İsveç'ten TIR'a yükleyip üç otomobil getirdiler. Üçüne 60 milyon Euro'ya yakın para ödediler. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinden evvel dönemin Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, sosyal medya hesaplarından 'müjdeli haber' diye paylaştı.
Herkesin heyecanı kısa sürdü. Meğer SAAB'ın eski zaman modellerinden biri imiş getirilen arabalar.
Karoser, motor, şasi, şanzıman ve bilumum aksamı SAAB'a ait bir modeli 'yerli' diye sunmak kolay olmadı. Arabanın dışına renkli kâğıt şeritler çekmek çok vakit aldı. Hayvanat bahçesi müdürüne emanet edilen TÜBİTAK'ın logosunu direksiyona ve dokunmatik ekrana yerleştirmek için tasarımcıların endüstri mühendislerinin yer aldığı kalabalık bir ekip gece mesaiye kaldı.
Aracın, Cadillac ve Saab kırması olduğu ortaya çıkmıştı
SAAB'IN MÜHENDİSLERİ DÜŞÜNEMEDİ!
Şeritli SAAB'ın fotoğrafları medyada arz-ı endam ettiğinde bütün ekip kutlama partisi dahi tertip etti. Onlar bile yeni bir modelin prototipini imal ettiklerine inanmıştı. Emekleri zayi olmamıştı. SAAB'ın mühendis ve tasarımcıları bu kâğıttan şeritleri düşünememişti. Dinamik bir dış görünüme sahipti araba. Spor otomobil meraklıları sipariş için artık sıraya girerdi.
İşte 'yerli araba' böyle bir rüzgârı arkasına alarak Türkiye'yi teşrif etti.
Ortalama hafıza ömrünün üç gün olduğu memlekette 2012'de yollarda olacağı söylenen 'yerli araba'nın 2015'te yeniden 'müjde' diye takdim edilmesini ise hiç yadırganmadı. Araba montaj bandından indirilsin de da üç-beş sene geç olsun. Vakitten bol ne var Türkiye'de!
Aracın içi 2006 model Cadillac BLS'den alınmış
ARABAYI YOKUŞ AŞAĞI SAL GİTSİN
Bu sefer 27 Mayısçıların sipariş ettiği Devrim otomobilinde olduğu gibi 'depoya yakıt koyduk mu?' derdi de yok. Elektrik ile çalışacak nasıl olsa. Tecrübe sürüşüne çıkmadan evvel şarj edilirse asfaltı ağlatacaktır yerli elektrikli...
Şarj istasyonu yok veya az... Mühim değil. Benzinli bir arabanın aküsünden takviye alırız. Olmadı yokuş aşağı sal gitsin. Bir iki vurdurduktan sonra marş nasıl alıyormuş görürler. Kahvehaneler işsiz üniversiteden diplomalı gençlerle dolu. Bir el atıverseler memlekete vefa borçlarını ödemiş olurlar.
Dünya devleri Toyota, Ford, Opel, Citroen, Mercedes ve BMW'nin çözemediği pil meselesini nasıl çözdüğümüz sır gibi saklansa da 'elektrikli yerli' iddialı gelecekti.
Üç vakte kalmaz yola çıkar diyorduk ki Işık'ın halefi Faruk Özlü'nün, "Yerli otomobil imal etmeyeceğiz yerli marka çıkaracağız. Biz yerli araba demedik yerli marka dedik. Yanlış anlaşıldık." sözleri ile sert bir fren yaptık.
SANAYİDE BOYAT SARIYA TAMAM
Yerli marka üstelik ticari taksi olarak kullanılacakmış. TÜBİTAK logosu ile yan yana 'Ayyıldız' markası, sanayide sarıya da boyattık mı? Belediyeler de taksi şartnamesini değiştirecek ve 'elektrikli yerli'den gayrısı ticarî olamayacak.
Taksici esnafının eli mahkum Ayyıldız'ı almaya. Almazsa köfte yok. Hatta direnen esnaf, 'terörist' diye hapse bile atılabilir.
İşte yerli Ayyıldız böylece 2019 senesinde ticarî hale gelecek.
Sanayi Bakanı'nın araba sevdasının meşakkatli olduğuna dair özlü sözleri israf olmasın. Bizler söyleyince vatana ihanet sayılan sözlerden birini dikkatinize arz ederim: "Yüksek rakamlarda üretim miktarını yakalayabilirsek maliyetlerin düşeceği açık."
Elektrikli otomobili yüksek adetlerde kim imal etmiş ve satabilmiş ki biz bunda muvaffak olalım?
Bunu da yanlış anlamış olabilir miyiz? Kesinlikle 'yerli arabamız yollarda' ilanlarını yanlış anladığımız gibi bunu da yanlış anlamışızdır.
Az daha sabır. Gelecek Ayyıldız otomobil... Az kaldı.
Tarık Ziya