Esra Nur Özbey, 2013’te Bakırköy Adliyesi’nin halk girişinden binaya girdi. Bu sırada görevliler elektromanyetik cihazdan geçerken Özbey’in pardösüsünü çıkarmasını istedi. Pardösüsünü çıkarmak istemeyen Özbey ile güvenlik görevlileri arasında tartışma yaşandı. Bunun üzerine Özbey adliye binasına başka kapıdan girdi. Aynı gün görevliler hakkında suç duyusunda bulunan Özbey’in başvurusuna yine aynı yıl kovuşturmaya yer olmadığı karar verildi. Karara itiraz eden Özbey’in başvurusu, İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Bunun üzerine Özbey AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. 

Kişilerin üzerlerine giydiği giysilerden herhangi birini çıkarmadan yoklama biçiminde kontrol yapılabileceğini kaydeden AYM, makul şüphenin bulunması halinde üst aramasının giysiler çıkartılarak da yapılabileceğini ifade etti. 

AYM’nın gerekçeli kararında ayrıca şu ifadeler yer aldı: “Demokratik bir toplumda çatışan menfaatlerin olduğu durumlarda menfaatlerden birini korumak için diğerine özünü zedeleyecek müdahaleler, bir çözüm yolu olarak kabul edilemez. Demokratik bir toplumda daima hakları korumayı esas alan yaklaşımlar benimsenmeli, bir hakkın kullanılmasından dolayı ortaya çıkabilecek sorunlar barışçıl kullanımı sağlayacak tedbirler ile çözülmelidir."

Anayasanın 24. maddesinde güvence altına alınan din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiğine karar veren AYM, başvurucuya 3 Bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.