Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hakkında tahliye edilmesi yönünde karar verdiği ancak yerel mahkemenin bu kararı uygulamadığı gazeteci Şahin Alpay davasında AYM'nin tahliye kararının gerekçeleri açıklandı.
AYM kararında, “Anayasa Mahkemesi’nin bu nitelikteki ihlal kararları sonrasında derece mahkemelerinin, ön koşulunun bulunmadığı tespit edilen tutukluluğu sona erdirmeleri gerekir. Aksi takdirde ihlal ve sonuçları ortadan kaldırılmamış olur” denildi.
Zaman gazetesi eski yazarı Şahin Alpay, tutuklandıktan sonra hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle AYM'ye başvurmuştu. AYM, 11 Ocak’ta verdiği kararda Alpay’ın, kişi hürriyeti hakkı ile ifade ve basın özgürlüğü hakkının ihlal edildiğini belirtti. Bu durumda Alpay'ın tahliye edilmesinin önü açıldı. Ancak Alpay’ın alt mahkemeye yaptığı tahliye başvurusu reddedildi.
İKİNCİ KEZ BAŞVURDU
Şahin Alpay bunun üzerine yeniden AYM’ye başvurdu. AYM Genel Kurulu bir kez daha Alpay’ın hak ihlaline uğradığına karar verdi ve bunu gerekçelerini açıkladı.
Yerel mahkemenin tahliye kararına direnek AYM'nin yerindelik denetimi yapamayacağı yönündeki savunmasına da cevap verilen AYM'ın gerekçeli kararında şöyle denildi:
“Bunun ‘kanun yolunda gözetilmesi gereken bir hususun incelenmesi’ veya ‘yerindelik denetimi’ olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Ayrıca önceki kararda da ifade edildiği üzere Anayasa Mahkemesinin buradaki incelemesi, yargılamanın muhtemel sonuçlarından bağımsız olarak tutuklamanın hukukiliğinin değerlendirilmesiyle sınırlıdır. Bu itibarla anılan ihlal kararının, başvurucu hakkındaki ceza davasının esasına ilişkin bir değerlendirme içerdiği söylenemez.”
AYM KARARLARI DENETLENEMEZ
Anayasaya göre, AYM kararlarının kesin ve bağlayıcı olduğu belirtilen gerekçeli kararda, “Buna göre Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu ihlal kararları başka bir merci tarafından Anayasa’ya veya Kanun’a uygunluk yönünden denetlenemez. Başvurucunun tahliye taleplerini karara bağlayan derece mahkemelerinin aksi yöndeki değerlendirmelerinin anayasal veya yasal bir dayanağı bulunmamaktadır” denildi.
‘YEREL MAHKEMELER AYM'NİN KARARLARINI UYGULAMAKLA YÜKÜMLÜ’
Yerel mahkemelerinin görevinin AYM’nin görev ve yetkilerini değerlendirrmek değil AYM'nin kararlarını uygulamak olduğu belirtilen gerekçeli kararda şöyle denildi: “Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı verip 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca bu ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına hükmettiği durumlarda derece mahkemelerinin görevi, Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerinin kapsamını değerlendirmek değil, mahkemece tespit edilen ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmaktır” ifadeleri kullanıldı.
TUTUKLULUĞU SONA ERDİRİLMELİ
Gerekçeli kararda Alpay'ın halen tutuklu olmasının hak ihlalinin devam etmesi anlamına geldiği belirtilerek tahliye edilmesi dışında bir seçenğin olamaayacağı vurgulandı: “Başvurucunun tutukluluk durumu hâlen devam etmektedir. İncelenen başvuruda tespit edilen ihlalin niteliği dikkate alındığında bu ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için başvurucunun tutukluluk durumunun sona erdirilmesi dışında bir imkân kalmadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenle başvurucunun tutukluluk durumunun sona erdirilmesi suretiyle ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın Mahkemesine gönderilmesi gerekir.”