İstanbul’da partisinin Kadıköy ilçe kongresinde konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ilk önce MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi topa tuttu.
2001 tarihinde yayımlanan ”Faiz + Bahçeli = Gerilim” başlıklı bir gazete kupürünü gösteren Babacan şöyle konuştu:
‘ÇEYREK YÜZYILLIK KARİYERİNE ÜLKENİN EN BÜYÜK KRİZLERİNİ SIĞDIRDI’
“Formülü söylemişler. Gerilimin formülü çok açık. Sayın Erdoğan bu işi biliyor. Faizi de Bahçeli’yi de aldı, ülkede gerilim ortamı tekrar dirildi. Ben Bahçeli’nin ismini krizlerle beraber andığımda kızıyor ama gerçekten krizlerin ortağı. Her kriz arşivinde ismi çıkıyor. Çeyrek yüzyıllık genel başkanlık kariyerine ülkenin en büyük krizlerini sığdırmayı başardı. Çözümlerin, refahın, özgürlüğün hiçbirinde adı yok. Nerede kriz, orada Bahçeli. Hani mağazaların üzerinde yazar ya ‘şu tarihten beri bilmem neyin adresi’ diye. Sayın Bahçeli de bu konuda gerçekten marka. 99’dan beri krizlerin adresi Bahçeli.”
‘REİS DEDİKLERİ KABİLE DEVLETİNİN REİSİ’
Ayrıca 10 Ağustos 1970 tarihli Cumhuriyet gazetesinin “Bakanlar Kurulu kararı açıklandı: Devalüasyon” manşetini de ekrana yansıtan Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
“‘Bakanlar Kurulu’ diyor. Adı değişti, kabine oldu. Kabine, cumhurbaşkanını sağında solunda talimatını yerine getiren emir erleri demek. Kabine kelimesi yerine kabile kelimesi daha doğru. Merkez Bankası’nın alacağı kararı ilgili bakanı abisi açıklıyor. Bunlar kabilelerde olan şeyler. Reis dedikleri de şu anda maalesef kabile devletinin reisi.
‘ASGARİ ÜCRETİ KENDİ AÇIKLADIĞINA PİŞMAN OLACAK’
Yeni asgari ücret açıkladılar. Yüzde 50 zam verecek ya, toplantıyı Külliye’de yapıp bizzat açıklıyor. Birkaç ay sonra ‘Keşke bunu açıklamasaydım, nereden açıkladık’ diyecek. Çünkü biz o ‘4250 lira yaptık’ videosunu göstereceğiz. Bir de o günden sonra enflasyon nasıl seyretmiş, kur nereden nereye gelmiş, onu da göstereceğiz. Pişman olacak bunu kendi açıkladığına.
‘ERDOĞAN TÜRKİYE’Yİ SİMS OYUNU SANIYOR’
Faizi Merkez Bankası düşürmüyor. Erdoğan talimat veriyor, Merkez Bankası harfiyen uyguluyor. Devlet kadroları Erdoğan’ın oyuncağı oldu. Gençlerin oynadığı Sims isimli bir oyun var. Oyun şöyle; kurgusal bir mahallede sanal insanları yönetiyorsunuz. Oradaki karakterlerin tüm aktivitelerine karar veriyorsunuz. Kariyerlerinden kıyafetlerine kadar hepsini tanımlıyorsunuz. Bilgisayar tuşunda hepsi. İşte Erdoğan koskoca Türkiye’yi Sims oyunu sanıyor.
‘OTORİTERLİK GECE YARISI İŞLEYEN BİR ŞEY’
Merkez Bankası da çalışanları da Hazine de çalışanları da artık Erdoğan’ın oyun alanı. Tek imzayı atıyor, işi bitiriyor. Beğenmediği an hop gece yarısı kararnamesi, birini görevden alıyor, yerine başkasını koyuyor. Yenisini beğenmediyse bir kararname daha… Hep gece yarısı kararnamesi. Gündüz aydınlığında çıkmıyor. Eskiden muhtıra yönetimleri hep gece yarısı karar alırdı, aynı öyle. Bu otoriterlik hep gece yarısı işleyen bir şey demek ki.
‘KİMSE DÜNYADA KRİZ VAR DİYE VATANDAŞI ALDATMASIN’
’Bütün dünyada kriz var’ diyorlar. Avrupa’da buna benzer bir kriz yaşayan ülke yok. G20 ülkeleri arasında buna benzer bir kriz yaşayan yok. Biz, Beştepe yapımı bir kriz yaşıyoruz. Ülkenin cumhurbaşkanın bizzat ateşe körükle gittiği bir krizi, bir yangını yaşıyoruz. Altında Erdoğan’ın imzasının olduğu bir kriz yaşıyoruz. Kimse ‘Dünyada kriz var’ diye vatandaşı aldatmasın. Yok böyle bir şey. Çok sevdikleri tanımla, bu krizin adı millî ve yerli kriz.
‘SAÇMA SAPAN MÜDAHALELERDE HARCANAN PARA 6 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE’
Merkez Bankası ha bire döviz satıyor. Kur etkilendi mi? Yok. Önce yangını körüklüyor, sonra sözüm ona söndürmek için müdahale ediyor. Yangını talimatla çıkaran Erdoğan, söndürmek için cayır cayır dövizleri harcayan Merkez Bankası. Döviz satışının piyasaya hiçbir faydası yok. Aynı kızgın tavaya su damlattığınızda buharlaşması gibi. Harcadığınız dövizle kalırsınız. Akıl dışı, saçma sapan müdahalelerde harcanan para yaklaşık 6 milyar doların üzerinde.