DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme’ ilişkin önerilerini açıkladığı toplantıda gündeme ilişkin soruları da yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle devam edileceğine dönük açıklamalarını değerlendiren Babacan, “Bu şekilde ülkeyi yönetmeye çalışıyor ve sonuçlarını görüyoruz. 3 sene üç ay geçti, her türlü yetki elinde. Şu anda devlet sisteminde isteyip da yapamayacağı hiçbir şey yok. Üç sene üç aylık döneme bakarsak Türkiye’nin başarılı olduğu alanları saymak çok zor. Ama başarısız olduğu alanların çok uzun listesini yapabiliriz. Yanlışta ısrar etmenin, yanlışta inat etmenin bir yararını görmüyorum” dedi.
‘HDP’YLE İKİLİ BAZDA İSTİŞARE SÜRECİMİZ DEVAM EDİYOR’
HDP’nin, geçen hafta açıkladığı tutum belgesiyle, parlamenter sistemden yana tutum takındığı hatırlatılan Babacan’a, “Altı siyasi partinin oluşturduğu çalışmaya HDP’nin katılması söz konusu olabilir mi?” sorusu yöneltildi. HDP ile parlamenter sistem konusunda ikili bazda temaslarının olduğunu belirten Babacan şunları söyledi:
“Şu anda altı siyasi partinin bir masaya oturmasıyla ilgili ortak irade var. Bu ortak irade ileride başka şekilde şekillenirse, bu da kuşkusuz o gün değerlendirilecek bir konu olur. Ama biz DEVA Partisi olarak HDP’yle ikili bazda istişare sürecimiz devam ediyor. ‘Parlamenter sistem istiyoruz’ diyen her siyasi partiyle olduğu gibi o siyasi partiyle de bizim istişaremiz var ve devam ediyor.”
‘KÜRT VATANDAŞLARIMIZA SORMALARI GEREKİR’
Babacan’a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Kürt sorunu denilen meseleyi biz çözdük” ifadeleri de hatırlatılarak, “Kürt sorunu çözüldü mü? Siz iktidara gelirseniz muhatabınız kim olacak?” sorusu da yöneltildi. Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Kürt sorunu olup olmadığını Kürtlere sorması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Biz ülkemizdeki tüm sorunların çözümünün meşru demokratik siyaset alanında aranması gerektiğini hep söyledik, söylüyoruz. Ülkemizde sorunların çözümü demokrasidir. Başka yerlerde çözüm aramamak lazım. Ülkemizde bir Kürt sorunu vardır. Hükümet bu sorunu inkâr ediyorsa, bu sorunu çözmek adına hiçbir adım atmayacak demektir. ‘Bu ülkede Kürt sorunu var mıdır yok mudur?’, bunu sayın cumhurbaşkanının Kürt vatandaşlarımıza sorması lazım. Onlarla oturup bir dertleşmesi lazım. Sayın Bahçeli’nin özellikle Şemdinli’nin, Cizre’nin sokaklarında yürümesi lazım. Kahvehanelerinde oturup gençlerle sohbet etmesi lazım. Diyarbakır merkezde çarşıyı pazarı gezmesi lazım. Yoksa Ankara’da oturdukları yerde ‘bu sorun vardır yoktur’ demelerinin anlamı yok. Çünkü biz bunların hepsini yaptık. Her ay biz sahadayız, ülkenin her köşesini ziyaret ediyoruz. Biz bu sorunu tespit ettik ve çözümünün de meşru demokratik siyaset zemininde olması gerektiğini hep ifade ediyoruz.”
'İTTİFAKLA İLGİLİ NİHAİ KARAR YOK'
DEVA Partisi’nin Millet İttifakı’na katılıp katılmayacağı, bu konuda nihai bir kararın verilip verilmediği yönündeki soruya ise Babacan, parlamenter sisteme ilişkin altı siyasi partinin yürüttüğü çalışmaların ittifak çalışmaları anlamına gelmediğini belirterek, “Kendi içimizde verdiğimiz bir karar yok. Bu kararı ne zaman olgunlaştırırsak kamuoyuyla da paylaşırız” dedi.
‘İKTİDAR HALK DESTEĞİNİ KAYBETTİKÇE DİNİMİZİN KUTSALLARINI SİYASETE ALET EDECEK’
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanvekili ve eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman yeni anayasanın 'dindar' olması çağrısında bulundu. Anayasanın ilk dört maddesinin değişebileceğini ifade eden Kahraman’ın bu sözlerini değerlendirilmesi istenen Babacan, “Kahraman’ın açıklamaları amacını, maksadını kendisine sormak daha faydalı olur. Bizim gündemimizde anayasa değişikliği var, yeni bir anayasa değil. Mevcut anayasanın sistemle ilgili yasalarını değiştirerek sistemsizlikten güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek var. Gelecekte iktidar halk desteğini kaybettikçe, vatandaşlarımızın bazı hassasiyetlerini ve dinimizin kutsallarını siyasete alet ettiklerini göreceğiz. Biz dinimizin kutsallarını siyasete asla alet etmeyeceğiz” yanıtını verdi.
TARIM KREDİ KOOPERATİFİ MARKETLERİ: BEYHUDE BİR ÇABA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım Kredi Kooperatifi’nin İstanbul’daki marketinden yaptığı alışverişin ardından fiyatlara ilişkin “Gayet uygun” dedi ve Türkiye genelinde bin market yapılması talimatı verdiklerini söyledi. Erdoğan’ın bu açıklamalarını değerlendiren Babacan, iktidarın geçmişte hayata geçirdiği “tanzim satış” dükkanlarını hatırlattı. İktidar üzerinde bu konuda çok yoğun bir baskı olduğunu, vatandaşların hayat pahalılığından şikâyet ettiğini ve gıda ürünlerindeki enflasyonun normal enflasyondan daha yüksek olduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti:
“Bu kadar yüksek enflasyonda Sayın Erdoğan’ın suçu başkasına atması ve bir şeyler ortaya koyması gerekiyor. ‘Ben bu mağazaları açtırdım fiyatlar daha makul’ diyor. İyi de sizin açtırdığınız bin tane perakende satış noktasıyla, 84 milyonluk ülkenin fiyatlarını hangi akla hizmet yön vereceğini düşünüyorsunuz. Bu beyhude bir çaba. Enflasyon sorununu çözmek istiyorlarsa maliyetleri azaltmaları gerekiyor."