
İspanya sadece ve sadece
Avrupa ülkelerinden insanlar gelsin diye yazlık alsın diye 150 milyar dolar yatırım yapmış.
Ekonomi kazansın, istihdam oluşsun diye. Türkiye'yi dışa açık ülke haline getirmek istiyorsak bunlardan korkmamalıyız. Siz
Almanya'da, Hollanda'da daire alınca var mı engel? Geldi bir
İngiliz, Alman bir daire aldı, bir arsa aldı bunun tapusunu kim veriyor.
Türkiye Cumhuriyeti veriyor. Bu ne demek? Bu
gayrimenkul üstünd
e devlet olmanın verdiği bütün hakları kullanabilirim. Üstelik tüm illerde yabancıların alacağı gayrimenkulün toplamı o ilin yüzde 1'ini geçemez. Bunu niye konuşmuyorlar?
Babacan, konuşmasında
Kıbrıs konusuna da değinerek, ''Dediler ki 'Kıbrıs'ı da peşkeş çektiniz'. Ve ben soruyorum. 4.5 yıldır bir tek asker çektik mi? Bir metrekare
toprak verdik mi? 2002 Kıbrıs'ın milli geliri kişi başı düşen 4 bin 500 dolar, şimdi 11 bin dolar. Bakıyorsunuz her evin önünde 2
araba. Bu nasıl oldu? Biz maddi ve manevi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin arkasındayız'' diye konuştu.
EL KONULAN İMAR BANKASI...''
Babacan, sadece
İmar Bankasında 10 katrilyon paranın battığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Adamlar
gazete ve televizyon ilanları ile mevduatı toplamışlar, şu kadar
faiz verilir diye. Baktık ki bankada para yok, resmi kayıtlara girmemiş. Yıllarca
dolandırıcılık yapmış bunlar. Yıllarca aldatmışlar insanları. Peki bu gazetelere boy boy ilan verirken hiç olmayan hazine bonolarını gazete ilanlarını satarken o zaman hükümet mi yoktu? Devlet mi yoktu? Denetçiler yok muydu? Niye hiç bakılmamış? İş başına gelince biz nasıl farkına vardık. Ama biz ne yaptık. Madem devlet kefil oldu. Madem devletin itibarı her şeydir. Dedik ki biz bu vatandaşımızın
parasını ödeyeceğiz. 380 bin kişinin kişinin parasını ödedik. Bunun bedelini 74 milyon insan ödedi. Baba
Uzan yok, kardeş Uzan kaçmış, halen 4 katrilyon
vergi borçları var bu memlekete. Kardeşi diyor ki 'Ben gelsem bu işleri düzeltirim'.
Allah korusun. Allah korusun.''
Babacan'ın konuşmasının ardından eski
Adalet Bakanı Cemil Çiçek de seçimlerin vatandaşın karneye baktığı dönem olduğunu ifade ederek, ''Bunların karnelerine iyi bakın. Müzikten, Beden Eğitiminden başka bütün dersleri sıfır. Çalıp oynamakta üzerlerine yok'' dedi.
AA