A haberleri'>KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, yaptıkları araştırmada, azınlık vatandaşların üçte birinin, yüz yüze gelmedikleri sosyal medyada hakarete, baskıya ve tehdide uğradığı sonucunun çıktığını söyledi. Ağırdır, "Yüzde 80'i de 'hukuki bir yaptırıma ihtiyaç var' diyor. Aslında 'koruyun beni' diyor." şeklinde konuştu.
İstanbul ağırlıklı olarak Türkiye'de yaşayan azınlıklar üzerinde yapılan sosyal medya araştırması çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya ilişkin basın toplantısı, Karaköy'deki Rum İlköğretim Okulu'nda açıklandı. Projenin araştırma kısmına destek veren KONDA Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır, proje ortaklarından Bilgi Üniversitesi temsilcileri ve proje yürütücülerinin katıldığı toplantıda alınan sonuçlar masaya yatırıldı.
Bekir Ağırdır, araştırmanın azınlık cemaatlerine mensup 746 kişi üzerinde anket yapılarak gerçekleştirildiğini ifade etti. Sosyal medya kullanımı ve buna ilişkin değerlendirmeleri içeren raporda dikkat çeken sonuçlara ulaşıldığını anlatan Ağırdır, İnternetin ne sıklıkta kullanıldığına ilişkin sorulara verilen cevaplarda ağırlıklı olarak haber takibi ve haberleşme de dahil olmak üzere iletişime geçme niyetinin öne çıktığını belirtti. Özellikle Facebook kullanımının yüksek veriler gösterdiğini belirten Ağırdır, sosyal medyada hesap açanların yüzde 86'nın gerçek ismiyle, yüzde 2'sinin ise takma isim kullanarak hesap açtığı sonucuna ulaşıldığını aktardı.
Ağırdır, sosyal medya paylaşımcıların paylaşımlar sırasında ne hissettiklerine ilişkin sorunun da dikkat çeken veriler ortaya koyduğunu anlatan Ağırdır, yüzde 41 oranında kişinin paylaşım yaparken bazen tedirgin olduğunu, yüzde 23'ünün ise paylaşım ve yorum yapmadan sadece izlediğini söylediğini belirtti.
'YÜZDE 15'İ, PAYLAŞIMLARI NEDENİYLE HAKARETE UĞRADIĞINI BELİRTTİ'
Araştırmanın önemli sonuçlarından birini de paylaşımlar nedeniyle karşılaşılan olumsuzluk bölümü oluşturdu. Ağırdır, 'Paylaşımlar nedeniyle maruz kalınan hak ihlali oldu mu?' sorusuna yüzde 65 oranında 'hayır uğramadım' cevabı verildiğini, bunun yanında 'hakaret uğradım' diyen kişilerin oranının ise yüzde 15 olduğunu anlattı. Ağırdır, yüzde 14'ünün aşağılanma, yüzde 6'sının ise tehdit edildiğini söylediğine dikkat çekerek, "Bunlar çok ciddi rakamlar. Eğer bir ülkede, her hangi bir kesimin, vatandaşlarımızın üçte biri doğru veya yanlış, şu veya bu nedenle yazdıkları yüzünden sosyal medyada bu tür baskılara, ya da doğrudan hakarete, tehdide uğruyorsa burada devlete düşen çok şey vardır." dedi.
'Sosyal medyada haklarınızı biliyor musunuz?' yönündeki soruya da ilginç cevaplar alınmış. Bu soruya yüzde 61 oranında 'hayır bilmiyorum' cevabı verildiğini anlatan Ağırdır, yüzde 39'u ise haklarımı biliyorum şeklinde cevap verdiğini kaydetti. Ağırdır, "Yani azınlık yurttaşlarımızın üçte biri, sosyal medyada bile yüz yüze gelmedikleri ortamda hakarete, baskıya, tehdide uğradığını düşünüyor. Yüzde 80'i de hukuki bir yaptırıma ihtiyaç var diyor. Aslında 'koruyun beni' diyor." şeklinde konuştu.
Azınlıkların 'kimliklerini hangi öge üzerinden tanımlarsınız?' sorusuna ise yüzde 46 oranında 'kültür' cevabı verdiğini belirten Ağırdır, etnik köken itibariyle kendini tanımlayan kişi oranının yüzde 18 oranında çıktığını söyledi. Ağırdır, bu durumun Türklerde kendini tanımla şekli itibariyle 'Müslüman Türk' olarak ortaya çıktığını sözlerine ekledi.
Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı'nın yürüttüğü sosyal medya ve azınlıklar üzerinde araştırma yapan bir Avrupa Birliği projesi. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin proje ortağı olarak yer aldığı proje, Türkiye'de farklı inançlardan azınlıkların sosyal medya kullanımını ve sosyal medyanın toplumla entegrasyonda rolünü inceliyor. Proje kapsamında Yunanistan'da Hristiyan olmayan azınlıklar üzerinde de eş zamanlı bir çalışma yapıldı.
CİHAN